SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kamu Binaları İhalesiz Yıktırıldı da, Ya Sivil Binalar?!.

Kamu Binaları İhalesiz Yıktırıldı da, Ya Sivil Binalar?!.
A- A+ PAYLAŞ

Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin büyük can kaybı ve yıkıma yolaçmasının yanı sıra, depremden kısa bir süre sonra başlatılan 'hasarlı bina' yıkımlarının çok kontrolsuz ve başı boş bir şekilde yapıldığı, kapalı kapılar ardında yapılan 'yıkım' anlaşmalarının ne kadar yasal olduğu yolundaki kuşkular, geçtiğimiz günlerde Adliye, Ziraat Bankası Merkez Şubesi ve İl Sağlık Müdürlüğü'nün yanı sıra, Polis Evi ve 7. Ana Jet Üssü'ndeki yıkımların, o dönemde iddia edildiği gibi 'ihalesiz ve kanunsuz' yapıldıklarının ortaya çıkmasıyla, vatandaşa ait binlerce binanın da aynı şekilde yıktırıldığına ilişkin tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Depremden hemen sonra, 'çok hızlı' bir şekilde, bir çoğu dışarıdan gelen yıkım firmalarına, 'kamuoyuna kapalı- şeffaf olmayan' bir şekilde verilmesi, binlerce binadaki işyeri ve konutların adeta yağmalanmasına neden olunduğu ve böylece bazı üst bürokrat ve siyasilerin de karıştığı, deprem vurguncuları 'depremzade' yarattığı eleştirileri başlatılan soruşturmalarla yeniden tartışma konusu olmaya başladı.

Kamu binalarının, Valilik'te görevli bazı Vali Yardımcıları ve bağlı ilgili dairelerin yöneticilerinin de katkısıyla, 'ihalesiz- anlaşmasız' yıkımı nedeniyle 3'ü tutuklu 9 sanıklı "“Üçten Fazla Kişi İle İştirak Halinde Zincirleme Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Eşya Hakkında Hırsızlık” davası açılması, yeni davaların da yolda olması,  depremin hemen sonrasında 'alel acele' başlatılan yıkım faaliyetlerini yeniden gündeme taşıdı.

O dönemde, ne idüğü belirsiz firmalarca, vatandaşlara ait binlerce bina, sahiplerine herhangi bir bir söz ve müdahale hakkı verilmeden, çok tartışmalı 'hasar' raporları kapsamında yıkılmış, binlerce konut ve işyerinde sahiplerinin içerisinden eşya almasına izin verilmeyerek, "binanın enkaz anlaşmasına, içindeki eşyaların da dahil olduğu" iddiasıyla, büyük bir talan yaşanmıştı. Vatandaşlar, "hasarlı bina" gerekçesiyle, ev ve işyerlerinin bulunduğu binalara sokulmazken, birçok yıkım şirketi, içerideki eşyaları da enkaz ihalesiyle birlikte aldıklarını öne sürerek, buradaki eşyaları boşaltıp ekstra kazanç sağlarken, buralarda 'hırsızlık' suçu da işlenmişti.

Malatya'nın Kuyumcular Çarşısı olarak bilinen, Soykan Parkı'na cepheli bir bina da, herhangi bir hasar tespiti olmadan 'Valilik Emriyle' yıktırılarak, vatandaşlara zarar verilirken, daha sonra açılan bir davada, bu binanın yıkımının yasa dışı olduğu mahkeme kararıyla belirlenmişti.

Malatya'da deprem sonrası hasarlı binaların yıkımı gerekçesiyle başlatılan talan nedeniyle, evlerinden bir sandalye almalarına izin verilmeyen vatandaşlara, devletin kira yardımının yanı sıra eşya yardımı da yapacağı yolundaki "yalan" vaadlerde bulunulmuş, eşyaları güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle kente doluşan binlerce hırsız ve yağmacı tarafından çalındıktan sonra, önemli bir bölümü de yıkıcılar tarafından talan edilen vatandaşlar bir kez daha depreme felaketinin acı yüzüyle karşı karşıya kalmışlardı.

Kamu kuruluşlarına ait binaların "ihalesiz" olarak yasa dışı bir şekilde yıkıldığının ilk delillerinin, dava konusu olarak yargıya yansıyan bir şekilde ortaya çıkarken, il genelinde uygulanan diğer yıkım işlemlerinin de yıkımının yasal olup olmadığı, ihale yapılıp yapılmadığı gündeme gelirken, bu konuda da ayrıntılı bir soruşturma yapılması isteniyor.

Söz konusu ihalesiz ve yasa dışı yıkımların yoğun olarak yapıldığı depremin ilk aylarında, bu konu kentin gündeminin ilk sıralarındaki sorun olarak konuşulurken, özellikle Valiliğin duyarsız kalması, bu iddialarda adı geçen bazı Vali Yardımcılarına müdahale etmediği gibi daha geniş serbestiyet tanınması, olayın boyutlarının yargıya yansıyandan çok daha büyük olduğu yorumlarına neden oluyor.

malatyahaber.com

KAPAK FOTO: Fahri Kayahan'daki Besta Konakları sitesindeki bazı bloklar, az hasarlı olmasına rağmen ‘ağır hasarlı’ denilerek, taşıma kolonları iş makineleriyle kırılıp çöktürülmüş, demir vb. aksamı yıkıcılarca alınmıştı.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

14 yorum yapılmış

  • AKİF (1 ay önce)
    malatyanın en sağlam binası besta konakları boşu boşuna yıkıldı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yavuz (1 ay önce)
    Bu kadar çalınan yağmalanan eşyaların hepsinin şehir dışına çıkmış olması veya satılmış olması mümkün değil hâlâ şehirdir emniyet bulabilir
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Nurettin (1 ay önce)
    Bu vali ve vali yardımcıları hala gorevde mi? Gorevdeyse diyecek birşey yok!??
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (1 ay önce)
    O dönemki vali protokolle birlikte yıkım izliyorlardı Tören yapıp yıkıyorlardı bostanbaşında
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (1 ay önce)
    O dönemki vali nin olaylardan yıkımlardan hiç mi bilgisi yok hiç söylenmiyor
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kenan (1 ay önce)
    Çarşının göbeğinde polis eşliğinde ziraat bankasını nasıl yıkıyorlar anlamış değilim
    %84
    %16
    Yanıtla
  • bek (1 ay önce)
    Peki bunu yapanlara bir şey olacak mı.zararlar tazmin edilecek mi.yapanin yanına kar.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Şahit (1 ay önce)
    Yazıların ve yorumlarım tamamı doğru tespitler. Eksiği var fazlası yok. Hırsızlarla köşe kapmaca oynandı resmen.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Alid (1 ay önce)
    Fahri Kayahanda IŞIK Evleri de önceden haber verilmeden yıkıldı. Benim evime hırsızlar girdi, eṣyalarım çalındı, ALAH'ın yardımyla hırsızları yakaladık. Binanın içine saklanan bir hırsızı guvenlik yakalıyamadı, kaçtı. Malzemelerimizin bir kısmını hırsızlar götürdü, bir kısmı sucüstü elegeçirildi. Buna raĝmen idia suça teşebbüs dedi, itirazım üzerine düzeltildi. Mahkeme devam ediyor. Herkesin bir hesabı var ancak tümünün üzerinde de Allah'ın bir hesabı var.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (1 ay önce)
    O dönem haber yaptınız. Defalarca yorum yaptık. İşyerlerinde dosyaların alınmasına izin vermediler. Kasaların sağlam çıkması konusunda kepçeciler ile olan olayları söylemeye bile gerek yok. Bilen biliyor. Sitelerin ortak alan mallarına el koydular. Haber yaptınız. Birşey değişmedi kimse insanların sesini duymadı. İl dışından gelen hırsızların haddi hesabı yoktu. Doğa cadde arkasında düşkünler için yapılan büyük çadırda il dışından gelenler vardı. Kendi depremimizde böyle yağma soygun hırsızlık gördük. Ülkede savaş çıksa düşman devlet değil içimizde ki bu yağmacılar daha büyük zarar verir millete. Deprem bölgesinde aklı selim insanların yapacağı çalıştay ile çok büyük bilgi birikimi kitapçık haline getirilip kriz durumlarında rehber olabilir. Afet döneminde olan üstü hal mahkemeleri ile bu hırsız ve yagmacilara daha hızlı ceza verilebilir. Şimdi o dönem hırsızlığı ile para kazanan hurdacılar ve kanunsuzlarla uğraşıyor emniyet. Düzenin geri gelmesi zor. Çok zaman alacak.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (1 ay önce)
    P.T.T nin yanıda benim işyerimi de haber vermeden yıktılar hiç bir eşyamı alamadım.Savcılığa suç duyurusunda bulundum,şikayetçi oldum.Savcılığın verdiği yanıt olağanüstü hal var idare uygun gördüğü yeri yıkar dedi.Mahkemeye gidip zararının tazminini isteyebilirsin dedi.İçerdeki malzemeyi nasıl kanıtlayacağım.Yüzbinlerce liralık zararla kaldık.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ahmet (1 ay önce)
    Bu usulsüzlüklerin görünen sorumluları öncelikle Abdurrahman Babacan, Akp milletvekilleri, Çevre Şehircilik Müdürü Cengiz Başer ve o dönemki vali yardımcısıdır. Görünmeyen sorumluları ise bunların üstündekilerdir. Performans testi yapılmadan sağlam binaları yıkıp, hak sahiplerinin hakkını gasp ederek rant projelerinin yürütüp şahsi faydalara zemin hazırlamaktı amaç. Rezerv alan adı altında bir çok sağlam bina uzulsüz bir şekilde yıkılıp insanlar mağdur edildi. Sağlam olan binalara uygunsuz raporları çıkarıldı. Saray mahallesi ve fuzulideki akp ye yakın otel sahiplerine bedelinin üzerinde paralar verilip binaları yıkıldığı, Öznur Çalık'ın eczanesinin bulunduğu bina alana dahil edilmeyip kıyak geçildiğinin hepimiz gördük ve biliyoruz. Önce geliyor binanız sağlam ya da az hazarlı diyorsunuz, millet evine bir sürü tadilat yapıyor, sonra rezerv alan diyorsunuz, insanlar bina analizi yaptırıyor, mahkemeye veriyor, bir sürü harcama yapıyor, buna rağmen milletin elektiriğiniz, suyunu, d.gazını kesip dışarıya atıyorsunuz. Günahınız çok beyler. Mv. Babacanın yıkarız, hallederiz, birşey yapamazlar söylemleri videolarında mevcut. Çok ah aldınız, milletin ahını çok çekeceksiniz.
    %80
    %20
    Yanıtla
  • Kernekli (1 ay önce)
    Hele şükür birileri bunları söylüyor. Benim bostanbaşındaki hasarlı evimi yıktılar. Demiri nerede? Sen ne hakla benim evimin demirini çarçakala satarsın? Bu emirleri veren Bir vali yardımcısından emniyet müdüründen bahsediyorlar! Bu Malatya’da bi tane kafası çalışan memur yok mu? Valim müdürüm bu suçtur diyemedi mi?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Burak (1 ay önce)
    Besta Konaklarındaki blok’a yazık ettiler. O kadar sağlam binaydı ki yıkımı çok uzun sürdü. Kırmaya çalışan kırıcısı bozulmasına rağmen yenisini getirdiler ve yine de zorla yıktılar .
    %45
    %55
    Yanıtla
Reklam