Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 61. hükümeti açıkladıktan sonra konu Meclis'te yemin krizine geldi. Gazetecilerin Mustafa Elitaş sözlerini sorması üzerine "Arkadaşımız CHP için tarih vererek sürç-ü lisan etmiştir" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın ''CHP'nin yemin etmesi için son tarih 15 Temmuz, yoksa iş işten geçer'' sözlerine karşılık şunları söyledi:
"Grup Başkanvekili arkadaşımız Elitaş’ın ayın 15’i ile ilgili açıklaması olmuş. Sürç-ü lisandır. Ana muhalefet her zaman marjinal değildir. İktidarın alternatifidir. Marjinal bir konumda olursa kendilerine yetki verenleri de üzer. Ana muhalefetin tavrını tasvip etmemiz de mümkün değil. Milletvekili olmuşlardır ama vekaleti tamamlayıcı o yemini etmedikten sonra ciddi vebal altındadır. Yasama çalışmalarına katılmadıktan sonra vekalet olur mu? MHP'nin yaptığı gel çalışmalara katıl. Ama onlar buradaki çalışmalara katılamamak suretiyle çalışmalara katılmıyor. 15 günlük süreçte kendileri yeminleri yapmak suretiyle yasama görevlerini yaparlarsa memnun oluruz. Yasama görevlerini yerine getirmezlerse parlamento içi hukukun gereği neyse onu da yerine getirmek zorundayız. "
SORULAR
Meclis'e katılamama konusu CHP'nin tavrı üzerinden tartışılıyor. BDP'liler de Meclis'e gelmiyor? Gül ile bu konuda bir değerlendirmeniz oldu mu?
Sayın Cumhurbaşkanımız ile bu konudaki değerlendirmemiz noktasında farklı bir düşüncemiz yok. BDP'nin desteklemediği bir bağımsız vekil yok. Hepsi onlarla koordineli seçime giriyor. Kendilerine farklı bir yol çizmişler. Diyarbakır'da toplanmışlar. Demokrasi içinde kendilerine bir yol arama hedefleri yok. Demokrasi içinde yol arayacaklarsa bunun yeri Diyarbakır değil. Bu işin tek yeri TBMM. Türkiye'nin milletvekili ise bunlar yerleri TBMM'dir. Ancak İl Genel Meclisi üyesi iseler onu bilemem. Ama şu anda öyle gibi çalışıyorlar. CHP ile ilgili ne söylediysem onlar içinde söyleyeceklerim farklı değil.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAYISI EN AZ 27’YE ÇIKIYOR
Bir bakanlık daha eklendi. Veysel Eroğlu olmayacak dediniz?
Ben olmayacak demedim. Bu yeni oluşumda bir konu hassas. Orman Türkiye’de yüzölçümünün büyük bir kısmını oluşturuyor. Su adeta petrol kadar değerli. Suyu çevrecilik olarak balıkçılık olarak iyi değerlendirirsek önemli. Türkiye’de plan noktasında sıkıntımız var. Bir belde belediyesi kendisine göre plan yapıyor. Yanında mimar yok. Öyle bir belde belediyesi neyin planını yapacak, yapamaz. Türkiye’nin ulusal planı yok. 780 bin km2’nin planının yapılması lazım.Bunu yapmak lazım. 250 binlik planları bölgesel olarak biz yapalım. 100 binlik veya aşağısını da Büyükşehirler yapsın. 2014 seçimlerinde Büyükşehir belediyelerinin sayısı asgari 27’ye çıkıyor. Mardin ve Malatya da 750 bini yakalarsa o zaman bu sayı 29a çıkacak. Şehirleri kaçak yapılaşmadan kurtaralım ve şehirlerimizi modern şehirler haline getirelim istiyoruz. Orman ve Su İşleri’nde çok ciddi bir barajlarda, HES’lerde çalışmalarımız var. Suyu artık atıl kullanmayan bir ülke haline geliyoruz. Artık su akar Türk bakar demeyeceğiz. Su akar Türk yapar diyeceğiz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak da belediyelerle bu geri dönüşümü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Suyu bol bir ülke değiliz.
FENERBAHÇE CEVABI
Fenerbahçeli değil sadece kongre üyesiyim. Olay sadece Fenerbahçe ile alakalı değil. Yargı buradan nereye ulaşacak emin değilim. Eğer bir yerde bir suistimal varsa bir yanlış varsa bunun adil bir yaklaşımla çözülmesi lazım. Bu bizim çok inandığımız ne olursa olsun orda da takınacağımız tavırdır. Yargı belgelerle bilgilerle çalışmalar yaptığını söylüyor.
Temenni ederim ki süratle bir adil neticeye varmak suretiyle uluslar arası bu konudaki vizyonumuza leke gelmesin. Şu andaki tartışmalar dahi bize leke getiriyor. Uzun yıllara dönük olarak da en azından dedikoduların yapılmasına fırsat vermeyecektir bu soruşturmalar. Halkımızın yargısına ya da kurumlarına inandığı bir ülke olmalıdır. Biz de bunları duygusal bir şekilde değil olması gerektiği gibi bakmalıyız. Adil kararlar verilmek suretiyle bir neticeye varılır. Takımlar kampta, ligler başlayacak. NE olduğu ne olacağı süratle meydana çıksın.