SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

"Kim Lan Bu Semih Terzi, Dedi.."

0
Güncellendi - 2017-11-16 05:54:34
A- A+ PAYLAŞ

  • Darbe girişimi davasında teğmen 7. Üs'te yaşananları anlattı. Eski Vali Toprak ile 2. Ordu Komutanı da tanık olarak dinlenecek.. Tahliye taleplerinin reddedildiği duruşma ertelendi

Darbe girişimi gecesi 7. Ana Jet Üssü Uçuş Kulesinde Nöbetçi Hava Trafik Subayı olarak görev yapan Teğmen Hasan Çağrı Özağar,  mahkemede tanık olarak verdiği ifadesinde; 7. Ana Jet Üssü’nden 4 adet F-4 uçağının tüm uyarılara rağmen kaldırılmak istendiğini belirtti. Tanık, darbe girişimi gecesi iki kez Erzurum’dan gelecek uçağın sorulduğu da anlattı. Tahliye taleplerini reddeden mahkeme, duruşmayı 3 Ocak 2018 gününe erteledi.

-“Diyarbakır’dan kalkan uçaklar uyarıları dinlemedi”

27’si tutuklu toplam 76 sanıklı Malatya darbe girişimi davasının 7. duruşmasında tanık olarak dinlenen Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar,  darbe girişimi gecesi 7. Ana Jet Üssü’nde Uçuş Kulesinde görev yaptığını hatırlatarak, “22.34’de Diyarbakır  Üssü’nden aranarak, 7- 8 tane uçağın izinsiz olarak kalkış yaptığını ve uyarıları dinlemediklerini söyledi. Rapcon operatörleri bu uçakları bizim kontrol sahamızda uyararak, geri dönmeleri uyarısında bulundu. Ancak uçaklar uyarıları dinlemeden devam etti.” dedi.

-Ala’nın uçağını 2’kez sormuşlar…

İçişleri Eski Bakanı Efkan Ala, dana önce gündeme gelen;  “Malatya’dan Diyarbakır’a mesaj iletmişler Efkan Ala Van’dan geliyor F-16’ları Malatya’ya indirin diye talimat vermişler.” şeklinde kamuoyu gündemine gelen açıklaması, Malatya Darbe girişimi davasında da gündeme geldi.  Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar, darbe girişimi gecesi ile ilgili olarak verdiği bilgide;  7. Ana Jet Üssü Hareket Merkezi eski Komutanı, tutuklu sanık Albay Tayfun Tuna’nın kuleden iki kez Erzurum’dan gelecek uçağın sorulduğunu söyledi.

Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar, “00.16’da Albay Tayfun Tuna arayarak, Erzurum’dan Malatya sahasına bir uçak gelmesi halinde kendisine haber vermemi istedi. 00.19’da Albay Tayfun Tuna, tekrar arayarak, Erzurum’dan gelecek bir uçak var mı diye sordu.” şeklinde bilgi verdi.

-“Semih Terzi’nin uçağı bilgi istedi”

Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar, “Diyarbakır’da Murat 5-6 isimli bir tane kargo uçağı Doğudan Batı istikametine gelerek Etimesgut Hava Meydanı ile alakalı bilgileri bizden istedi. Biz uçağa, içinde kimlerin olduğunu sorduk. Uçağın içerisinde Semih Terzi isimli generalin olduğunu ve emirleri ondan aldığını söyledi. 00.23’de Tuyfun Albay’a uçağın içinde Semih Terzi’nin olduğunu söyledim. Tayfun Tuna,  ‘Kim lan bu Semih Terzi, bilgi milgi vermeyin’ dedi.” İfadelerini kaydetti.

-7 uçağın indirilmesi meselesi

Tanık Özağar, “Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi’nden (BHHM)03.50’de arama yapılarak, Kayseri’den kalkan uçakların kesin olarak Malatya’ya ineceğini bildirdi. Havaalanı Müdürüne BHHM’nin emri ile uçakları indireceğimizi söyledik. 03.58’de inecek olan uçak sayısının 7 olduğu bildirildi. 04.08’den BHHM’den emriyle uçakların emniyete alınması ve personellerin gözaltına alınması talimatı verildi. 04.48de kadar 7 uçak iniş yaptı.  Havadaki 5. uçak iniş yaparken, bizden izin almadan role yapan F-4 uçağı edeniyle, 5. uçağa pas geçirdik.” dedi.

-4 adet F-4 kaldırılmak  istenmiş…

Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar, darbe girişimi gecesi 7. Ana Jet Üssü’nde kaldırılmak istenilen 4 adet F-4 uçak ile ilgili olarak  şu bilgileri verdi; “Role yapan F-4’lere izinsiz uçuş yapmamalarını, Havalanmaları durumunda havada vurulacaklarını 3 farklı telsiz kanalından sürekli olarak bildirdik. Ana pistin sivil ekipler tarafından kapatıldığını ilettik. BHHM’den sürekli bize ‘uçakları kaldırmamızı söylediler, kalkmaları halinde TBMM’yi vuracaklarını.’ söylediler. F-4’de bulunanlar bizim uyarılarımıza hiç cevap vermediler.  Normal şartlarda bizim uyarılarımızın duyulması gerekiyor. Normal uçuşlarda bizim telsiz konuşmalarımıza cevap veriyorlar.  Ben yaklaşık 10 aydan beri oradaydım, darbe girişimi gecesi öncesindeki tüm uçuşlarda telsiz konuşmalarımıza cevap veriyordu.  Üs komutanımız Emin Ayık’a ‘2 tane F-4 uçağı bizden izin almadan rota yaptı’ dedim, ‘anladım’ dedi. Ardından ‘Hareket Komutanı Tayfun bilgisi olduğunu’ söyledi.  ‘Bizden izin almadan 2 F-4 uçağı role yaptı’ dedim, Tayfun Tuna’ya. Albay Tayfun Tuna’da ‘BHHM’den izin alınmıştır’ dedi. Tayfun Tuna, F-4 uçaklarını kalkış yapabilmesi için bizim yardımcı olmamızı söyledi.  Ben Tayfun Tuna’yı oyalayarak, BHHM’den gelecek emirleri bekliyordum. Tayfun Tuna’ya, uçakların kalkış yapmamasının BHHM’nin emri olduğunu söyledim. Tayfun Tuna ise ‘Zaten BHMM’nin emri geri zekalılar.’ diyerek tepki gösterdi ve uçakların ana piste alınması için yardımcı olmamızı söyledi. Tayfun Tuna’ya ‘BHHM tarafından arandığını ve telefonlara cevap vermesini, yada kendilerinin ulaşmasını’ söyledim. Ancak Tayfun Tuna, sözlerimin anlaşılmadığını söyledi, ardından tekrar aynı sözlerimi ifade ettim.  Bu esnada uçakları sürekli uyardık ve izinsiz uçuş yaptıkları konusunda uyarısında bulunduk.  Siviller tarafından pistin  bazı noktalarının kapatıldığını ve bunun zararlı olduğunu da söyledik.  BHHM’nin ‘Uçaklar kalkınca vurulacak’ emrinden sonra bizim hava sahamızın kuzeyden 2 tane F-16 uçağı yaklaşıyordu. 04.52 civarında Tayfun Tuna’ya 2 tane daha F-4 uçağının izin almadan role yaptığını söyledim. Tayfun Tuna ise kargo uçaklarını kaldırın, F-4’leri kaldırın’ dedi. Bende tekrar Tayfun Tuna’yı arayarak, ‘BHMM’nin kalkan uçakların vurulacağı emrini’ ilettim. Tayfun Tuna’da ‘Zaten kalkış iznini BHMM veriyor’ dedi.

05.13 civarlarında üs komutanı ‘F-4’ler geri dönsün’ talimatını verdi. Bizde telsizden F-4 uçaklarına bu talimatı verdim. F-4’ler ise geri döndü.”

Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar, “Saat 05.30’da sivil pistin tamamını kapattı. Bizde kule olarak sivillere yardımcı olarak pistlerin nerelerini kapatmaları konusunda yönlendirme yaptık.” dedi.

-“Huduti’nin o sözlerini duydum”

Cezaevinde görevli Uzman Çavuş İdris Mahti de, dönemin 2.Ordu Komutanı Adem Huduti, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Avni Angun ile 7.Ana Jet Üssü Komutanı Emin Ayık’ın Düzce Cezaevine sevkini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Cezaevine vardıktan sonra önce eşyaların indirildiğini kaydeden Mahti, “Sanıkların kelepçelerini açtığım sırada Huduti, Ayık’a dönerek ‘ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız’ dediğini duydum. Ayık’ta, ‘olmadı komutanım, başaramadık’ dedi. Avni Angun ise ‘biz ve siz’ gibi bir şeyler söyledi” dedi.

Duruşmada cezaevinde görevli Yüzbaşı Savaş Kocahan ile Başçavuş Ramazan Portakal da tanık olarak dinlendİ. Her iki tanık söz konusu Huduti’nin konuşmasına ilişkin tutanaktaki ifadeleri doğruladılar.

-Tahliye yok, duruşma ertelendi

15 Temmuz darbe girişiminin Malatya davasında yarılanan tek ordu komutanı olan 2. Ordu eski komutanı orgeneral Adem Huduti ile birlikte 27’si tutuklu olmak üzere toplam 76 sanığın  yargılandığı davada mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Yakınca Spor Salonu’nda görülen davanın 7. duruşması sona erdi. Mahkeme Heyeti duruşma sonunda ara kararlarını açıkladı. Mahkeme Başkanı İzzettin Duman, Dönemin Valisi Mustafa Toprak’ın talimatla ifadesinin alınmasına karar vererek, sanık vekillerinin bazı tanık taleplerini kabul etti.

Mahkeme Başkanı Duman, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’in ifadesinin de uygun bir zamanda alınacağını kaydetti.

Mahkeme Heyeti, tutuklu 27 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 3 Ocak 2018 tarihine erteledi.

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız