Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Malatya İl Başkanı Sinan Akıncı, Gelecek Partisi Malatya İl Başkanı Semih Aksoy ve Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, yaptıkları ortak açıklamada, Malatya'da depremler sonrası yaşanan belirsizliğe ve kayısıda yaşanan yabancı menşeili kayısı sorununa dikkat çekilirken, "Şehrimizdeki yerel yönetimlerin bir bütün olarak Malatya’yı yönetemez hale geldiğini ve artık Malatya’da bir değişime ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Malatya, bir an önce, hak ettiği hizmeti alabilmek için bilbord belediyeciliğinden hizmet belediyeciliğine geçmelidir." denildi.
Başkanların ortak açıklaması şöyle:
"6 Şubat tarihli depremlerin ardından 8 ay geçti. Buna rağmen Malatya’da belediyelerin ve Çevre Şehircilik Bakanlığının, Malatya merkez ile ilgili nasıl bir adım atacağı hala belirsizliğini korumaktadır. Bu durum, enkaz çalışmalarını çok gerilerden takip eden Malatya’nın inşa faaliyetlerinde de geride kalacağı anlamına gelmektedir. Bu konu bir an önce açıklığa kavuşturulmalıdır.
Malatya kamuoyunun ana beklentisi bir an önce şehir merkezinin tekrar eski canlılığına kavuşturulmasıdır. Bu çalışmalara hız verilmelidir. Çünkü çarşıyı canlandırmadan, Malatya’yı canlandırmak mümkün değildir. Bu çerçevede kapsamda yaklaşık 3 ay önce atılan ve vatandaşlarımız tarafından sevinçle karşılanan ilk temel atma işlemi maalesef olduğu gibi durmaktadır, bu konuda somut bir adım atılmamıştır hatta atılan inşaat temeli su baskını altında kalmıştır. Oysa Hatay’da atılan benzer bir temel üzerine 6 ayda koca bir hastane inşa edilmiştir. Görünen o ki Malatya, maalesef çantada keklik olarak görülmenin sonuçlarını yaşamaya devam etmektedir.
Yine şehrimizde inşaat yapımında kaç kata kadar izin verileceğiyle hususu belirsizliğini korumaktadır. Dört gözle yerinde dönüşüm yönetmeliğini bekleyen hemşerilerimizin kafasındaki bu soru işaretlerinin bir an önce giderilmesi önem arz etmektedir.
Yaklaşık 14.000 civarında orta hasarlı bina bulunmakta olup bunların güçlendirilmesiyle ilgili ruhsat izinleri hala verilmemiştir. Kışın yaklaşmakta olduğu ve bu binaların güçlendirilmesinin uzun zaman alacağı dikkate alındığında bu durum çok sayıdaki hemşerimizin mağdur olmasına yol açacaktır. Bu yüzden ruhsatlandırma işlemleri hızlandırılmalıdır. Bu yapılmadan Malatya’dan göç edenleri tekrar döndürmekte, fahiş kira artışlarının önüne geçmekte mümkün olmayacaktır.
Malatya’da yapılan yıkımların belli bir program dahilinde gitmemesi hem yıkım ekiplerini hem de hemşerilerimizi mağdur etmekte, toz bulutlarının her yanı kaplamasına sebep olmakta ve trafik karmaşasına yol açmaktadır. Bu konuda daha sistematik bir çalışma programı uygulanmalıdır.
Diğer taraftan yapılmış hasar tespit durumuna itiraz ederek binasının uzmanlarca yeniden değerlendirilmesini isteyen vatandaşlarımızın bu başvuruları sonuçlanmadan binalarının yıkılması vatandaşlarımızı mağdur etmektedir. Hala 30 bine yakın yıkılması gereken bina varken önceliğin 650 kadar mahkemelik binaya verilmesini anlamak mümkün değildir. Oysa devlet vatandaşın sorunlarına bir sorun daha eklemek için değil çözmek için vardır.
Yine Malatya tarım ve hayvancılıkta hızla geriye gitmektedir. Bundan 20 yıl önce tarımda 81 il arasında 30’ncu sırada olan Malatya bugün 42’nci sıraya gerilemiştir. Hayvancılık alanındaki gerileme çok daha kaygı vericidir. 20 yıl önce 22’ci sırada olan hayvancılık sektörümüz bugün 49’nculuğa gerilemiştir, hem de deprem öncesi haliyle… Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayımız hızla düşmeye devam etmektedir. Bu durum et fiyatlarının hızla yükselmesine ve hem üreticilerimizin hem de tüketicilerimizin mağdur olmasına yol açmaktadır. Yapılan bir araştırma et, tavuk veya balığa her gün ulaşabilenlerin oranının %12’lere kadar düştüğünü göstermektedir. Diğer taraftan vatandaşlarımızın en yoksul %20-30’luk kesiminin günlerce hatta haftalarca et ürünlerine ulaşamadıkları bilinmektedir.
Yine son haftalarda yurt dışı menşeli kaysıların ilimize getirilip Malatya kayısısı diye piyasaya sürülmesi ve buna engel olunamaması kayısı üreticilerimizi çok zor durumda bırakmaktadır. Böyle bir durum karşısında bazı vatandaşlarımız “madem böyle olacaktı, o zaman kayısımıza coğrafi işaret belgesini neden aldık” diye sormadan kendilerini alamamaktadırlar. Buna sessiz kalan yetkililer bunun vebalini veremezler. Bu konu behemehal gündeme alınmalıdır.
Bu yıl ülkemizin buğday üretim miktarının %20 oranında artmış olması sevindiricidir. Bununla birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) alımlar konusunda yetersiz kalmakta ve bu da fiyatların düşmesine ve buğday üreticimizin zor durumda kalmasına yol açmaktadır. Bu durumun devam etmesi, artan mazot, gübre, ilaç fiyatlarına rağmen bunca başarıya imza atan üreticimize büyük bir darbe vuracak ve gelecek yılın rekoltesini azaltacaktır.
Gündeme taşımak istediğimiz diğer bir konu ise güvenlik sorunudur. Huzur ve barışa ekmek kadar su kadar ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde şehrimizin neredeyse her gün silahlı çatışma, bıçaklı saldırı, hırsızlık ve uyuşturucu haberleriyle anılır olması üzücüdür. Ayrıca son günlerde yaygınlaşan trafik kazası haberleri ve kaybettiğimiz canlar da vatandaşlarımızı kaygılandırmaktadır.
Bütün bunlar şehrimizdeki yerel yönetimlerin bir bütün olarak Malatya’yı yönetemez hale geldiğini ve artık Malatya’da bir değişime ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Malatya, bir an önce, hak ettiği hizmeti alabilmek için bilbord belediyeciliğinden hizmet belediyeciliğine geçmelidir.
Bizler değişim isteyen üç siyasi parti olarak beraberce şehrimizi yeniden ayağa kaldırmaya kararlıyız. Malatya’nın sorunlarını biliyor ve çözüm üretmek için gece gündüz çalışıyoruz. Bu kapsamda biz de hemşerilerimizi bu konuda daha çok duyarlı olmaya ve Malatya’nın çantada keklik olmadığını ve gerektiğinde hesap sormayı da bildiğini herkese göstermeye davet ediyoruz."
Bülten- malatyahaber.com