“Malatya’nın ve Malatyalıların Dünyaya Açılan Penceresi” olma hedefiyle 15 Nisan 2002’de başladığımız yayın hayatımızda 23. yaşımıza girmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Açıkçası o tarihte yaşamımıza görece yeni girmeye başlamış Internet’in gazetecilik mesleğini kökten değiştireceğini, kağıda basılı haberlerin okunduğu gazetelerin yerini alabileceğini, özellikle sosyal medya mecralarının hayatımıza girişiyle televizyonların izlenme oranlarının bile bu kadar aşağı seviyeye çekileceğini çoğumuz tahmin edemezdik.
2000’lerde Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan, arkadaşımız, Malatya'da gazeteciliğin okulu olan ve maalesef depremlerin ardından yayınına son veren Görüş Gazetesi'nden yetişen gazetecilerden olan Fuat Kozluklu, Internet haberciliğinin geleceğine ilişkin öngörülerde bulunuyor, telefonla bu fikirlerini bize aktarıyor, özce “gazeteciliğin geleceği Internet’te” diyordu. Gazetecilikte daktilo, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazından daha “yüksek teknoloji” ile tanışmamış bizlere Fuat’ın söyledikleri pek uygulanabilir gelmiyor, bilgisayardan yayın yapılabileceğine gözümüz kesmiyordu ama onun ısrarıyla pes edip malatyahaber.com’un kurulmasına tamam dedik.
Malatya’nın renkli simalarından merhum Mıh Osman’ın (Osman Çağlı) hayatımıza kazandırdığı deyimle “ceryanlı medyaya” geçiş yapacaktık.
Fuat’ın kardeşi Suat Kozluklu da destek sağlarken, merkezinde, yani Malatya’da İsmet Yalvaç tüm işleri çekip çevirecekti. Başta, olur mu ya, dediğimiz fikir gerçeğe dönüşecek, 15 Nisan’da sanal alemin darabalarını (kepenk) açacaktık.
İlginçtir, başlarda malatyahaber.com yurtdışından ciddi bir ziyaretçi sayısına sahipti. Kanada’dan Avustralya’ya, Almanya’dan İngiltere’ye kadar dünyanın farklı yörelerine dağılmış gurbetçiler memleketlerinde ne olup ne bittiğini öğrenmek için ilk fırsatta Internet’e bağlanıyor, haberleri okuyorlar, mail atarak görüşlerini, ama daha çok da memleket özlemlerini dile getiriyorlardı.
Başlarda ülkemizde Internet hizmetinin şimdiye göre çok pahalı olduğunu, ADSL hizmetinin henüz devreye alınmadığını hatırlatalım. Haliyle yurtiçinde erişilebilecek okuyucu sayısına ulaşmakta zorluk çekiyorduk.
Sonrasını biliyorsunuz. Internet hayatımızın bir parçası oldu; sadece masaüstü bilgisayarlar değil, dizüstü bilgisayar, tablet, derken akıllı telefonların, iphoneların bol miktarda üretilip piyasaya sürülmesiyle dünyayı cebimizde, çantamızda taşımaya başladık.
***
İnsanlık tarihinde bir aletin ilk icadı çok önemlidir. Bir dahi bir şeyi bulur, arkadan gelenler onu geliştirir.
Örneğin biri tekeri bulur, belki taştan, belki ağaçtan yapmıştır, yüzeyi pürüzlüdür, hantaldır, hareket ettirmesi zordur. İlk başta sabana, kağnıya takılır, tarlayı sürersiniz. Biri çıkıp der ki, tekeri atların çekeceği savaş arabasına takalım. Savaş arabası daha iyi bir teker teknolojisi gerektirecektir; geliştirilir. Yüzyıllar geçer, başka teknolojik gelişmeler devreye girer, başka aletler bulunur, bu kez metalden yapılıp arabalara, trenlere, uçaklara, takılır ama hepsinin “kökü köçeği” işte binlerce yıl önce bulunan, varılan noktada ilkel gözüken o tekerdir.
Bu olgu gazetecilik için de geçerlidir. İnsanın haber alma ihtiyacı çağlar boyunca kendini hissettirmiştir. Bilinen en eski gazetecilik ürünü MÖ 59 öncesine giden Romalıların Acta Diurna’sıdır. “günlük kamu kayıtları” veya bugün anlayacağımız şekilde “günlük gazete” diyebileceğimiz neşriyat, yönetenlerin ahaliye yönelik konuşmaları gibi önemli hadiseleri kayıt altına alıyor, bunlar her gün şehrin önemli yerlerine asılıyormuş. Bin yıldan uzun süre önce Çin’de Tang Hanedanı dönemi basılıp memurlara dağıtılan “bao” (haber veya rapor diyebiliriz), ki farklı isimler altında 1911’e kadar yayınlanacaktır, 17. yüzyıl Almanya’sı ile Antwerp ve İngiltere’de basılan yayınların varlığını da herhangi bir ansiklopediye baktığınızda görebiliyorsunuz.
Elbette o kadar eskiye gitmeye gerek yok ama günümüzde dünyada gazetecilik mesleği denilince işin hangi teknolojiyle yapıldığı değil ahlakının ne olduğu sorgulanıyor, içeriğinin ne olduğuna bakılıyor. Zarfa değil, mazrufa önem veriliyor; zarfın içindekilerinin namusu önceleniyor.
Siz kağıt kalemle haber yazılan zamanlardan, kurşun, yağ, boya, pas kokularının birbirine karıştığı matbaaların sabaha kadar çalışıp gazete yetiştirmeye çalıştığı dönemde de hakkını vererek gazetecilik yapmışsanız, o geleneği sindirmişseniz ve en önemlisi (bilhassa günümüz için) haberi yazarken-yayına verirken kafanızda gazeteciliğin dışında filim fırıldaklar dönmüyorsa, derdiniz sadece gerçeğin peşinde koşarak, doğru adamlara yanlış yapmadan, yanlış adamları da doğruymuş gibi göstermeden gazetecilik yapmaksa teknolojinin ne olduğu belirleyici rol oynamıyor.
Yani o tekerin, tahtadan da olsa çelikten de, düzgün dönmesi gerekiyor. El arabasına da taksanız uzay mekiğine de teker işlevini yerine getirmesi gerekiyor. Hedef kitleniz olan halk da sizi takdir ediyor.
Meslekte yarım asrı dolduran İsmet Yalvaç'ın patronajında ve yayın yönetmenliğinde, profesyonel gazeteciler olan diğer kurucularının çabasıyla, güvenilir yayıncılık ilkeleri çerçevesinde sadece gazetecilik yaparak bugünkü okunurluk, etki ve güce ulaşabildik; Malatya’nın en önemli platformlarından biri haline geldik.
Sitenin bugünkü gücüne erişmesinde katkısı olan okuyucularımıza teşekkür borçluyuz. Onlar zaman içerisinde sitemizi takip etmekle kalmadılar, bir bölümü haklı eleştiriler yöneltip bize yol gösterdiler. Bazıları da haber kaynağımız oldu.
Ayrıca, malatyahaber.com aracılı iletişimde çok önemli bir platform olan haberlere yorum bölümünün, kötüye kullanılmasına yönelik girişimlere karşı da çok daha duyarlı olduğumuzu belirtmek isteriz. Tamamen kötü niyetli olarak, birilerinin organizasyonuyla mesaj gönderen trol taifesini ciddiye almıyor, zaten onları okurumuz olarak da görmüyoruz. Yine saygı sınırlarını aşan ifadelerle yazılmış, çok iyi bilinen konularda dahi kamuoyunu yanıltmaya, insanları karalamaya ya da kötülükleriyle bilinenleri yüceltmeye yönelik bir çabayı yansıtan yorumlar yayınlamıyor ve "e-mail ve IP yasakla, tüm mesajları sil' tuşuyla çöpe gönderiyoruz.
Bu arada, malatyahaber.com sitesinin güvenilir yayıncılığıyla gündem belirleme gücünü gören bazı uyanıklar, site ismine yakın isimler alarak tanınırlığımızdan, güvenilirliğimizden pay kapmaya çalıştılar. Okurlarımız bu ‘naylon’ girişimlere itibar etmedi, onlar da etki gösteremeden kaybolmaya yüz tuttular.
***
6 Şubat 2023 saat 04.17'de meydana gelen depremden sadece 2 dakika sonra bu büyük felaketin haberini dünyaya duyuran malatyahaber.com sadece haber vermekle yetinmedi.
malatyahaber.com Malatya kültürü, sanatı, tarihi, arkeolojisi, tarımı, ekonomisi, artık tamamına yakını aramızda olmayan renkli insanları ve o insanların öykülerine dair birçok yazının, araştırmanın okuyucularla buluştuğu bir mecra oldu. Bu yazılarla Malatya’nın belleğini sanal ortamda okurlara sunduk, arşivlenmesini sağladık.
***
malatyahaber.com logosunun altında, öyle klasik, tarafsız vs. sloganı yok; 'Malatya'nın Özgür Sesi' var. Tarafsız yayıncılık klişesi artık geçerliliği olmayan bir nokta. Biz, haktan, doğrudan, gerçekten yana tarafız. Bu özgürlüğün yanı sıra bağımsız yayıncılığın da temelini oluşturuyor.
Muhabir ve birer ‘Malatya'ya dair'’ kitaba dönüşecek yazıları yazan nitelikli yazar kadrosuyla, doğru ve güvenilir haberciliğin, kaliteli yerel yayıncılığın adresi olan malatyahaber.com, geride kalan 23 yılda herkese, her kesime açık bir mecrada, doğru bildiğinden şaşmadığı çizgide bir yayın politikası izledi; bundan sonra da aynı ilkeler çerçevesinde, gazetecilik mesleğinin onurundan taviz vermeden yayınını sürdürmeye devam edecek.
Sizlerle birlikte nice yirmi üçlere…
EDİTÖR