Malatya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, kayısı ağaçlarında hasat sonrası yapılacak ilaçlama ve önlemler hakkında bilgiler verildi.
Malatya’nın en önemli geçim kaynaklarından biri olan kayısı da ağaçların sonbahar bakımının da mutlaka yapılması gerekiyor. Üreticilerin yanlış veya yetersiz teknikler kullanmasının ürünün, kalitesinin düşmesine, hastalık ve zararlıların çoğalmasına neden olduğu belirtilirken, hasat sezonunun sona ermesi ile birlikte Malatya’da bakımları ihmal edilen kayısı bahçelerinde tek taraflı dal kurumaları ve sonrasında ağaç ölümlerinin görülmeye başlanıldığı dile getirildi. Özellikle Malatya’da Battalgazi, Yeşilyurt ve Yazıhan İlçelerinde kurumaların ağaç kurumalarının yoğun olduğu belirlenirken, Darende ve Akçadağ İlçelerinde ise kısmen ve daha az yoğunlukta ağaç kurumalarının görüldüğü ifade edildi. Söz konusu ağaç kurumalarının nedenleri ve çözüm önerileri ile ilgili de üreticilere yönelik bilgilerin yer aldığı açıklamada yanlış sulama sistemlerinden kaynaklı phytophthora kök ve kökboğazı çürüklüğü hastalığının ön plana çıktığı belirtildi.
Bu hastalıkların yanı sıra ‘Eutypa’ geriye doğru ölüm hastalığı ile ‘Verticillium solgunluğu’ hastalık etmenlerinin de görüldüğünün belirtildiği açıklamada Özellikle zayıf kalmış, yeterli sulama, gübreleme, bakım ve besleme yapılmayan budamalara dikkat edilmeyen bahçelerde de bu hastalıkların daha sık görüldüğü kaydedildi.
2011 yılından beri Erik Koşnili, Capnodis ve özellikle 2015 -2018 yılları arasında Malatya’da kayısı bahçelerinin büyük kısmında Ağustos Böceğinin zararı yüksek oranda görülmeye devam edildiğini de ifade edildi.
Açıklamada çözüm önerileri de dile getirilerek şunlara dikkat çekildi:
“Kayısıda yaprak delen (çil) hastalığının bulaşma ve zarar yapma dönemi geldiğinde ağaçta meyve olsun olmasın üreticilerimizin çil hastalığı mücadelesini mutlaka yapmaları gerekir. Çil hastalığı sadece meyveyi etkilemekle kalmayıp ağacımızın, yaprak ve sürgünlerini de etkilemektedir. Özellikle meyve ağaçlarında ileriki dönemlerde sürgün ölümü ve yaprak dökümünün olmaması için üreticilerimizin mutlaka çil ilaçlamasını yapmaları önem arz etmektedir. Sulama sistemlerinden mümkün mertebe gölet usulü sulamalardan kaçınılmalı, mini spring sulama sistemlerinden herhangi biri ile kurulmuş ise bu sistemlerin ağaçların gövdesini ıslatacak şekilde değil taç iz düşümlerini ıslatacak şekilde kurulması sağlanmalı mümkün mertebe ağaçların kök ve gövde kısmına zarar verecek sulama, gübreleme gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Özellikle kayısı üreticilerimiz artık çift damlama sistemlerine geçmelidir. Kayısı bahçelerinde en çok rastlanan kök çürüklüğü etmeni(Phytopthora), verticicillium, Eutypa, Cytospora ve Bakteriyel kanser(Pseudomonas syringae) gibi fungal ve Bakteriyel etmenlerinin etkisini artıran en önemli unsurlardan biri de kök bölgesinin aşırı sulanmasıdır. Kültürel tedbirlere ağırlık verilmeli bahçedeki kurumuş dallar kesilerek temizlenmeli ve yara yerleri aşı macunu veya su bazlı boya ile kapatılmalıdır. Budama aletleri ağaçtan ağaca geçilirken dezenfekte edilmelidir. İlimiz şartlarında budamalar Ağustos sonu ile Eylül ayları başında yapılarak bitkinin kendini toparlanmasına imkan verilmelidir. Hastalık etmenleri açılan yara yerlerinden giriş yaptığı için budanan kısımlar aşı macunu ile mutlaka kapatılmalı, budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yakılmalıdır. Kurumaların bir sebebi de geç sonbaharda yapılan sulamalardır. Çiftçilerimiz geç sonbahar sulamalarından ve sonbahar mevsiminde aşırı azot gübre kullanımından mutlaka kaçınmalıdır."
iha