Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eylül ayı olağan Meclis toplantısı üyelerinin de katılımı iftar sofrasında gerçekleştirildi. İftar yemeğinden sonra bir konuşma yapan TSO başkanı Hasan Erkoç, İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) ile ilgili çalışmaları anlattı. Erkoç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Eylül ayı odamız çalışmaları arasında İŞGEM önemli bir yer tuttu. Biliyorsunuz İŞGEM Türkiyede çok az yerde uygulanan bir proje. Bu, AB destekli bir fon yaklaşık 1.5 milyon avroluk bir proje, 2. organizenin yan tarafından 36 dönümlük bir alanda kurulacak. Kafasında projesi olan fakat ekonomik sıkıntıları nedeniyle uygulamaya imkan bulamayan küçük ve orta ölçekli yatırımcımıza destek olmak için İŞGEMi ilimize getirdik.
Bizler TSO olarak, KOSGEB olarak, Özel İdare ve Esnaf Odalarını da projeye dahil ederek elbirliği ile ilimiz geneline yaymak istiyoruz.
Projeyle ilgili olarak çalışma başlattık umarız ile ciddi anlamda bir ekonomik katkı sağlar ve kafasında proje olan insanlarımızın küçükle başlayıp daha büyük iş yerlerine ulaşmalarını amaçlıyoruz. diyen oda başkanının konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularına geçildi.
Bir basın mensubunun Malatya'daki yatırımlarla ilgili değerlendirilmesi sorulunca Oda başkanı Erkoç;
Türkiyede istihdamın azaltması için işadamlarının istihdama yönelik yatırımlar yapması dünyadaki şartlara bağlı. Biz her fırsatta Malatyanın kalkınmış bir il olduğunu dile getiriyoruz. Yatırım güvenli yeri sever. Ama son krizle birlikte özellikle kredi limitlerinde sıkıntı ortaya çıktı. ABDde yaşanan kara pazartesi olarak adlandırılan bankaların batma olayı ve şuan ABD kongresinden bankaların kurtulabilmesi için 700 milyar dolarlık para aktarımı söz konusu. Dünya ekonomisini birbirinden ayırmanız mümkün değil. ABDdeki bir gelişme Türkiyedeki gelişmeleri de etkiliyor. Bizim bu noktada fazla etkilenmememiz için artık çok sağlıklı ve güçlü bir ekonomiye ihtiyacımız var. Güçlü bir ekonomininiz ve kaliteli bir demokrasi olmadığı zaman büyümeyi sağlamanız mümkün değiş. Artık Türkiyenin dünyadaki gelişen olaylar karşısında fazla etkilenmemesi için kendi modelini oluşturması lazım. Türkiyenin dünya ekonomisinde ki çalkantılardan etkilenmemesi için artık yönümüzü başka yerlere çekmemiz lazım. Yani uzak doğuya yakın doğuya Afrikaya dönmemiz lazım. Yeni pazarlar bulmamız lazım.
Önümüzdeki süreçte doğu bölgesi tekstil üssü haline gelecek. Batıdaki tekstil işletmelerinin doğuya taşınması noktasında hükümetin ciddi bir çalışması var. Biz bunu söylerken şunu amaçlamıştık. Bu bölgede işsiz sayısı çok fazla. Eğer bu bölgede işsizliğin önüne geçmek istiyorsa, dağa giden yolunu kesmek istiyorsa bu bölgedeki işsizliği azaltmak zorundayız. Bunu yapmak içinde batıdaki işletmeleri doğuya gelmesinde yarar var diye düşünüyorum. Bunu her fırsatta ifade etmeye çalışıyoruz. Bunun sonucunu alacağımızı düşünüyorum. Bu konuda devletin büyük desteği ile bu bölgenin canlanmasına katkı sağlayacak diye düşünüyoruz. diye yanıtladı.
Diğer bir basın mensubunun Yatırım amaçlı gelen girişimcilere başta hazine arazisi temin etmek üzere büyük kolaylıklar sağlıyoruz. Ama yatırım ve istihdam yaratmak yerine ya depo kuruyorlar ya da hiç yatırım yapmıyorlar. TSO olarak bu konuda bi çalışmanız var mı? sorusunu da Erkoç Şimdi öncelikle yabancı yatırımın yurt içine çekilmesini ve istihdama yönelik yatırımlar yapmasını istiyoruz. Yani dünyada artık bu süreç başlamıştır. Yani Türk işadamı Avrupada yatırım yapıyor Avrupadaki yatırımcılar Türkiyeye geliyor. Bu süreci yatırıma yönelik finans sektöründen ziyade istihdama yönelik ürün üreten işletmeler olmalı diye düşünüyoruz. Bu noktadaki bölgenin şartları da önemli bölgenin şartlarını göze alarak yatırımcı gelir yoksa keyfi bir yatırımcı gelmez. Şartlar kendine uygunsa gelir. Bizim asıl amacımız ülkede işsiz kalmasın. Türk ekonomisinin dünyadaki ilk 10 ekonomisinin içinde olması isteniyorsa büyümemizi sürekli kılmamız lazım. Ama reel ekonomiye yani yatırıma ve istihdamı artırıcı tedbirler almamız lazım. Bu süreci başlatmamız lazım. Bu süreç hükümetin politikalarına bağlı gelişmelerdir Bu noktada bazı zorluklarla karşılaşıyoruz. Bu tür yatırımlar depo gibi olsa iyi. Ama genelde Türkiye' deki yabancı yatırımcıyı, üretime ve istihdama yönelik yatırımlarda değil finansal yatırımlarda görüyoruz. diye yanıtladı.
HABER: Yaşar KARAASLAN
FOTO: İHA