SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya'nın ve Kayısının Dünyayla Rekabet Şartları Zorlaştı"

A- A+ PAYLAŞ

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kayısı, TMO,Tarsim, Buğday ve arpa taban fiyatı, barajlar ve göletlerle ilgili Malatya’nın önde gelen tarım ve hayvancılık sorunlarını gündeme getirdi. Ağbaba, “Malatyalının ayakta kalması, hayatın normalleşmesi ve insanlarımızı Malatya’da tutabilmek için üreticinin sorunlarının çözülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"KAYISI" DEYİNCE AKLA MALATYA GELİYOR 

Plan bütçe komisyonu üyelerine Malatya kayısısı ikramında bulunan Ağbaba, konuşmasının başında kayısı üreticilerinin sorunlarını ve taleplerini dile getirdi.  "Kayısı" deyince akla Malatya geliyor "Malatya" deyince akla kayısı geliyor diyen Ağbaba, “ Dünya kuru kayısı üretimini neredeyse tek başına Malatya karşılıyor. Ama bu yıl hem depremde yaşadığımız sorunlar  hem de düşen fiyatlar nedeniyle çok büyük problem yaşıyoruz. Geçen yıl ortalama dalında yaş kayısı 40 TL'ye satılırken bu yıl 20 TL'ye satıldı. Iskarta kayısı iki yıl önce 45 liraya alınırken bu yıl 15 liraya düşmüş durumda. 3 numara sarı kayısı 90 lira, 2 numara sarı kayısı 110 lira, 1 numara sarı kayısı 125'e kadar düşmüş durumda. Maalesef Malatyalılar "Kayısımız ayakaltı oldu." diyorlar.” ifadelerini kullandı.

GEÇEN YIL 17 KİLO, BU YIL 50 KİLO KAYISIYLA 1 ÇEYREK ALINABİLİYOR

Deprem felaketini yaşayan Malatya kayısı üreticilerinin depremden sonra birçok bölgede don, dolu, fazla yağış  meydana geldiğini, bu yıl da don, yağış ve fırtınanın kayısıyı vurduğunu belirten Ağbaba, “maalesef yeni yeni hastalık türleriyle de kayısı üreticisi karşı karşıya. Üreticilerin tek derdi bu yılki maliyetlerini çıkarmak. Kayısı üreticileri depreme dayanarak ayakta kalmaya, köylerini terk etmemeye çalışıyorlar. Yaklaşık 250 bin kişi Malatya kayısısından ekmek yiyor. Geçen yıl sarı kayısı 160 TL, gün kurusu 200 TL'ye alıcı bulurken bu yıl, şu an pazarda, sarı kayısının fiyatı ortalama 100 lira, gün kurusu ise 130 lira civarında alıcı buluyor. TÜİK enflasyonlarına göre baktığımız zaman bu rakamın çok geri olduğunu görebiliriz. Geçen yıl mazotun litresi 20 liraydı, bu yıl 43 lira. Geçen yıl işçilik 450 lira civarındaydı, bu yılki sezon başında 800 liraya, 900  liraya, hatta 1.200 liraya kadar çıktı. Geçen yıl 1 ton gübre 7.800 lirayken bu yıl 14.500 lira; 1 ton çiçek ilacı 300 lirayken bu yıl 1.000 lira. Ve şöyle bir rakam söyleyeyim ki ne anlama geldiğini anlayabilelim. 1 kilo kayısıyla 8 litre mazot alınırken şu anda 1 kilo kayısıyla 3 litre mazot bile alınamıyor. Geçen yıl 10 kilo kayısıyla 6 ton çiçek ilacı alınırken bu yıl 10 kilo kayısıyla. 1 ton ilaç ancak alınabiliyor. Geçen yıl 17 kilo kayısıyla 1 çeyrek altın alınırken bu yıl 50 kiloyla 1 çeyrek altın alınabiliyor.” dedi.

BAKANLIK KAYISININ TANITIMI İÇİN DESTEK VERMELİ

“Malatya’nın ve kayısının  dünyayla rekabet etme şartları zorlaştı” diyen Ağbaba, “ Şu anda Özbekistan gibi ülkelerde kayısı 2,5-3 dolara kadar düşmüş durumda. Dolayısıyla biz, rekabet edemiyoruz. Dünya pazarında yoğun olarak girmek için yeterli derecede reklam, bilgilendirme, afiş, pazarlama çalışması yapılıyor. Bunlarda Bakanlığımızın öncülüğünde ilgili kurum ve kuruluşların STK’lere destek vermesini sizden rica ediyoruz. Malatyalının ayakta kalması, hayatın normalleşmesi ve insanlarımızı Malatya’da tutabilmek için üreticinin sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Bu konuda gereken desteği görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

TMO VE BAKANLIK KAYISIYA SAHİP ÇIKMADI

Veli Ağbaba; “Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü burada, ona çok yüklenmek istemiyoruz. O, Malatya'ya hizmet etti, uzunca yıllar il müdürlüğü yaptı, çok da sevdiğimiz bir bürokrattır ancak Toprak Mahsulleri Ofisi ve bakanlık maalesef depremde Malatya'ya sahip çıkmadı. Ben, kendi kişisel imkânlarımla bazı Cumhuriyet Halk Partili belediyelere enkaz altında kalan kayısıların bir kısmını satın aldırdık.Ama Toprak Mahsulleri Ofisi maalesef kayısıda Malatya'ya destek olmadı. Ayrıca TARSİM’le ilgili de çiftçilerin genel bir memnuniyetsizliği var, bunun da araştırılmasını sizden rica ediyoruz.” dedi.

YAYLADA YAPILAN ÜRETİM KUTSAL BİR İŞ

Sık sık yaylalara gittiğini, yaylada hayvancılık yapan üreticilerin çok kutsal iş yaptıklarını belirten Ağbaba, Tarım Bakanlığının özellikle yaylada hayvancılık yapanların başta yol ve su problemleri olmak üzere yaşadıkları sorunlara çözüm bulmasını istedi.

BUĞDAY VE ARPA ÜRETİCİLERİ DE DERTLİ

Malatya'da, çileğinden elmasına, tütününden kirazına kadar çok çeşitli ürünler üretildiğini belirten Veli Ağbaba, “Malatya tahıl ekimi konusunda da önemli bir merkez. Buğday ve arpa fiyatları geçen yıla göre çok kötü. Örneğin buğday fiyatı 9,25 lira olarak açıklandı, ben geçtiğimiz yaz ayında , Meclis açılmadan önce çiftçiye sorduğumda 6,5 liraya buğday sattıklarını öğrendim. Tahıl üreticilerinin sorunlarına çözüm bulunmalı. Ayrıca, Tarım ve hayvancılık kredilerinde maalesef faizler çok yüksek olduğu için üreticiler problemler yaşıyor” ifadelerini kullandı.

30 YILDIR BİTMEYEN BARAJ YONCALI’DA 5 AYDIR İŞLER DURDU

1994 yılında ihale edilen Yoncalı Barajı ile ilgili son durumu paylaşıp destek isteyen CHP Milletvekili Veli Ağbaba, “ Devlet Su İşleri Genel Müdürümüz çok yakından bilir konuyu. 94'te ihale edildi, henüz tamamlanamadı. Yoncalı Projesi sulama tünellerinde çalışmalar durmuş durumda. Yoncalı sulaması 2024 yılında ihale edildi. Bölgede yapılacak sulu tarımla birlikte hem tarladaki verim artacak hem de yöredeki ürün çeşitliği sağlanacak. Tünelin bitimine 700 metre kala yüklenici firma ortakları arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle beş aydır bir santimetre ilerlemiyor. Ne baraj göletinde ne de sulama tüneliyle ilgili bir metre iş yapılabilmiş değil. 23 mahallenin sulu tarıma geçişi, 2024 birim fiyatlarıyla millî ekonomiye 698 milyon gelir artışı, 17.400 kişiye tarımsal istihdam sağlayan proje, meydana gelen aksamalardan dolayı maalesef bir türlü bitirilemiyor. Otuz yıldır bir metrekarelik sulama yapamayan Yoncalı Barajı’nın bir an önce bitirilmesini, 2025 yılında en az 1 milyar bütçe ödenek ayrılmasını sizlerden rica ediyoruz” dedi.

SULTANSUYU 2025 SULAMA SEZONUNA YETİŞTİRİLSİN

Sultansuyu Baraj gövdesinin 6 Şubat depremlerinde gövdesi hasar gördüğünü, depremin üzerinden yirmi ay geçmesine rağmen hâlâ tamir edilemediğini belirten Ağbaba, “ Sultansuyu sulama Barajı göletinde oluşan hasarın yaklaşık 600 metre uzunluğunda, 3 metre derinliğinde, 3 metre genişliğinde olduğu, baraj gövdesinin göletin havzasına doğru çökme şeklinde olduğunu geçtiğimiz ay dile getirmiştim. Maalesef, depremin ardından baraj kapasitesinin yüzde 48'lik kısmında su depolanamadığı, sulamanın geri kalan yüzde 52'lik kısmına yettiği kadar yapıldığı açıklamanızın ardından on gün önce Sultansuyu Barajı'nın deprem hasarlarının rehabilitasyonu için ihale süreci tamamlandığını, iş yapım sözleşmesi imzalamak için başlandığı açıklandı. 16 mahalle ve bu mahallede yaşayan yaklaşık 4 bin çiftçimiz bu konuda çok mağdur. Devlet Su işleri Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Akif Balta yaptığı açıklamada bu mağduriyetin giderileceğini söyledi. Bu konuda sizden çok hızlı bir şekilde destek almak istiyoruz ve hiç olmazsa 2025 sulama sezonuna yetişmesini sizden rica ediyoruz.” Dedi.

YILLARDIR ÇÖZÜLEMEYEN SORUN: ERKENEK VE SÖĞÜT GÖLETLERİ

Erkenek ve Söğüt Göletleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ağbaba, “Erkenek Göleti'miz var, şimdiye kadar herhâlde en az 200 milyon harcanmıştır ama 1 metre daha ne su tutabilirler ne sulama yapabildi. Her dönem maalesef Erkenek'e gidiyorlar "Bu dönem göletinizi yapacağız." diyorlar. Gölet bitti aslında, depremden önce maalesef su tutamadılar çünkü çeşitli çatlaklar vardı. Yine Doğanşehir Söğüt Göleti de gölet yapılmış ama su tutamıyor. Lütfen, bunun sorumlusu kimse bunlardan da hesap sorulsun. Bu sonuçta hepimizin parası, fakir fukaranın parası.” Dedi. 

MALATYA’DA KAPALI SİSTEM SULAMAYA GEÇİLMELİ 

“Malatya’da kapalı sistem sulama talebi çok yoğun şekilde var” diyen Veli Ağbaba, “ Maalesef Boztepe Barajı hariç diğer baraj ve göletlerde hâlen vahşi sulamayla sulama yapılıyor. Malatya gibi tarım şehrinin kapalı sistem sulamaya geçilmesini talep ediyoruz. 6 Şubat depreminden etkilenen Malatya depremin neden olduğu maddi kayıplarla boğuşurken sulama birlikleri depremden sonra sulama ücretine  yüzde 400 zam yaptı. Bunu da niye yaptılar? Depremden sonra çiftçinin su bedelinin yarısı birlikler tarafından karşılandı, Malatyalılara çok önemli katkıda bulunuldu ama ardından yüzde 400 zam yapıldı. Bu zam niye yapıldı, hangi maliyet bu kadar arttı, insan hesap edemiyor” ifadelerini kullandı.

BARAJLAR VE GÖLETLER  İÇİN DESTEK İSTİYORUZ

Yapımı devam eden, projelendirilen baraj ve göletlerle ilgili taleplerini de sıralayan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “ Şilan Barajı yatırımda planlama aşamasında, Elâzığ Bölge Müdürlüğü tarafından ihlal edilmesi bekliyoruz. Genel Müdürümüzün bu konuda desteklerini bekliyoruz. Malatya Yarımcahan projesi pompaj sulaması revize planlama raporu yapının ihale edilmesini bekliyoruz. Bölge Müdürlüğü tarafından Malatya merkez Yenice Gölet sulaması için ihale edilmesini talep ediyoruz. Malatya Doğanyol Kutan Göleti, Malatya Hekimhan İğdir Göleti, Malatya Hekimhan Hasançelebi Karapınar Göleti, Malatya Kuluncak Kızılhisar Göleti, Malatya Beypınarı Göleti'nin bir an önce yapılmasını istiyoruz. Ayrıca, Kuluncak Alvar ve Yazıhan Epreme'de de çok önemli göletlerimiz var, bu konuda da sizden destek bekliyoruz.”dedi.

TÜTÜNÜN ÖLÜM FERMANI İMZALANIYOR

Tütünün Adıyaman'ın, Malatya'nın, fakirin fukaranın ekmek parası olduğunu,  ancak  yabancı tütün baronları daha çok kazansın diye tütüne kota  getirildiğini kaydeden Veli Ağbaba, “Yetmedi yüksek para cezaları getirildi, hapis cezası getirildi, yetmedi bandrol satışı tütünde paketleme şartı getirilerek, doğal tütün satışı engellenerek damak tadını değiştirme yoluyla bölgedeki tütünün ölüm fermanı imzalanıyor. Bu konuda lütfen Ticaret Bakanlığına karşı Tarım Bakanlığı hiç olmazsa müdahale etmeli. Çin'den vesaire gelen tütünlere yüzde 30 Türk tütünü koyuyorsunuz. Hakikaten bizim tütün ile tütünleri karşılaştırın, insan yüzüne bakmaz ama bizim tütünümüzü yasaklıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • malatian (3 hafta önce)
    kayısı artık nostalji oldu. bahçede 1-2 tane yemelik kalsın yeter.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ergün (3 hafta önce)
    Kayısı bir ihraç ürünüdür, Dolar ve Euro karşılığında satılıyor, Dolar ve Euro da 1 yıldır çok az değer artışı olduğu için Kayısının fiyatının artması mümkün görünmüyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kernekli (3 hafta önce)
    Türkiye dünyanın fındık şampiyonuydu. Şu anda Nutella fındığı Avustralya’dan alıyor. Mercimek ilk bu topraklarda yetiştirildi. Şu an yediğimiz mercimek Kanada’dan geliyor. Şirepazarı yıllarca Çin kaysısını depoda karıştırıp tezgahta Malatya kaysısı diye sattınız. Bi eşe dosta hediye götürecek olsak tepsisi bin lira. Şu anda Çin dünyaya kayısı satıyor. Allah’a şükür o dertten de kurtulduk. Kayısı bitmiştir. Sen baskilli, kaleli, yazıhanlı akçadağlı hemşerim kayısı bitti. Sizin birşeyden haberiniz yok ömrünüzde Malatya’dan başka memleket görmemişsiniz. Almanya’da kaysılı kruvasan, kaysılı yoğurt, kaysılı çikolatalar bisküviler kapış kapış gidiyor. Bizim ülkrmizde cino diye dandik bir çikolatadan başka kaysı birşeyin içine girmedi. Kaysıdan bu ülkenin haberi yok ki başkasının haberi olsun.
    %89
    %11
    Yanıtla