Kızılay Başdanışmanı Işıkara, Van'daki depremin hissedilen büyüklüğünün 10'u bulduğunu söyledi.
Kızılay Genel Başkanı Başdanışmanı Ahmet Mete Işıkara, Van’da meydana gelen depremin yerel büyüklüğünün 6.6, esas büyüklüğünün ise 7.2 olduğunu belirterek, “Oldukça büyük bir deprem. Hissedilen 10 şiddetindedir" dedi.
Kızılay Genel Başkanı Başdanışmanı Ahmet Mete Işıkara, Van’da meydana gelen depremin yerel büyüklüğünün 6.6, esas büyüklüğünün ise 7.2 olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Oldukça büyük bir deprem. Hissedilen 10 şiddetindedir. Beni korkutan oradaki yapı stoğu. Vatandaşlarımız hasarlı binalara girmesin. Bu artçı şoklar uzun süre devam edecek. 6 büyüklüğünde bir şok olabilir, olağan karşılamak lazım. 6-6.9 civarındaki deprem ülkemizde yılda bir kere olabilir demiştim. 7’nin üzerindeki bir deprem 7-8 yılda olabilir demiştim. En son Düzce depremi olmuştu. Ondan bu yana 7’nin üzerinde bir deprem yok demiştim. Bu durum Türkiye’nin deprem gerçeğinin bir göstergesi. Deprem olacak gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Başka bir bölgeyi tetikleyeceğini düşünmüyorum. Artçı şoklar büyük şiddetlerde devam edecektir. Bunlar olağan durumlardır. Halkın dışarıda beklemesi, hasarlı evlere girilmemeli. Halkın mobilyaları sabitlemesi gerekiyordu, deprem sırasında paniklememek de çok önemlidir”.
FAYLAR NEREDE BİLİNMİYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Deprem Çalışma Grubu adına Van’daki depremi değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür, şöyle konuştu:
“Biz henüz faylarımızı bile doğru dürüst bilmiyoruz. Canlı fay haritalarında depremin odak noktasında fay görülmüyor. Amerikan Jeoloji Merkezi ve Avrupa Sismoloji Merkezi depremin büyüklüğünü 7.3 olarak verdi. Bu sanırım daha doğru. Derinlik de yaklaşık 10 kilometre. Bu tür hesaplamalarda hata ilk dakikalarda olabilir. Depremin odağı Van merkezinin 20 kilometre kuzeydoğusundaki Tabanlı. MTA’nın 1992’de yaptığı canlı fay haritasına bakıldığında deprem odağının bulunduğu yerde görünürde herhangi bir fay yok. Bu da bir başka sorunu beraberinde getiriyor. Yani Türkiye’de yeterince ayrıntılı araştırmaların olmadığını gösteriyor. Eğer depremin yeri doğru ise depremin olduğu yerde yüzeyde görünen canlı fay yok. Canlı faylar bu depremin olduğu yerin en yakın 15 km daha kuzeyinde. Depremin merkezini belirlemede 15 km gibi bir hata yapılmamışsa burada görünürde fay yok.
DOĞRULU ATIMLI TERS FAY
Deprem verilerinden yola çıkarak fayın mekanizmasının çözümü yapıldı. Batı-kuzeybatı, doğu-güneydoğu doğrultulu ve doğrultu atımlı bileşini de olan ters fay olarak gözüküyor. Muradiye, Erciş ve İran’a doğru parça parça uzanan sistemle de örtüşüyor. Bölge kuzey güney yönünde sıkışan bir bölge. Arap levhasının Avrasya’ya yaklaşması sonucu Anadolu bloğunun doğu kesimi bir sıkışmanın etkisi altında. Bu İTÜ’nün çalışmalarıyla ortaya konuldu. Bu sıkışma, Doğu Anadolu bölgesinde kuzeybatı-güneydoğu, doğu-batı veya kuzeydoğu-güneybatı yönlü ters fayları, bindirme faylarını ve kıvrımların oluşumuna neden oluyor. Bu sistem 12-13 milyon yıldan beri süregelen tektonik rejimdir. Dolayısıyla bugünkü depremi meydana getiren fay da bu tektonik çatıya uygun.
KAF İLE İLGİSİ YOK
Bazı meslektaşlarımız verilere bakmadan konuşuyor. Bunu KAF (Kuzey Anadolu Fayı) ile de bağdaştıranlar oldu. KAF, Karlıova’nın daha doğusuna geçmez. Depremin KAF’la uzaktan yakından bir ilgisi yok. KAF üzerindeki fayları etkileme tetikleme diye bir şey düşünülemez. Bu bölgelerin fay sistemleri yeterince bililinmiyor.”
40 ATOM BOMBASI GÜCÜNDE
Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Van’daki depremin büyüklüğü ve etkisiyle ilgili olarak, “Gölcük’teki depremin şiddeti, Hiroşima’ya atılan atom bombasının 132 katıydı. Bu deprem 29 saniye sürmüştür. 10 üzeri 10.8 erg’lik bir enerji türemiştir bu depremden. Ortaya çıkan bu enerji Hiroşima’ya atılan atom bombasının 40 katı büyüklüğündedir. Ayrıca yapı niteliğine baktığımızda burada B ve C türü yapılar görüyoruz. Bu tür yapılan plansız projesiz yapılan yapılardır. Bu tür yapılar depremsiz bölgeler için yapılan binalardır” diye konuştu.
50 YILDA BİR OLUR
İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Okan Tüysüz: Hareketli faylar olan bölgede 6.5 büyüklüğünde deprem her 50 yılda bir olabiliyor. Deprem üretmeye uygun bir bölge. 6.5’tan sonra zeminde önemli deformasyonlar ve kaymalar oluşuyor. Hasarın fazla olmasını beklediğimiz bir durum. Bu büyüklükte bir depremin arkasından çok sayıda artçı deprem meydana gelebilir. Hasarlı yapılara kesinlikle girilmemeli.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.