Malatyada Hıristiyanlık propagandası içeren yayınları dağıtan Zirve Yayınevinde 3 kişiyi öldürdükleri öne sürülen 7 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması kısa sürdü. Mağdur avukatlarının reddi hakim talebinde bulunmaları nedeniyle duruşmada sanıkların ifadeleri alınmadı. Mahkeme, mağdur avukatlarının, dava dosyası kapmasında, 16 klasörü bulan yayınevi faaliyetlerine ilişkin bilgilerin buradan çıkarılması yolunda yaptıkları isteği de reddetti.
3. DURUŞMA
Malatyada 18 Nisan 2007 tarihinde Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yükselin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak tutuklu yargılanan Emre G., Salih G., Cuma O., Abuzer Y. ve Hamit C. ile tutuksuz yargılanan Kürşat K. ve Mehmet G., üçüncü kez hakim önüne çıktılar.
Duruşmayı; öldürülen Alman Geskenin eşi Susanne Geske, Necati Aydının eşi Şemse Aydın ile Uğur Yükselin annesi Fatma ve Babası İbrahim Yüksel ile Alman Büyükelçiliği Müsteşarı Martin Craf, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarı Diego Melledo, Ankara Kurtuluş Kiliseleri Başpastörü İhsan Özbek, bir grup yabancı uyruklu kişi ve basın mensuplarının yanı sıra sanık yakınlar da izledi.
Duruşmanın başında müşteki avukatlarından Özkan Yücel söz alarak, daha önceki duruşmada da belirttikleri gibi yargılamanın teknik araçlar ile sesli ve görüntülü olarak yapılmasının yanı sıra Zirve Yayınevideki bilgisayar kayıt çıktıları olarak dosyada bulunan 16 klasörün delil niteliği olmadığını öne sürerek dosya kapsamından çıkartılmasını istedi. Avukat Yücel ayrıca yargılamanın daha sağlıklı yapılabilmesi ve bilgiye ulaşmaları konusunda emanette bulunan olay yeri CDleri ve diğer yer gösterme gibi CDlerin birer kopyasının kendilerine verilmesini , Emre G.nin hastahanedeki CD kayıtlarının da dosyaya konulmasına karar verilmesini talep etti.
Müşteki Avukatlardan İbrahim Kalıda söz alarak kendileri tarafından yazılan bir yazıda duruşmanın sesli ve görüntülü yapılmasına ilişkin başvurularına Adalet Bakanlığınca Cumhuriyet Savcılıklarından veya Mahkemeden gelebilecek bir talep durumunda kurulabileceğine ilişkin bilgi verildiğini belirtti.
Mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara vererek, müşteki avukatların taleplerine ilişkin olarak değerlendirmede bulundular.
Daha sonra sanık avukatlarından Ekrem Karadeniz söz alarak müşteki avukatlarının Zirve Yayınevindeki bilgisayar kayıt çıktılarına ilişkin dosyadaki 16 klasörün dosya kapsamından çıkartılması istemine katılmadıklarını, ancak delillere ilişkin CDlerin kendilerine de verilmesini talep etti.
Cumhuriyet Savcısıda yer gösterme işlemine ilişkin CD, olay yeri inceleme CDsi ile otopsi CDsi ve fotoğraflar ile olay yeri fotoğraflarının birer kopyalarının taraflara verilmesi hususlarını mahkemenin takdirine bıraktıklarını, diğer taleplerin ise reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti de, mahkemede ses ve görüntülü alıcı aletlerin kullanılması , Zirve Yayınevine ilişkin dosyadaki 16 klasörün ve Emre G.ye ait hastanedeki CDlerine ilişkin daha önceki taleplerin reddedilmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme heyeti ayrıca müşteki avukatların talepleri içerisinde yer alan olay yeri gösterme CD örneklerinin taraf vekillerine verilmesini ilişkin istemin kabulüne, diğer CDler ve delillerin ise, delillerin ortaya konulması sürecinde değerlendirilmesine karar verdi.
Bu sırada söz alan müşteki avukatlarından Özkan Yücel, Mahkemenin tarafsızlığına gölge düştüğünden Ceza Muhakemeleri Kanununun 25.maddesi gereğince mahkeme heyetini reddediyoruz. Bu konudaki dilekçemizi 7 günlük yasal süre içerisinde sunacağız dedi.
Cumhuriyet savcısı da herhangi bir taleplerinin olmadığını, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatları eksikliklerin giderilmesini isterken sanıklarda bir diyeceklerinin olmadığını belirttiler.
Mahkeme heyeti, müşteki avukatların reddi hakim taleplerine ilişkin olarak CMKnun 25. ve devamı maddeleri gereğince red sebebine ilişkin olguları ve delilleri içeren yazılı dilekçe veya tutanak tutturmak sureti ile bildirmek için 7 gün süre verilmesine, dilekçe sunulduktan sonra mahkeme heyetinin reddedilmiş olması nedeni ile heyet oluşamayacağından talep ile ilgili karar verilmek üzere dosyanın en yakın yetkili Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Mart 2008 tarihine erteledi.
AVUKATLARDAN AÇIKLAMA
Öte yandan duruşma sonrasında müdahil avukatları adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Müdahil avukatlarından Özkan Yücel, mahkemenin tarafsızlığı yönünde kaygıları olduğunu yinelerken, Orhan Kemal Cengiz ise, kendisine yönelik tehditler nedeniyle koruma talep ettiğini belirtti.
Özkan Yücel davaya ilişkin yaptığı açıklamada, " Bu duruşmada sanık sorgularına geçilemedi. Yargılamanın başından beri, yargılamanın adil olabilmesi için, gerçeklerin ortaya çıkartılabilmesi için mahkemeden bir kısım taleplerde bulunmuştuk. Mahkemenin görüntülü ve sesli sistemle kayıt yapılmasını ve delillerin taraflara verilmesine ilişkin taleplerimizi ilk celseden beri talep ediyoruz. Ancak bu taleplerimiz reddedilmişti. Askeri ve Yüce Divan'da görüntülü ve sesli kayıtın mümkün olabildiği görüldü. Buna rağmen mahkeme heyeti bu taleplerimizi sürekli reddetti. Diğer taraftan dijital ortamdaki kayıtların ve yer göstermeye ilişkin CD kayıtlarının verilmesini talep ettik, sadece yer göstermeye ait CD kayıtlarının tarafımıza verilmesine izin verildi" dedi.
Özkan, "Bu koşullar altında yargılamanın sağlıklı olamayacağını, mahkeme kararını verirken yasal gerekçelerden uzak fevri davrandığını, tarafsızlık ilkesinin çiğnediği kanısıyla yargıçların tümüne 'Red' talebinde bulunduk. Dosya bu aşama itibariyle Diyarbakır'a gidecek" şeklinde konuştu.
Orhan Kemal Cengiz ise, kendisine gelen tehditler nedeniyle koruma talebinde bulunduğunu belirterek, "Tehdit edenlerin arkasında duran şey bir biçimde kendisini de gösteriyor. Bu davanın sağlıklı bir şekilde sonuçlanması için, bize bir anlamda yön gösteriyor. 'Biz buradayız' diyorlar. Bakılması gereken yön budur" dedi.
HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY