İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunus Önal, 18 yıllık çalışma sonucunda kayısı çekirdeğinden 3 bin 120 metrekare/gram yüzey alanına sahip aktif karbon üretmeyi başardı.
Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aktif karbon üretimine ilişkin çalışmalarının uzun sürdüğünü belirterek, 1995 yılında hazırladığı ''Dünyanın En Yüksek İlk 10 Yüzey Alanına Sahip Aktif Karbon Üretimi'' adlı projesini o dönem Devlet Planlama Teşkilatı'na sunduğunu söyledi.
Verilen destekle İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde kendisine tahsis edilen laboratuvarda 18 yıldır çalıştığını bildiren Önal, projeyi üniversiteden aldığı ödenekle sürdürdüğünü dile getirdi.
Malatya'nın en önemli değeri kayısıyı her şeyiyle endüstriye dönüştürmek, çekirdeğinden aktif karbon üretmek için bu çalışmaya başladığını ifade eden Önal, ''Kayısı çekirdeği, aktif karbon üretiminde önemli bir malzeme. Aktif karbonda kaliteyi belirleyen yüzey alanıdır'' dedi.
Türkiye'de en yüksek yüzey alanına sahip, dünyada da ilk 10'a girecek aktif karbonu kayısı çekirdeğinden ürettiğini savunan Önal, bunun 3 bin 120 metrekare/gram yüzey alanına sahip olduğunu söyledi.
Çalışmasını TÜBİTAK'a gönderdiğini, kabul edilmesi halinde aktif karbon üzerindeki çalışmalarını sürdüreceğini belirten Önal, bundan sonraki amacının dünyanın en yüksek yüzey alanına sahip aktif karbonunu üretmek olduğunu aktararak, ''Aktif karbon üretimini Türkiye'de yapmak, ülke ekonomisine kazandırmak istiyorum'' diye konuştu.
Önal, Malatya'da yılda 20 bin ton kayısı çekirdeği üretildiğini ve bunları değerlendirmek adına böyle bir çalışma yaptığını dile getirerek, şunları söyledi:
''Kabuk olarak kayısı çekirdeği çok ucuza yakıt olarak kullanılıyor. Böylece ekonomik değeri yüksek bir ürün heba edilmiş oluyor. Aktif karbon üretimini Malatya'da gerçekleştirirsek, 20 bin ton kayısı çekirdeğinden 5 bin ton aktif karbon elde ederiz. Aktif karbonun kilosunu ortalama 5 dolardan hesaplarsak, kilosu 20 kuruştan yakılan bir malzemeye yüzlerce artı değer katmış oluruz. Bunun üretimi sırasında 5 bin ton aktif karbonun yanı sıra 15 bin ton da sıvı ve gaz yakıt elde edilir. Bunu da fueloil gibi yakıt olarak kullanabiliriz. Yani aktif karbon üreten fabrikanın enerji maliyeti böylece sıfır olur.''
Karbon içeren bir malzemenin, havanın olmadığı atmosferde, yüksek sıcaklıkta ısıl işleme tabi tutulması halinde aktif karbona dönüştüğünü anlatan Önal, çeşitli alanlarda kullanılan aktif karbonu Türkiye'nin ithal ettiğine dikkati çekti.
-''Ülkemizde bir gram bile üretmiyoruz''-
Yrd. Doç. Dr. Yunus Önal, Türkiye'de aktif karbon üretimi olmadığı için bazı endüstri kollarının da gelişemediğini savunarak, ''Bazı ülkelerde her evde aspirin şeklinde aktif karbon tableti vardır. Yutarsak zehirlenmenin etkisini sıfıra indirir. Elektrik, elektronik endüstrisinde kullanılan aktif karbon, nükleer santrallerde güvenliği sağlamada en önemli maddelerden biri. Türkiye, geçen yıl aktif karbon ithalatına 100 milyon dolar ödedi. Ülkemizde aktif karbonun ham maddesi bulunmasına karşın bir gram bile üretmiyoruz'' diye konuştu.
Aktif karbonun, özellikle son yıllarda dört mevsim kullanılan klima sistemlerinde 'olmazsa olmaz' maddelerden biri olduğunu vurgulayan Önal, şöyle devam etti:
''Aktif karbon, klimalardaki filtrenin ana maddesidir. Aktif karbon filtremiz olmazsa klimalar havayı temizleyip, tekrar bize temiz hava olarak sunamazlar. Evlerimizde musluklara filtre olarak kullandığımız malzemeler var. Aktif karbon orada da kullanılır. Havada ya da suda bulunan tehlikeli maddeleri ortamdan uzaklaştırıyor. Saflaştırmış oluyor, suyun sertliğini gideriyor. Projemizin çıkış noktası da bu oldu.''