Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, 16 Ekim'de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmakta olan Dünya Gıda Günü’nün temasını, dünyada büyük önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla ‘Sıfır Açlık’ teması olarak belirledi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, Birleşmiş Milletler (BM) kayıtlarına göre dünyada bol miktarda yiyecek olmasına rağmen her gün 840 milyon insanın yatağa aç girdiğini, bir başka deyişle her 9 kişiden birinin aç olduğunu belirtti. Bu yıl açlıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla FAO’nun Dünya Gıda Gününün temasını ‘Sıfır Açlık’ olarak belirlediğini kaydeden Çiçek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Bütün dünyada her yıl 16 Ekim olan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün kuruluş tarihi “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanmaktadır. Dünya gıda günü gıda üretimi, tüketimi, yeterli ve sağlıklı gıdaya erişim dolayısı ile gıda güvencesine dair hassasiyetler gündeme getirilmektedir. Bu yıl ise bu gün dünyanın birçok yerinde yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte sağlıklı ve yeterli gıdaya erişemeyen nüfusun sesi olmak için ‘Sıfır Açlık’ teması ile anılmaktadır. Burada amaç bütün dünya da büyük önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekilmeye çalışılmaktadır.
Dünya Gıda Gününün temasını oluşturan “Sıfır Açlık” sloganı dünyada bol miktarda yiyecek olmasına rağmen, her gün 840 milyon insanın yatağa aç girmesine, bir başka deyişle her 9 insandan 1’i aç olmasına, kötü beslenme nedeniyle büyüme ve gelişme sorunları yaşayan çocuk sayısının ise 180 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu duruma insanların ahlaki olarak karşı çıkması ve birlikte harekete geçmesi düşüncesiyle seçilmiştir.
Yine BM kayıtlarına göre 2 milyar insan gizli açlık olarak adlandırılan kötü beslenmektedir. Kötü beslenme, 1,4 milyar insanın aşırı kilolu, bu insanların üçte biri ise obez durumundadır. Bu durum ise birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bilindiği üzere açlığın çözümü yeterli ve güvenilir gıda üretimi ve paylaşımından, yeterli gıdaya erişim ise tarımsal üretimden geçer. Yine BM kaynaklarına göre; yoksul ve gıda güvencesi olmayan insanların %75’i yaşamını sürdürmek için tarıma ve doğal kaynaklara bağlıdır. Aile çiftlikleri dünyadaki gıdanın %80’ini üretmektedir. Bu nedenle Genel de tarım özelde ise çiftçi ailelerin desteklenmesi küresel gıda güvencesi için önemini her geçen gün artırmaktadır.
Her geçen gün iklimin değişerek tarımsal üretimin ve sürdürülebilirliğinin zorlaştığı, ekonomik nedenlerle tarım arazilerinin ekilip biçilmesinden vazgeçildiği, üretimin büyük şirketlerin eline geçtiği, küçük tarım işletmelerin çiftçi aile işletmeciliğinin bu durumla rekabet edememesi gıda üretimi ve yeterli, güvenilir gıdaya erişimi engellemektedir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen çiftçi ailelerinin kendine yeter tarımsal üretime devam etmesi zorunluluktur. Ancak bunun gerekliliği ise üreteni, üretimi desteklemekle mümkündür. Son yıllarda ithalatçı politikalarla yerel ve yeter üretimi olumsuz etkilemektedir. Bunun önüne geçmek, dünyanın birçok bölgesinde yaşanan açlık, yetersiz beslenme sorunlarının yaşanmaması için kendine yeter üretim modeli benimsenmelidir.
Açlık ve yetersiz beslenme nasıl insanlık ayıbı ise güvenli gıdaya erişim, yeterli ve dengeli beslenme bunun içe üretimin devamını sağlama her yönetimin asli görevidir. Çok uzun geleceklere gitmeye gerek yoktur. Yakın gelecekte dahi tükettiğinden daha fazla üretmeyen ülkeler fakir ülke olarak adlandırılacaktır.
Bu nedenle gıdanın temelini oluşturan tarım, tarımın temelini oluşturan çiftçi ailesi kendine yeter, dolayısı ile ülkesi kendine yeter, açlığın, sefaletin önlenmesi için kısaca ‘Sıfır Açlık’ için üretime dahil edilmemiş bir karış toprağın kalmadığı bir gelecek planlaması dileğiyle bütün insanlığın 16 Ekim Dünya Gıda Gününü kutluyorum.”
Bülten