Malatya-Kayseri Karayolu'nda 2 Ocak 2024'te tarihinde meydana gelen, aralarında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Süleyman Savaş Hacıevliyagil'in de bulunduğu 5 kişinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda kişinin yaralandığı zincirleme trafik kazasıyla ilgili yargılama, Adli Tıp Kurumu'nun kamyon sürücüsünü kusursuz bulmasıyla yeni bir boyut kazandı. İlk devrilmenin ardından sağ kurtulan yolcuların ifadeleri, ölümlerin asıl nedeninin ikinci çarpışma olduğunu ortaya koyuyor. Kazayla ilgili yargı süreci ve avukatların tepkisi, kamuoyunda "adalet" tartışmasını başlattı.
İlk Kaza: Otobüsün Devrilmesi..
Dava dosyasındaki adli ve teknik raporlara göre; 2 Ocak 2024 Salı sabah saat 06.45 sıralarında, Yaşar Kuş idaresindeki 44 AK 041 plakalı otobüs, D300-22 kara yolu üzerinde Ankara istikametinden Malatya'ya doğru seyir halindeyken kontrolden çıktı. Otobüs, sis ve buzlu yoldaki kazada önce yolun sağındaki demir bariyerlere çarptı, ardından Malatya istikametine doğru uzanan iki şeridi ortalar vaziyette sol tarafına doğru devrildi.
Kaza sonrası otobüs içerisindeki kamera görüntülerine göre, yolcular arasında kısa süreli bir kargaşa yaşansa da, ilk devrilmenin etkisiyle can kaybı ya da ciddi yaralanma olmadı. Şüpheli sürücü Yaşar Kuş'un 4 Ocak 2024 tarihli ifadesinde "...Kaza yaptığımız mevkiye geldiğimizde hava sisli ve yerler buzluydu. Görüş mesafesi 3-4 metre kadardı. Sis başlayınca ben dörtlülerimi yakmıştım. Yolu bildiğim için hızlı bir şekilde rampadan inmedim. Takribi 50-60 km hızı aşmayacak şekilde aracı kullandım. Ancak yolların çok buzlu olması sebebiyle araç bir anda kaymaya başladı. Bende bunu fark edince sağ tarafımız uçurum olmasından dolayı aracı sol tarafa yani dağın olduğu tarafa doğru sürmeye çalıştım. Araç önce sağda bulunan korkuluklara yani bariyerlere çarptı. Daha sonra sol tarafa doğru manevra yaptım ve araç sol tarafa yatacak şekilde devrildi. Hemen kemerimi açtım ve içeriye doğru kimsede bir zarar olup olmadığını sordum. İçeriden bana kimsede bir şey olmadığını söylediler..." demişti.
Otobüs sürücüsünün Aavukatı Soner Demirci'nin açıklamasına göre, "ilk kaza sebebiyle kimseye bir zarar gelmediği yolcu ifadelerinden de anlaşılmaktadır. Ahmet Sağlam, Berkan Özcan, Nejla Çalışkan ve Sıdıka Özcan gibi neredeyse tüm yolcular otobüs yan yattıktan sonra herkesin birbirini sakinleştirmeye çalıştığını, kazayı ucuz atlattıklarını konuşurlarken kamyonun otobüse çarptığını beyan etmişlerdir."
Kazada vefat eden İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Savaş Hacıevliyagil'ın ilk kaza sonrasında otobüsten çıkıp diğer insanlara yardımcı olduğu otobüs yolcuların ifadelerinde kaydediyor.
İkinci Çarpışma ve can kayıpları..
İlk kazanın üzerinden yaklaşık 2 dakika 50 saniye sonra, aynı istikamette seyir halinde olan İbrahim Aydın idaresindeki 06 CHL 767 plakalı posta kamyonu, yolda devrilmiş vaziyette bulunan , otobüsün orta kısmına tekabül edecek şekilde tavanından çarptı. Bu çarpışma, kaza tespit tutanağına göre otobüsün arka kısmının yerde 4 metre, ön kısmının ise yarım bir yay çizerek yaklaşık 16.60 metre sürüklenmesine neden oldu.
Kamyon sürücüsü İbrahim Aydın, olay günü verdiği ifadesinde: "...Aracı sürdüğüm yerde havanın don ve sisli olmasından dolayı bir de yolun kaygan olacağını düşünerek yavaş yavaş aracı sürüyordum. Malatya İline yaklaştığım esnada Akçadağ İlçesi Develi Mahallesinde bulunan yolun tepesinde aşağı doğru yavaş yavaş iniyordum. Yoğun sis olduğundan dolayı görüş mesafem yaklaşık 10-15 metre civarı idi. Bir anda büyük bir yolcu otobüsünün kaygan zeminden dolayı devrilmiş bir şekilde yolun ortasında gördüm. Ben de hemen motor freni ve ayrıca frene basarak durmak istedim. Ancak yolun kaygan olduğundan dolayı sürücülüğünü yaptığım 06 CHL 767 plakalı araç duramayarak yerde yan yatmış vaziyette bulunan yolcu otobüsüne yandan çarptım..." diye ifade verdi.

Ancak, bu ikinci çarpışmanın sonuçları korkunç oldu. Bu silsile halindeki kaza neticesinde Vildan Donat, Abuzer Ak, Prof.Dr. Süleyman Savaş Hacıevliyagil (üstteki fotoğrafta), Gülizar Sarsılmaz ve Yüksel Oktay yaşamını yitirdi, 31 kişi de yaralandı.
Kamyonun bir lastiği kış lastiği değil
Kazayla ilgili yapılan incelemelerde araçların lastik durumları da kontrol edildi. Otobüse ait tüm lastiklerin kışlık şartlara uygun olduğu ve kumpas ile yapılan ölçümlerde arka çekilerinin 10 mm civarı olduğu tespit edildi. Ancak 06 CHL 767 plakalı kamyonun ise sol çeki lastiklerinin kışlık şartlara uygun olduğu (4mm ölçümle) görülürken, sağ lastiğinin kışlık lastik olmadığı ve ölçüsünün 4mm olduğu belirlendi. Bu nedenle kamyon işletmecisine, Karayolları Trafik Kanunu'nun 65/A maddesi (yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçlarda yılın zorunlu tutulan dönemlerinde kış lastiği kullanmamak) gereğince 4 bin 069 Türk Lirası cezai işlem uygulandı.
Adli Tıp'ın şaşırtan raporu!.
Kazayla ilgili olarak Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde otobüs şoförü Yaşar Kuş yargılanmaya devam ederken, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin 26.08.2024 tarihli raporu tartışmalara yol açtı.
Raporda: "Şüpheli sürücü İbrahim Aydın idaresindeki kamyon ile seyir halindeyken olay yerine geldiğinde, yerleşim yeri dışındaki bölünmüş devlet karayolunun eğimli, virajlı, aydınlatmasız, sisli kesiminde ön göremeyeceği şekilde yolun her iki şeridini de kapamış durumda devrilmiş bulunan otobüse çarpmak durumunda kaldığı olayda, mevcut şartlarda kazayı önleme adına alabileceği yeterli önlem olmadığından olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A) Şüpheli Yaşar Kuş’un asli derecede kusurlu, B) Şüpheli İbrahim Aydın’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur," denildi.
5 ölüme neden olan kamyonun sürücüsüne verilen 'kusursuz' raporuna tepki..
Ancak bu rapor, hayatını kaybedenlerin aileleri ve avukatları tarafından tepkiyle karşılandı.
Avukat Soner Demirci, Adli Tıp raporuna itiraz ederek, "İlk kazadan sonra çevre güvenliği alınmak için kısmen otobüsten çıkanlar olduğu bu aşamada otobüs halen yolda / yerde ancak görünür bir vaziyette iken bu ilk kazadan yaklaşık (3) dakika sonra geriden gelen kamyon tedbir dikkatsiz bir şekilde yerde / yolda bulunan otobüsün tavan noktasından çarpmış ölümler ve yaralanmalar da bu kaza sonrasında gerçekleşmiştir." iddiasını dile getirdi.
Demirci, ayrıca, "Beş kişinin ölümü ve 31 kişinin yaralanması otobüsün yan yatması ile oluşabilecek bir sonuç değildir. Nitekim, kamyonun çarptığı nokta dışında hasar bulunmayan otobüs kimseye zarar gelmeyecek şekilde yan yatmış ve fakat elim kamyon çarpması sonucunda yaralanmalar ve ölümler meydana gelmiştir. Ölümlerin ilk değil ikinci kaza sonrasında geliştiği açıkça ortada olup, ilk kaza sebebiyle meydana gelen yaralanmalar da hafif mahiyette iken ikinci kaza sonrasında ağır yaralanma ya da ölümler meydana gelmiştir. Kamyonun otobüse çarpmamış olma ihtimalinde hiç kimse ölmeyecek ve yaralanmayacaktır. Ölümlerin otobüsün devrilmesi ile değil yaklaşık (3) dakika sonra kamyonun yolda yan yatan otobüse tavan noktasından çarpması sonucunda oluştuğu açıkça ortadadır. Nitekim çarpma noktası ile ölenlere ait koltukların bulunduğu nokta eşleşmektedir. 7-10-11-12 ve 16 nolu koltuklarda bulunan yolcuların koltuklarında ya da halen koltuklarının civarında olduğu pek muhtemel olup, otobüsün diğer kısımlarında oturan yolcular için ölüm gerçekleşmemiştir. Kazada vefat eden doktor Süleyman Savaş'ın ilk kaza sonrasında otobüsten çıkıp diğer insanlara yardımcı olduğu tanık beyanlarıyla sabit olup, kendisi ikinci kazadan sonra vefat etmiştir," şeklinde açıklamalarıyla kamyon sürücüsünün kusursuz bulunmasına itirazlarını dile getirdi.
Kazaya ilişkin yargı süreci Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Ancak yalnızca otobüs sürücüsü Yaşar Kuş sanık sandalyesine oturtuldu. Kamyon sürücüsü 'kusursuz' raporunun ardından verilen 'takipsizlik' kararıyla yargılanmaktan kurtulurken, otobüs sürücüsü Yaşar Kuş sanık olarak yargılanıyor.
malatyahaber.com- malatyayenises.com

