Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun tarafından hazırlanan rapor, Kaddafi rejiminin sona erdiği Libya’da şu an binlerce insanın linç, kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını ortaya koydu.
Independent’ın ele geçirdiği ve BM Güvenlik Konseyi’ne sunulacak rapora göre, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu yaklaşık 7 bin Libyalı, Ulusal Geçiş Konseyi’nin (UGK) kontrolü dışındaki özel hapishanelerde işkence görüyor.
Ban, Kaddafi rejiminin tutsağı olan binlerce siyasi tutuklunun serbest kaldığını ancak bu insanlarının yerlerini “devlet düşmanları”nın aldığını belirtti. Dahası, çok sayıda insan henüz hukuk sistemi ve düzenli polis ile askeri gücün bulunmadığı ülkede “kayboldu”.
Rapor, devrik lider Muammer Kaddafi’ye karşı düzenlenen NATO operasyonuna katılan ülkeleri de zor duruma soktu. NATO, Mart ayında BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararının verdiği yetkiyle, “sivillerin Kaddafi rejiminin şiddetine karşı korunması için” operasyon başlatmıştı.
“SAVAŞ SUÇU İŞLENDİ”
Ban, raporda, “Kaddafi’nin memleketi Sirte’de hem muhaliflerin hem de rejim yanlısı güçlerin savaş suçları işlediğine dair deliller bulunduğunu” ifade etti.
Kısa bir süre önce Libya’yı ziyaret eden Ban, raporda, sağ yakalanan ve öldürülen Kaddafi’nin karşı karşıya kaldığı son nedeniyle duyduğu endişelere de dikkat çekti.
Ban, başkent Trablus dahil ülkenin birçok kentinde, aralarında kan davası bulunan silahlı aşiretler arasında ölüm ve yaralanmalara neden olan çatışmalar hakkında da uyarıda bulundu.
Libya’da yaşanan karışıklık, Trablus dahil birçok kentte polis gücünün göreve başlamasına mani olurken, polis şu an sadece trafiği kontrol ediyormuş gibi görünüyor.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.