Malatyalı yönetmen Ünal Küpeli, Malatyalı Fahri (Fahri Kayahan) ile o'nun hayatına damga vuran dramatik yaşamını 'Sunam' adıyla filme çekecek.
Gazeteci Bülent Yalvaç'ın yönetiminde youtubede “Memleketin Renkleri” sloganıyla yayına başlayan Aspuzu TV, Malatya’nın yaşanmış kesitlerini , insanlarını, gastronomisini, turizmini … dijital platforma taşımayı hedefiyle yayınına başlarken, Malatyalı Fahri'nin hayatını yansıtacak 'Sunam' adlı film projesini, Aspuzu TV'ye anlattı.
"BİRAZ DA SEYİRCİYİ AĞLATMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Ünal Küpeli, film projesi ile ilgili olarak youtubede yayın yapan Aspuzu TV'ye şunları söyledi:
“Sunam filminin senaryosu nasıl hazırlandı?” “Ben Fahri’yi araştırmaya başladığım zaman Adnan Işık, Celal Yalvaç ve aklı başında birkaç kişi ile konuştum. Hatta Fahri’nin Sueda diye bir kızı vardı, Beykoz tarafında oturuyordu. Onu da buldum, fakat alzaymır, yani bazı şeyleri hatırlamıyor. Dolayısıyla o dönemin kitaplarından çok faydalandım. Bunlardan birisi “Namuscular” ve “Karılar Koğuşu”.. Kemal Tahir. Aynı yerde yatmışlar, Mazmanoğlu Hacı Abdullah ile. Onun yazılarından çok faydalandım. Çünkü Fahri’yi hep darbımesel, hayal ,vecize.. Kimsenin doğru dürüst bildiği bir şey yok. Ben yine olayı Kemal Tahir’de yakaladım.
O hapishane döneminde karısının intihar ettiğini ve tabanca ile vurduğunu.... Fahri’nin olay üzerine çok üzüldüğünü, kendisinin sebep olduğunu düşündüğünü, çocuğunu alıp evden çıkmış yağmurlu bir gecede. Ve o vicdan azabı ile yaşamış, 52 yaşında da kalp krizinden ölmüş. Diğerlerinin hepsi uydurma, rivayetle insanlar anlatılmaz.” Olay tam olarak nedir? Fahri Kayahan’nın Malatya’yı terk etmesine sebep olan ... “Sebep dedikodu.. Şöyle, Fahri 19 yaşında, Suna 16 yaşında. Bunlar birbirlerini seviyorlar.
Hatta meşhur Sarı kurdela türküsü var ya onunda mevzusu şu; sokakta gençlerin buluşması görüşmesi mümkün değil. Bizim zamanımızda da mümkün değildi. Gece kayısı dalına sarıkurdela asıyor kız, yerini belirtmek için. Fahri’de gelip kurdelayı buluyor diyor ki ‘ bu kız buralarda ‘ diyor, kız çıkıyor. “Sarı kurdelam sarı” ordan geliyor. Çok ilginç. Dedikodu müthiş, kızın bir beşik kertmesi var aynı mahalleden. O zaman hoca okumuş üflemiş, ‘bunları birbirine layık gördüm ‘dermiş, olurmuş beşik kertmesi... Tabi oğlan askerde, askerden döner. Anası derki “ senin beşik kertmeni Fahri’ye verdiler’ der. Oğlan hatırlamıyor bile.. ‘kimdi o ‘ diyor. nerden bile bebekken kundakta.. Anası fiti veriyor ona, ‘bunlar zengin aile’ diyor. ‘Para koparak’ diyor. O zaman 3 gramse veriyor Fahri’nin babası. Yani helalleşelim diyor. Fakat askerden gelen oğlan Fahri’ye sokakta omuz çakıyor. Diyor ki ‘sen benim beşik kertmemi almışsın’ diyor. Fahri’de bunu namus meselesi, iyi bir dövüyor.Bu ağızı burnu şiş anasına gidiyor. Anası diyorki ‘ ben birşey söyleyeceğim ama günah olur mu bilmiyorum?’ diyor. Bu kızı hamamda gördüm diyor, göbeğinin yanında ben var diyor. “Tamam diyor ben bunun intikamını aldım” diyor, bütün çarşıya yayıyor, kahvelerde orda burda diyor ki “o kızın göbeğinin altında benim mühürüm var’ diyor. Bak şerefsize.. Ve... bu öyle yayılıyor ki Malatya’da Fahri’ye kadar geliyor. Fahri kafayı üşütecek. Çocukları olmuş bu Sueda da 6 aylık beşikte yatıyor. Üst kata çıkıyor, çocuğu alıyor. Diyor ki ‘ senin göbeğinin altına kim mühür vurmuşsa git onunla buluş’ diyor. Bebeği alıp çıkıyor. Evde de tabanca var. Kız yerlerde yatıyor, sürünüyor, ağlıyor bağırıyor. ‘benim günahımı alıyon’filan diyor. Bunu dinlemiyor gidiyor.Bide gök gürültülü yağmur yağıyor gece. Tabancayı alıyor, tam o benin üzerinden vuruyor kendini. Hikaye bu..”
Çekimlerin başlama tarihi ile ilgili olarak Küpeli, “Şimdi dönem her ne kadar olsada kayısı zamanı olması lazım. O kurdela çok önemli, dala asılan. Kayısı renginide özel seçmiş ki belli olmasın kız. Birde film bir mesire yerinde başlıyor.. Gündüzbeyin pınarbaşında , bunlar çalıyorlar bir grup insanlar piknik yapıyor. Çocuklar oynuyor. İp atlayanlar, yedi taş oynayanlar. O atmosferi yaşatacağım. Ordada işte şeyi söylüyor, ‘çiçekten harman olmaz yar derde derman olmaz”.. O müziğin altında o atmosferi yaşatıyorum. Filmin adı Sunam. "
Küpeli, 52 yaşında vefat eden Fahri Kayahan'ın ömür boyu, eşinin de alyansını parmağında taşıdığına ilişkin, "Vefat ettiğinde parmağında çift alyans vardı diyorsunuz. Onun hikayesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de “Evet, yahu şimdi adam hiç evlenmemiş. Yani karısının vicdan azabı ile yaşamış.Burdan trene giderken babasına diyor ki o alyansı bana getir diyor. Babasıda trene yetiştiriyor. Alıyor kendi alyansının arkasına takıyor. Ömrü billah onunla yaşıyor. Bunlar sİnemanın en ince noktaları.. İnsanın karısına olan sevgisini anlatması açısından.” diye konuştu.
Küpeli, söyleşide film projesine destek konusundaki bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“Belediye başkanı Selahattin Gürkan rahatlıkla çok kolaylık göstereceğini ve her konuda yardımcı olacağını söyledi bize. ‘Çok sevindim” dedi hatta böyle birşey yapacağınız için dedi. ‘Malatyalı Fahri’yi cadde ismi olarak biliyor Malatyalılar’ dedi. Sen dedi Malatyalı Fahri’yi Türkiye’ye tanıtacağın , sadece Malatya’lıya değil. Onunu için ‘ben arkandayım’ dedi. Ünal Abı diye karşıladı saygılı bir şekilde , Allah var yani.. Senaryo ne kadarlık bir araştırmanın neticesi? 5 sene geçti. Sinema püf noktalarını iyi koymaz isen sinema olmaz. Merak unsurunu koymaz isen olmaz. Ben birazda seyirciyi ağlatmayı düşünüyorum.”
Youtubede yayın yapan Aspuzu TV'de Bülent Yalvaç'ın, Ünal Küpeli ile yaptığı söyleşiyi dinlemek için aşağıdaki linki tıklayınız:
malatyahaber.com