MALATYA TÜRKÜSÜNE URFA AĞZI!.. Kar yağışı nedeniyle, bazı belediyelerce başlatılan 'Tweet dizisi'ne, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından çağrılan Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin, dizi kapsamındaki mesajında atıf yaptığı Malatya- Arguvan Yöresi'nin 'Etek Sarı Sen Etekten Sarısın' türküsünün, gerçek hali yerine Şanlıurfalı sanatçı İbrahim Tatlıses'in kendi yöresinin ağzıyla okuduğu şekilde yeralması eleştirilere yolaçtı ve "Malatya Büyükşehir Belediyesi adına bu tweeti paylaşanlar Şanlıurfalı mı? Kendi yörelerinin türküsünün, kendi yörelerinin ağzının, şivesinin ve kültürünün farkında olmayanların belediye adına söz söylüyor olması ne acı!" dedirtti.
TWEET DİZİSİ..
Samsun Büyükşehir Belediyesi, kar yağışı ile ilgili tweet dizisine "Gün içinde ani mevsim geçişleri yaşıyorsanız Samsun'dasınız demektir.. Bu şehrin karı da güneşi de yağmuru da ayrı bir güzel. Şehir merkezinde henüz kar yok ama olunca böyle güzel kartpostallık görüntüler oluyor. Biz her zaman hazırız peki siz hazır mısınız @MalatyaBelTr.." mesajıyla katılarak, Malatya'ya pas attı.
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin twittter hesabında ise, bu tweete, "Allah'ına Gurban @SamsunBSB
DestanŞehriMalatya'mıza kar usul usul yağmaya devam ediyi. Bir karla mücadele ederken, Etek Sarı sen etekten sarısan,Gurban olam Beydağının karısan, diye türkü söyleyerek ısınıyoruz.Kar suyu Mişmiş'ime can ola, kan ola.
Sen nedisin @duzcebld gardaş" yazısıyla karşılık verilip, Düzce Belediyesi'ne pas atıldı.
Düzce Belediyesi de, bu tweeti "Malatya Malatya bulunmaz eşin, gönüller coşturur ay ile güneşin. Düzce'den soğuk kış gününde Malatyamızı ısıtacak gönülden sevgiler. Düzce'de "Kar"a geçit yok. Biz hazırız! Tekstilin başkenti güzel @denizlibld tüm dünya üşümesin hazır mı kışlıklar, nevresimler bu KIŞ için?" yazısıyla, iletiyi Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne pasladı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NE "URFA AĞZI" TEPKİSİ..
Tweet dizisine, Malatya Büyükşehir Belediyesi adına yapılan katılımda, kullanılan ifadelerin yanı sıra, çok bilinen "Etek Sarı Sen Etekten Sarısın" türküsünün, Şanlıurfalı sanatçı İbrahim Tatlıses ve ondan esinlenen kimi sanatçılar gibi "Etek Sarı Sen Etekten Sarısan.." diye Urfa ağzıyla yazılmış olmasına tepki geldi.
Türkünün, Tatlıses ve daha sonra "Gönül Yarası" filminde onun gibi seslendiren Meltem Cumbul tarafından lanse edildiği gibi Urfa ağzıyla söylenmesinin, folklorik bir eserin aslının bozulması olduğunu değerlendiren bazı Malatyalılar, "Bu türkünün orijinaldeki gibi değil de Urfa ağzıyla söylenmesi yanlıştır. Hatta Malatya'da dahi, yörenin kültüründen habersiz olan kimi amatörlerin, düğün salonlarında, müzik programlarında bu türküyü yanlış söylediklerini biliyoruz, tepki gösteriyoruz. Birçok yerde bunu Urfa ağzıyla söyleyen sanatçılara eleştirilerimizi dile getirirken, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesabında yetki verilip, belediye adına paylaşım yapanların bu önemli ayrıntının farkına varmamaları, Malatya kültürüne ne denli uzak olduklarının göstergesidir. Bu ve benzeri şive ve ağız yanlışlıklarını düzeltmesi gerekenlerin, aynı yanlışı yapmaları kabul edilebilir birşey değildir." diye tepkilerini dile getirdiler.
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin, söz konusu tweetindeki ifadeleri türkünün orijinal şekliyle düzeltmesi ve bu konuda da, ayrıca bir hassasiyet olduğunu her ortamda duyurması gerektiği belirtiliyor.
ETEK SARI SEN ETEKTEN SARISIN TÜRKÜSÜ'NÜN HİKAYESİ..
Bu arada, hala popülerliğini sürdüren "Etek Sarı Sen Etekten Sarısın" türküsü, kaynağı ve diğer ayrıntılar, Araştırmacı- Yazar Süleyman Özerol tarafından, 2004 yılında malatyahaber.com'da "Etek sarı sen etekten sarısın" başlığıyla yayınlanan aşağıdaki yazıda anlatılmıştı:
"2004 yılı Mayısında Ankara'dan Malatya'ya döndüğüm sıralarda İl Turizm Müdürü Ali Cengiz aradı. Ceylan Malatya'ya gelerek Etek Sarı türküsünün klipini çekecekmiş, İstanbul'dan arayan olursa yardımcı olmamı rica etti. Bir iki gün sonra Rezzan Hanım aradı, öykülü türküler olup olmadığını sordu. Dizi haline getiriyorlarmış. Arguvan Türküleri kitabımızın yakında çıkacağını, öykülerin kitapta yer alması nedeniyle yardımcı olamayacağımı söyledim. Etek Sarı türküsünün öyküsünü gönderebileceğimi belirttim. Aşağıdaki yazıyı hazırladım.
Âşık Vahap Alkan
Âşık Vahap Alkan, 1937 yılında Hekimhan ilçesine bağlı Başkavak köyünde doğdu. İlkokulu köyünde okudu. On yaşlarında bağlama ile tanıştı. Komşu köy Ballıkayalı Kör Mustafa lakabıyla anılan Mustafa Kocaman'dan ve diğer dede-âşıklardan saz çalmasını öğrenen Mustafa ve Murtaza Takmaz adlı köylülerinin çevresinde toplanan gençlerden birisi olarak bağlama çalmayı geliştirdi. 18-20 yaşlarında çalıp çağırmaya başladı.
Hem yaşadığı, hem de çevresel olaylardan esinlenerek-etkilenerek yazdığı şiirlerinde hasret, gurbet, sıla, mahpusluk, özlem, sevda, Almanya gibi konuları işledi, birçoğunu seslendirdi. Hem kendi yapıtlarını hem de Hekimhan, Arguvan, Çamşıhı türkülerini-deyişlerini seslendirdi. 1968, 1969 yıllarında iki plak doldurdu. Köyünde çiftçilikle uğraşırken 1973 yılının Ocak ayında Almanya’ya işçi olarak gitti. 1974’te izine döndüğünde Malatya’da Umut Plak’ta ilk ve tek kasetini doldurdu. 1973 – 1980 yılları arasında Âşık Yoksuli, Muhlis Akarsu, Âşık Mahzuni gibi ozanlarla Almanya konserlerine katıldı. Âşık Yoksuli ile yakın dostluğu oldu. Halen Almanya'da yaşamaktadır.
Türkülerinin büyük bölümü oğlu Behlül Alkan tarafından kasete okundu. “Etek sarı sen etekten sarısın”,” Hangi gün gözyaşı yiyem?”, “Seher yeli selam söyle yârime” ve daha birçok türküsü yaygınlaştı, başkaları tarafından da okundu. Bazıları onun yapıtlarını anonimmiş ya da kendi yapıtlarıymış gibi okudular. Oğlu Behlül Alkan da dâhil olmak üzere onun adından söz eden olmadı. (1)
"Etek Sarı Sen Etekten Sarısın”
Aşığımız, hercai gönüllüdür. Bir gün genç bir kadın görür ve ondan etkilenir. Duygu, düşünce ve hayalleri türküye dökerek dile getirir.
Etek sarı sen etekten sarısın
Kurban olam Beydağı'nın karısın
Sordum o güzele kimin yarısın
Ben sormadan dolu gibi döküyü
Bir gömlek almıştım hasa bezinden
Âlem düşman oldu senin yüzünden
Git sevdiğim sağlığınan gelirsem
Yar kör olam öpeceğim gözünden
Bir gömlek almıştım kolu düğmeli
İnsan sevdiğine boyun eğmeli
Sevince de deste başı sevmeli
Kurban olam Arguvanlı geline
Sallanarak gelin indi pınara
Lütfeyle ki gelin atım sulana
Seni benden beni senden eyleyen
Ölmeye de mezar mezar dolana
Aşığa göre, gelinin tülbendinin altından çıkan ve savrulan saçları, giydiği eteğin rengi de sarı; teni, Beydağı'nın karı gibi beyazdır. O bir 'deste başı'dır. Yiğit severse, 'deste başı' sevmeli!
Hasa bezinden, kolları düğmeli gömleğini onun için giyer, atıyla onu görmek için pınarın başına gider. Gelin onunla konuşmaz, gözlerinden de dolu gibi yaş döker.
Sever, ama kavuşamaz' Arada engeller vardır. O, başkasının yâridir. 'Seni benden beni senden ayıran-Ölmeye de mezar mezar dolana' diye beddua eder. (2)
* * *
Yazıyı Rezzan Hanıma faksla gönderdim. Yaz geldi, Beydağının karı eridi, Ceylan gelmedi!
* * *
Hemen geriye dönerek Ceylan'ın türküyü kimden aldığına bakalım
Âşık Vahap Alkan'dan sonra Teslim Budak ve Hasan Durak da okudular. Türkü Ceylan, İbrahim Tatlıses ve Gönül Yarası filminde Meltem Cumbul, Yadigâr Altay, Celal Özer, Azer Bülbül ve daha birçok sanatçı tarafından okunmuştur.
Müziğindeki bazı düzenlemelerin türküye yeni bir tat katmasına karşın sözlerinin ve ezginin değiştirilmesi-başka bir ağızla okunması bir o kadar tatsız bir durum ortaya çıkarmış; türkü arabeskleşmiş ve ağız özelliğini yitirmiştir.
Türkümüzün ilk dörtlüğünü bir kez daha birlikte okuyalım:
Etek sarı sen etekten sarısın
Kurban olam Beydağı'nın karısın
Sordum o güzele kimin yarısın
Ben sormadan dolu gibi döküyü
Bazı sanatçıların üçüncü dizeyi 'Sordum sual ettim kimin yârisin' ya da 'Sordum soruşturdum kimin yârisin' biçiminde değiştirerek okuduğundan çok, ezginini değiştirilmesi ve ağız yapısının bozulması üzerinde durmak istiyorum.
Okuyuşlarda bir koşutluk var ve dize sonlarındaki sahiplik (iyelik) eklerinin değiştirildiğini görüyoruz.
sarısın > sarısan
karısın > karısan
yarısın > yarısan
döküyü > dökiyi
Günlük yaşamda Arguvan'da bu ağza rastlayamazsınız. Kaldı ki, türkülerde Azeri-Türkmence lehçesinin etkili olduğu bazı bölgelerimizin söyleyiş özelliğini getirip Arguvan'a yamarsanız olacağı bu!
45 yıldan beri yöre kültürünün farkındayım, 25 yıldan buyana da derleme ve araştırma çalışmaları yapıyorum. 1989 yılından buyana ise düzenli bir biçimde Arguvan türküleri ile ilgileniyorum. Arguvan yöresinde böyle bir söyleyiş biçimi yok!
Ağızlar; halk müziğinde yöreyi-yerelliği belirleyici, zenginlik kazandırıcı, beğeniyi yönlendirici-netleştirici-tekdüzelikten kurtarıcı özellikler taşıyan söyleyiş-okuyuş-çalış biçimleridir. Geleneksel halk türkülerimizi okuyanlar-okuyacak olanlar yerel dil-ağız bilgisine sahip olmalı, bunun için de alan araştırması yapmalı. Bunlar yapılmadıkça yanlış üstüne yanlış yapılacağı gibi, türkülerimizin öz ve duygudan yoksun bir biçime getirilmiş olarak gelecek kuşaklara aktarılacağı bir gerçektir. (3)
Türkülerimizin özünü, özgünlüğünü bozmayalım.
(1) Bu bilgiler Âşık Vahap Alkan ile ilgili özel çalışmamdan özetlendi. Bkz; Süleyman ÖZEROL: Âşık Vahap Alkan/Yaşamı ve Bazı Şiirleri, www.hekimhan.net
(2) Hüseyin ŞAHİN-Süleyman ÖZEROL: Arguvan Türküleri/ Halkbilimsel Bir Araştırma Denemesi, AKEV Yay, İstanbul 2004; Öykü için 370, türkü metni için 470. sayfaya bakınız.
(3) Daha fazla bilgi için bkz; H. ŞAHİN-S. ÖZEROL: A. g. e. s. 24-35" (Süleyman ÖZEROL, malatyahaber.com- 2004)
malatyahaber.com
GÖRSELLER: 'Kar' temalı Samsun, Malatya, Düzce belediyeleri tweet dizisi