SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İkinci Kez Yakalandığı Lösemiyi İlik Nakliyle Yendi

İkinci Kez Yakalandığı Lösemiyi İlik Nakliyle Yendi
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da 2012'de kemoterapiyle atlattığı lösemi nüks eden 25 yaşındaki Faruk Akyüz, TÜRKÖK'ten sağlanan nakille hayata yeniden "merhaba" dedi.

Sivas'ta yaşayan ve 2012'de kan kanseri teşhisi konulan Akyüz, iki yıl kemoterapi alıp sağlığına kavuştu. Bu süreçten sonra öğrenimini devam ettiren ve Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden mezun olan Akyüz, 7 yıl sonra hastalığın nüks etmesi üzerine  İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Onkoloji Hastanesine başvurdu.

Aile bireylerinden ve akrabalardan alınan kan örneklerinde uyumlu iliğin bulunamaması üzerine Akyüz için Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezine (TÜRKÖK) başvuruldu.

Kısa süre sonra TÜRKÖK aracılığıyla akraba dışından yüzde 100 uyumlu ilik bulundu. Faruk Akyüz, Merkezde gerçekleştirilen nakille hayata tutundu.

- "Ümidi hiçbir zaman kaybetmeye gerek yok"

Akyüz, AA muhabirine, TÜRKÖK aracılığıyla akraba dışından bulunan ilikle sağlığına kavuştuğunu, tedavisinin ise bitmek üzere olduğunu anlattı.

Şu anda durumunun öncekine göre daha iyi olduğunu dile getiren Akyüz, bir genç olarak bu süreçte halsizlik, ağız yaraları gibi hastalığın getirdiği sıkıntılar yanında sosyal hayatının da etkilendiğini belirtti. Akyüz şöyle devam etti:

"Bunların çoğu geçici, ilerleyen safhalarda her şey daha düzgün olur diye ümit ediyorum. Hastalık bende tekrar ettiği için aynı sıkıntıları iki kere yaşamış oldum ama sabırlı olup moralinizi yüksek tutup doktorlarınızı dinledikten sonra atlatılabilecek, tedavisi olan bir rahatsızlık. Ümidi hiçbir zaman kaybetmeye gerek yok. Tüm kanser hastaları benim çektiğim şeylerin benzerini çekiyordur. En önemli şey moral, aileniz, arkadaş çevrenizin desteği. Biraz sıkıntılı geçiyor ama bu süreci iki kez geçirmiş biri olarak sonunda muradımıza inşallah ulaştık."

Hastalık sürecinde ümitsizliğe kapıldığı anlar da yaşadığını ifade eden Akyüz, "Can sıkıntısı olabiliyor. Çünkü vaktinizi bir odada geçiriyorsunuz. Ailenizle, daha farklı aktivitelerle kafa dağıtarak, başka şeyler düşünerek bunu sağlamak, olumlu düşünmek gerekiyor." dedi.

- "Bir milyondan fazla kayıtlı kök hücre bağışçısı mevcut"

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin Kök Hücre ve Aferez Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise 15 yaşında akut lenfoblastik lösemi tanısı konulan Akyüz'ün kemoterapiyle tedavi edildiğini ancak kardeşlerinden ancak yüzde 50 uyum olduğu için kendisine nakil yapılamadığını dile getirdi.

Erkurt, Akyüz'ün hastalığının nüks ettiğini anımsatarak şunları kaydetti:

"Yine önden tedavisi yapıldı, kötü hücreleri iliğinden temizlendi ama bu sefer kök hücre nakli yapılması gerekiyordu. Hastamıza TÜRKÖK'ten bulduğumuz kemik iliğini naklettik. Şu anda sağlığına kavuştu. Aslında akut lenfoblastik lösemide ilk tanı anında ön tedavilerden sonra hemen kök hücre nakli yapılması gerekiyor. O zaman TÜRKÖK'ten, olmadığı için yapılamamış, şimdi 10 sene içerisinde TÜRKÖK gelişti. Şu anda da Türkiye'de bir milyondan fazla kayıtlı kök hücre bağışçısı mevcut. Onlar içerisinden tam uyumlu bulundu ve hastamıza kemik iliği nakli yapıldı. Bu aslında TÜRKÖK'ün ne kadar geliştiğini ve ihtiyacı olan, kardeşten kemik iliği donörü olmayan hastalara TÜRKÖK'ten artık kök hücre bulabileceğimiz anlamına geliyor."

Merkezde geçen yıl 277 kemik iliği nakli gerçekleştirdiklerini aktaran Erkurt, "Bunlardan 16 tanesi TÜRKÖK'ten bulduğumuz kemik iliği. Biz geçen yıl yine aferez merkezi olarak 29 hastaya TÜRKÖK bağışçılarından topladığımız kök hücreyi gönderdik. Toplamda da Sağlık Bakanlığından ruhsat aldıktan sonra geçen 10 yıl içerisinde 1500'e yakın kemik iliği nakli merkezimizde yapıldı." diye konuştu.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız