Türk Halk Müziği sanatçısı Pınar Aydınlar (Sağ) ile Grup Munzur üyeleri Özlem Gerçek ve Erkan Duman hakkında, 2010 yılında Tunceli’deki Munzur Festivali’nde söyledikleri türküler ve yaptıkları konuşmalar nedeniyle, “TKP/ML Terör Örgütü Propagandası Yapmak” suçundan açılan davanın 2.duruşması yapıldı. 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın geçtiğimiz ay yapılan ilk duruşmasına katılan tutuksuz sanık Pınar Aydınlar (Sağ) duruşmaya katılmadı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar Grup Munzur'un solistleri Özlem Gerçek ve Erkan Duman ile sanık avukatları katıldı.
Özlem Gerçek savunmasında, "Ben Grup Munzur grubunun solistiyim. Yaklaşık 7 yıldan bu yana da her yıl Munzur Festivali'ne de katılırım. 'Beklenen Uzak Değil' isimli albümde yer alan türküler Kültür Bakanlığı onaylıdır ve 2000 yılında çıkartılmıştır. Söylediğimiz türküler yıllardır ülkemizin değişik yerlerinde söylenmiştir. Bu güne kadar da soruşturma açılmadı. Benin propaganda yapmak gibi bir kastım yok. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum" dedi.
Ercan Duman ise savunmasında, "Grup Munzur'un solistiyim. Suç tarihinde Munzur Festivali'ne katıldım. Burada türkü söyledik. Yaptığımız konuşma ve türkülerle suçlanıyoruz. Ülkenin şu döneminde 12 Eylül dönemi ve zihniyeti ile yüzleştiği bir dönemde 12 Eylül dönemi uygulamalarını görmek insanı şaşırtmaktadır. Grup Munzur devrimci bir müzik grubu olup, sosyalist görüşlere sahiptir. Gittiği yerdeki insanların sorunlarına duyarsız kalmamaktadır. Ayrıca adaletin bölgeden bölgeye değişiklik göstermemesi gerekir. Biz bu şarkıyı ülkenin farklı yerlerinde defalarca söylediğimiz gibi Tunceli'de de farklı ilçelerde ve il merkezinde de söyledik. Ancak Hozat ilçesinde söylediğimiz suç olarak kabul edilmiş. En son yapılan CHP Kurultayında da ' Gündoğdu ' marşı söylenmiş. İbrahim Kaypakkaya ve Deniz Gezmiş gibi kişilerin dev posterleri açılmıştır. Bizim eylemimiz suç ise CHP'nin de suç işlemiş olması gerekir, bunu kabul etmiyoruz. Suçlamayı kabul etmiyor beraatimi istiyorum" dedi.
Savcı Şeref Gürkan mütalaasında sanıklarla ilgili olarak terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de suç tarihi göz önüne alındığını ve son yürürlüğe giren 6352 Sayalı Yasanın geçici 1.maddesinin ilgili fıkrası gereğince açılan davanın tüm sanıklar bakımından 'Kovuşturmanını Ayrı Ayrı Ertelenmesi'ne karar verilmesini istedi.
Her iki sanıkta savcılığın istemine ilişkin olarak öncelikle beraatlerini istediklerini ve takdirin mahkemeye ait olduğunu söylediler.
Sanık avukatları da savunmalarında dosyanın tamamlandığını belirterek suç unsurlarının oluşmadığını belirtip beraat talebinde bulunarak yeni yasanın uygulanması konusunda da takdtirin mahkemeye ait olduğunu belirttiler.
Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından açıkladığı kararında sanıkların eylemlerinin 6352 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmek üzere dosyanın incelemeye alınmasına ve duruşmanın 18 Ekim 2012 tarihine ertelenmesine karar verdi.