Hekimhan'a bağlı Basak Köyü'nde, 16 Kasım Cumartesi'ni 17 Kasım Pazar'a bağlayan gece yarısından sonra, pompalı tüfekle bazı evlere saldırarak 3 kişiyi öldüren, 2 kişiyi de yaralayan 45 yaşındaki Ali Kaya'nın hâlâ yakalanamaması, Basak'ın yanı sıra çevre köylerdeki vatandaşlara da uykuyu adeta haram etti. Basak Köyü'nde Jandarma ve korucular nöbet tutarken, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, köyü ziyaret ederek, saldırıya uğrayanların ailelerinin yanı sıra köylülerle görüştü, görgü tanıklarından katliamı dinledi.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
Basak Köyü'nde 16 Kasım Cumartesi'ni 17 Kasım Pazar'a bağlayan gece yarısından sonra 01.00 sıralarında, köyde çiftçilik yaptığı belirtilen 45 yaşındaki Ali Kaya, bazı evlere giderek kapı ve pencerelerine vurup, çıkanlara pompalı tüfekle ateş açmıştı. Saldırı sonucu bekar olduğu bildirilen 37 yaşındaki Taman Arayıcı, köy düğünlerinde zurnacılık yapan 35 yaşındaki Murat Sarıkaya ile bu şahsın ablası olduğu bildirilen 52 yaşındaki Fadime Çalışkan'ı öldürmüş, 55 yaşındaki Bessey Arayıcı ile 37 yaşındaki Hikmet Arayıcı'yı da ağır yaralamıştı. Yaralılar Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırılırken, güvenlik güçleri olaydan sonra kaçan Ali Kaya'nın peşine düşmüşlerdi.
Olayın; 6 ay kadar önce Ali Kaya'nın, bekar olan Taman Arayıcı adlı kadına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle, son olayda öldürdüğü ve yaraladığı kişilerin de tanıklığıyla tutuklandığı, 2 ay kadar tutuklu kaldığı, daha sonra tahliye edildiği, bu nedenle suçlamada bulunan kadın ile tanıklık yapanlara husumet beslediği, sık sık kendisine iftira atıldığını ve buna sebep olanlardan hesap soracağını söylediği belirlenmişti.
MİLLETVEKİLİ AĞBABA BASAK KÖYÜ'NDE..
Milletvekili Ağbaba, Basak Köyü'ne gitti ve köy odasında, muhtar ve vatandaşlarla görüştü. Ağbaba, buradaki konuşmasında şunları söyledi:
"Basak köyünde böyle bir talihsiz olayın yaşanması çok kötü bir olaydır. Basak köyü Hekimhan'da Malatya'da örnek gösterilen köylerimizden birisidir.Her zaman barışı, hoşgörüyü, kimseyi incitmeden yüregine kadar işlemiş bir köydür. Yapılan etkinliklerde gördügümüz o. Ben bu olayın üstesinden geleceginden hiç kuşkum yoktur. Birligimizi beraberligimizi bozmadan. Çünkü maalesef zaman zaman toplumda bu tür olaylar olabiliyor. Cinnet veya başka bir şey yaşanabiliyor . Bu tür olaylar bizim birliğimizi bütünlüğümüzü bozmamalıdır. Hep beraber bu olayın şokunu atlatacağınıza inanıyorum. Biz her zaman süreci takip ediyoruz, gelişmeleri takip ediyoruz. Köy muhtarımızla istişare halindeyiz. Bu süreçcte belediye başkanlarımız ve ilçe örgütümüz sizin yanındayız, bunu bilmenizi istiyorum. Maddi manevi sizlerle beraber olduğumuzu sizin yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Oy verip meclise gönderdiğiniz bir milletvekiliniz olarak sizden ricam, birlik ve beraberliğinizi bozmayın. Örgütümüz adına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Ayrıca genel merkez yönetimimizin de, buraya geldiğimizden bilgileri var. Acınızı paylaşıyorlar ve geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar. Ölenlere Allah rahmet eylesin, başka acı vermesin"
MUHTAR OLAYI ANLATIYOR..
Basak Köyü Muhtarı Hüseyin Çalışkan, milletvekili Ağbaba ve diğer konuklara köylerini ziyaret ettikleri ve duygularını dile getirdikleri için teşekkür ettikten sonra olayı şöyle anlattı:
"Bu olay Cumartesi gece saat 12 ile 01 arasında yaşandı. Saat 01 gibi jandarma burada idi. Köy meydanında buluştuk devriye ekibi geldi, baskın yapılan evleri tek tek dolaştık. Saldırıya uğrayan altı tane ev vardı, bu evlerde toplam 12 kişi vardı. Bunlarda 3 ölü 2 yaralı vardı. Birisine silah sıklımıştı o kurtuldu. Diger kalanlara silah sıkılmamıştı, öyle kurtuldular. Bu olayı yaşayanların hepsi de faili görmüşler, Ali Kaya olduğunu teşhis etmişler.
Basak köyü tarihinde böyle bir şey yaşanmamıştır. Sayın vekilim sizinde söylediğiniz gibi bir bunun üstesinden geleceğiz. Kardeşligimiz komşuluk bağlarımız aynı şekilde devam edecektir. Her toplumda olduğu gibi bir sorun varsa yüzleşmek gerekiyordu ama bu şekilde değil.Gelip oturacaktık yüz yüze konuşacaktık. Bunu yapamadık beceremedik, olay sonuç olarak bu duruma geldi. Burada güvenliğin zaafiyeti yok. Komutanlarımız askerlerimiz ilk saatten beri burdalar, hepsine çok teşekür ediyorum. Gece gündüz arıyorlar tarıyorlar Netice alınmadı. Köylü şu anda endişe ve tedirginlik içerisinde. Kimse uyumuyor evinde. Tabiî ki bir an önce diliyorum ki aklı başına gelir teslim olur, yahut yakalanır. Bu olaya ne ad koyalım? Bir vahşet bir katliam. Ortada bir şey yoktu. Bu kadar ileriye gidecek ne vardı? Silaha sarılacak bir şey yoktu. Yani ufak tefek şeyler için insanlar neden bu kadar kinlenmişler, bunu anlayamıyorum ben. O zaman herkes herkese kızdığında çeksin silahı vursun. Yok öyle bir şey. Sorunlarımızı oturacağız adam gibi tartışacağız insan gibi sonuca ulaşacağız. Ben elime silah almaya utanıyorum bir insan olarak. Ama bu saatten sonra fikrim degişti yani. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum yaralılara acil şifalar diliyorum. Zanlıya ne diyeyim bir an önce gelsin teslim olsun. Devletin mahkemeleri var yargılanır. İleride af çıkar tekrar hayata döner. Dilerim bundan sonra kötü bir durum olmaz .
Yakalanması için gece gündüz arama tarama yapılıyor. Ama şöyle bir sıkıntımız var. Onu da kaymakam beyle paylaştım ben. Geceleri köy çok karanlık çok yerlere lamba konması gerekiyor. Köyün her tarafının aydınlık olması gerekiyor. Sayın vekilim sizden bu konuda yardım istiyorum.Geçmişte bu köye 20 köy korucu kadro verilmişti, kimse girmedi bu işe. Ben köyüme korucu istiyorum."
HEM OĞLUNU HEM KIZINI KAYBETTİ..
Ağbaba, olayda kızı Fadime Çalışkan ile oğlu Murat Sarıkaya'yı kaybeden, olay sırasında oğlu ile birlikte bulunduğu evde vahşetin tüm anlarını yaşayan acılı anne Taman Sarıkaya'yı da, evinde ziyaret etti.
Yaşlı kadın, milletvekili Ağbaba'ya, gece yarısı uğradıkları saldırıyı şöyle anlattı:
"Kapıdan ses geldi. Murat yerinden sıçrayarak kalktı, 'anne kalk Ali Kaya bizi çevirdi' dedi. Işık yok, elektrikleri kesmiş. Dışarıdan içeriye ateş ediyor. Bu ev tozda dumanda kaldı. Karanlık içerisi. Dış kapının arkasına siperlendik. Evin içine kurşun yağmuruna tuttu. 'Murat oğlum karakolu ara' dedim. Murat'ın telefonu pencerenin önünde şarza takılı vaziyette olduğu için Murat telefonu alırken 'ana vuruldum' dedi. Kafamdan bürüğümü (tülbentimi) çıkarttım. Murat'ın boynuna sardım kanı durdurmak için. Elimle bastırıyorum ki kan kaybı yaşamasın. Murat o arada karakolu aradı. 'Katliamdayık can güvenliğimiz yok yetişin' dedi. Telefonu kapattı ve 'anne sen saklan' dedi. Murat'ın duvarda asılı bir av tüfegi vardı. Onu aldı, 'anne sen kaç' dedi. Ben arkaya doğru kaçtım. Murat, ona 'iki yıldır senden çektigimiz nedir' dedi. Ama o kurşunları eve yağdırıyor. Sonra Murat'ın sesi kesildi. Ali Kaya, sonra camı kırdı ben göğsümü gerdim, 'bir ben kaldım. beni de vur' dedim. Ama kendisinin yüzü gözü de kanlar içerisindeydi. Adamlıktan çıkmıştı, alnının çatından bir kan akıyordu. Ama neyin değdiğini bimiyorum. Cam mı cıncık mı ne olduğunu bilmiyorum. Yüzü kanlar içerisindeydi. Sonra muhtar Hüseyin Çalışkan, 'Murat'ın silahından iki kurşun sıkılmış' dedi ama bu adama değip değmediği bilinmiyor."
Oğlu yaşadıkları evde öldürülen Taman Sarıkaya'nın, evli olan kızı Fadime Çalışkan da saldırıdan yaklaşık 8 saat sonra, evin içinde bulunduğu belirtildi. Sabah çevreyi araştırmakta olan jandarma ekibi, Çalışkan'ın evinin merdivenlerindeki kanı farkederek kontrol ettiğinde, onun cesedini de bulmuş. Eşi İstanbul'da olan ve evde yalnız kalan Fatma Çalışkan, kan kaybından yaşamını yitirmiş.
Öldürülen Murat Sarıkaya'nın, Gezi olaylarında gaz kapsülü isabeti sonucu yaralanan ve gözü kör olan Erdal Sarıkaya'nın amcası olduğu, yine Fatma Çalışkan'ın da Erdal Sarıkaya'nın halası olduğu belirtildi.
"EVİMİ TARADI GİTTİ.."
Saldırıya uğrayan evlerden birinde yaşayan, ancak saldırıyı yara almadan atlatan Ali Ceryan da, eşinin İstanbul'a gittiğini, kendisinin evde yalnız iken saldırının gerçekleştiğini belirterek, "Ali Kaya geldi kapıya. Silahla evimi taradı gitti. Ben yaşıyorum ama can güvenliğim yok.Hayvanlarımı alan olsa satıp köyü terkedeceğim. Stresteyim, şoktayım. Akşam eve giriyoruz, kapıları kilitliyoruz. Korkudan sabaha kadar oturuyoruz."diyerek yaşadıklarını anlattı.
"YETKİLİLERE ANLATACAĞIM.."
Milletvekili Ağbaba, köye yaptığı ziyarette anlatılanları, yetkililere ileteceğini, gerekenlerin yapılmasını isteyeceğini belirtti ve daha sonra köyden ayrıldı.
HÂLÂ KAYIP..
Bu arada, katliamı gerçekleştiren Ali Kaya'nın izine ise bugüne kadar rastlanamadı. Malatya'nın Çavuşoğlu Mahallesi'nde de evi bulunan, olayın ardından burada yaşayan eşi ve 2 çocuğu polis tarafından güvenli bir yere nakledilen Ali Kaya'nın yakalanabilmesi için jandarma ve polisin operasyonlarını sürdürdüğü bildiriliyor.
Köylüler arasında, Ali Kaya'nın başkalarını da vurmadan teslim olmayacağı yolundaki söylentiler nedeniyle tedirginliğin devam ettiği, aynı tedirginliğin çevre köylerde de yaşandığı belirtiliyor.
HABER: malatyahaber.com- yenimalatya.com.tr ÖZEL
FOTOĞRAFLAR: Coşkun KURT- ÖZEL