SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İstiklal Marşı'nın Kabulünün 101. Yıldönümü

İstiklal Marşı'nın Kabulünün 101. Yıldönümü
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da İstiklal Marşı’nın TBMM’de kabulünün 101’inci yıl dönümü kutlaması ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı gerçekleştirildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan, İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay, Mehmet Akif Ersoy’un eserleriyle, duruşuyla, milli mücadelenin önde gelen sembol isimlerden olduğunu ifade ederek, “ Mehmet Akif Ersoy, hayatı büyük mücadele ile geçen, kendisini milletine ve vatanına vakfetmiş, eserleriyle, duruşuyla, karakteriyle, milli mücadelemizin önde gelen sembol isimlerindendir. Bir şairimizin dediği gibi ‘Akif öncelikle inanmış bir adamdır; bağımsızlığa, hürriyete methiyeler dizmesi boşuna değildir.’ O inandığı gibi yaşamış ve hayatını ülkesine, ülkesinin bayrağına, özgürlüğüne adamıştır” dedi.

Kurtuluşun ve bağımsızlığın Akif’in dilinde karşılık bulduğunu belirten Kanbay, “Akif, elbette yüreklerimizdedir, ilk günkü tazeliği ile. Bugün okullarımızda, ülkemizin her yerinde onun ismini duyduğumuzda, gözlerimizin önünde Kurtuluş Savaşı günlerimiz canlanmaktadır. Onun ismini duyduğumuzda, İstiklal Marşımızın o büyük coşkusunu, bayrağımızın dalgalanışını hatırlıyoruz. 12 Mart 1921 tarihinde, Akif’in yazdığı şiir, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kürsüsünden büyük bir coşkuyla okunmuş, sanki Milli Marşımız, bugünü bekliyor gibi hep bir ağızdan söylenmiştir. Bu ses dalga dalga bütün ülkemizi boydan boya kuşatmıştır. Kurtuluş ve bağımsızlık; Akif’in dilinde şöyle bir karşılık bulmuştur” şeklinde konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkan vekili Nevzat Aslan, ise Mehmet Akif Ersoy’un yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen vatanına, milletine ve dinine bağlı olduğuna değinerek, “İstiklal marşı sadece bir zümre veya guruba değil tüm milletimize ve ordumuza ithafen yazılmış bir eser, Akif sadece İstiklal Marşı şairi olarak değil bütün yönleriyle halkın içinde olan biri olarak, en iyi şekilde yad edilmeyi hak etmiştir. Çünkü Mehmet Akif tüm yaşamı boyunca her birimiz için aslında örnek olabilecek ve ibretlik bir mücadele vermiştir. Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen hep vatanına, milletine, dinine bağlı mütevazi bir hayat sürmüştür” diye konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışından sonra, bağımsızlık umutlarının yeşertecek bir milli marşa ihtiyaç olduğunu ve Mehmet Akif’in karamsar günlerde yazmış olduğu destansı şiirin millete ümit verdiğini ifade eden Vali Aydın Baruş ise “ 1919 Mayıs’ında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlatılan İstiklal Mücadelesi kıvılcımını yakmıştı. Ancak düzenli bir orduya, uyanan bir millete ihtiyaç vardı. Bu karamsar günlerde istiklal mücadelemizin başladığı yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılısından sonra, milletimizin tekrar bağımsızlık umutlarını yeşertecek onun yüreğinde yer edinecek ve haykırışını ifade edecek bir milli marşa ihtiyaç vardı. Mehmet Akif Ersoy bu karamsar günlerde yazmış olduğu bu destansı şiiriyle milletimize büyük bir ümit verdi. İstiklal Marşı milletimizin duygularına tercüman olmuştu. O günden bugüne bu marş bizim yüreklerimizde dillerimizde yeni nesillerimizin hafızasında ve yüreğinde yaşatılmaya devam ediyor” diye konuştu.

Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan törene, Vali Aydın Baruş, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Selami Arslan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nevzat Aslan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Baro Başkanı Onur Demez, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İl Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan çok sayıda askeri erkan ve vatandaş katıldı.

iha- AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız