Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, sürdürülebilir ve yaşanılabilir kentler yaratmak için en önemli uygulamalardan birinin yapılaşma olduğunu belirterek, “Özellikle ekilebilir ve biçilebilir alanların konuttan kurtarılması lazım. Bizler, çocuklarımızın daha müreffeh bir toplumda yaşamasını istiyorsak onların geleceği uğruna bugün doğru kararlar almalıyız” dedi.
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bugün başlayacak olan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı öncesi bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ile bir basın toplantısı düzenleyen UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“Yerel yönetimler yasası ile kentleşme ve tarım iç içe kaldı”
Artan nüfus ile birlikte tarım arazilerinin yapılaşmaya açıldığı, su ve diğer doğal kaynakların enerji üretimine tahsis edildiği, beton sarmalı arasında kalmış yerleşim alanlarında sürdürülebilir kentler yaratmanın nasıl mümkün olacağı yönündeki bir soruyu yanıtlayan UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, şunları söyledi:
“Türkiye’de kabul edilen Yerel Yönetimler Yasası ile kentleşme ve tarım alanları ile iç içe kaldı. Bizim toplantımızın konu başlıklarına bakarsanız bunlara da yer verdik. Ekilebilen, içilebilen alanların konuttan kurtarılması lazım. Geçmişte kentleşmeye bakarsanız, dağ eteklerinde olduğunu görürsünüz, ama insanlar şimdi işin kolayına kaçıp ekili- dikili alanlara konut yapmaya başladı. Bu kez belli bir süre sonra dünya gıda sorunu ile karşı karşıya kalacak. Bir nesil, bir sonraki neslin geleceğini hazırlar. Bizler, bizden önceki neslin yaptığı uygulamaların sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bizler, çocuklarımızın daha müreffeh yaşamasını istiyorsak onların geleceği uğruna bugün doğru kararlar almalıyız.”
“Kentlerin geleceğin karar verilirken ortak akılla hareket edilmeli”
“Özellikle ekilebilen, biçilebilen alanlara konut yapılmaması, konut yerleşim alanlarının doğru seçilmesi konusunda özel sektör, üniversite, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak hareket etmesi, kentleşmede ortak aklın kullanılması ve özellikle bunu birçok kentlerde oluşturulan kent konseyleri ve mahalle meclislerinde başlamak suretiyle halkın da katılımını sağlamak suretiyle oluşturmak zorundayız. Kentin geleceği ile ilgili alacağımız kararlarda o kenti paylaşan insanların da görüşlerinin alınmasıyla bu sıkıntılar daha azalır diye düşünüyorum.”