SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatyaspor Bitiyor!

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ

Malatyaspor bitiyor!..

Ve ili, kenti yönetenler, siyasiler bu bitişi sadece seyrediyor…

Malatyaspor tarihinin hep olmuş “hatır-gönül” kontenjan transferlerinden olan, yedeğin yedeği olarak dahi yararlanılamayan kalitedeki kıytırık bir futbolcu (!); kulübün zor durumu ve zamanın darlığını “azami” derecede nasıl paraya dönüştürebileceği hesaplarıyla bu bitişin düğmesine bastı. Malatyaspor’da, son sürecin de başlatıcısı olan ve kulüp tarihinin “en çok zarar vermiş” başkanının döneminde kadroya katılan bu “lüzumsuz- gereksiz” futbolcu ve akıl hocasının küçük hesapları, tam da yeniden umutlanılabilecek bir dönemde her şeyi alt üst etti.

Bir fırsatçının; bu takımın akıbetinde böylesine etkili olabilmesi, misyonunu bitirme noktasına getirmesi, ondan çok, bu kenti yönetenlerin, neyin ne olduğunu algılamada- müdahaledeki çaplarının yetersizliği yüzündendir.

Kadroya katılması için sözleşilen yeni transferlerle, takımın yeni bir hava ve güçle mücadelesine devam edebileceği bir dönemde, siyasi çaplarının yetersizliğinin yanı sıra ticari zekalarının da çok parlak olmadığı anlaşılan kimi kent yöneticilerinin, durumu kavramaktan çok uzak değerlendirme yanlışları, sorun çözücü olarak kendini ortaya atan kimi siyasi unsurların da “yapıyormuş gibi yapıp da gerçekte bir şey yapmamaları” Malatyaspor’un sonunu getirmiştir.

“Beni daha az alkışladınız” diye taraftara tepki koyan, son dönemdeki çözüm arayışlarından bu nedenle kendisini çeken siyasi şahsiyet, “kapanmış” bir Malatyaspor’un tarihindeki unutulmazlardan biri olarak hep konuşulacaktır! Kendini Malatyaspor tarihine böyle geçirmiştir.

Malatyaspor’un “can suyu” aradığı dönemde, hiç ortalarda gözükmeyen ya da hiçbir katkı sunmayıp, gerçekte “beş kuruşluk değeri olmayan” laftaki çözüm önerileriyle ahkam kesen kimi siyasiler de elbette unutulmayacaktır.

Malatyaspor’un bitişinin, yokoluşa gidişinin hatırlanacak kadrosu; bu dönemde görevde olan ilin valisi, belediye başkanı, milletvekilleri, birçok sivil toplum örgütünün başındakiler ile “sözde” işadamlarıdır.

Ve tabi kulübün yöneticilerini de unutmamak gerekir. Eskilerini ve en son görevde olanlarını. Özellikle, Malatyaspor’un maddi- manevi gücünü, itibarını süratle tüketerek çöküş döneminin başlatıcısı olan bir başkan hiç unutulmayacaktır. Kulübün yakasından düşünceye- düşürülünceye kadarki süreçte yol açtığı tahribat, bugünkü çöküşü getirmiştir. O zatın göreve gelmesine neden olan olaylara zemin hazırlayan eski belediye başkanı Cemal Akın ve o gün kendisine yapılanlara boyun eğerek görevi devreden Hikmet Tanrıverdi de, bu nedenle vebaldedir.

Selefinin aksine, bırakın maddi desteği, Malatyaspor’a “manevi” destek olabilecek görüntülerden dahi kaçınan, iktidar partisinin Malatyalı mensuplarının, atamasını muhtemelen basından öğrendikleri mevcut vali, Malatyaspor konusunda “düzeltici, düzenleyici, onarıcı, yönlendirici, destekleyici” rollerinden hiçbirini benimsememiştir. Amasya’ya atanan "Malatyaspor taraftarı" validen sonra, gelen valinin bu uzaklığı, bulunduğu makamın gücünü, toparlayıcılığını Malatyaspor’dan esirgemesi, çöküşteki önemli etkenlerden biri olmuştur.

Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Malatyaspor Olayı”nı fark edemeyen bir başkan olarak hatırlanacaktır. Geçtiğimiz sezon sonunda, göreve yeniden talip olabilecek “itibarlı” ve “güven duyulan” eski kulüp başkanının, “manevi destek ölçütü olarak da gördüğü” parasal destek koşullarını ona vermeyip, onun yönetimi üstlenmesi fırsatını kaçırtmakla bu konuda ilk ciddi hatasını yapmıştır. Daha sonra zorunlu olarak görevi üstlenmek durumunda kalan bu son yönetime, çok daha fazla parasal destek vaadinde bulunan belediye başkanı, sezon başından itibaren yapmaya başladığı ödemelerin kalan bölümünü, ara transfer koşullarında öne çekme yolunda gelen yönetim talebini kabul etmeyerek, “ticaretin” asgari mantığına bile tamamen ters bir yol izlemiş ve eski ödemelerinin değerini de “sıfır”a indirmiştir.

Merhum Turgut Temelli 1966’da Malatyaspor’u kuran belediye başkanı, Ahmet Çakır ise 2010 yılında Malatyaspor’u kapatan –gidiş o yönde- belediye başkanı olarak hatırlanacaktır.

Malatya Belediyesi’nin, piyasanın üzerindeki fiyatlarla iş verdiği, hizmet satınaldığı şirketlerinin katkı sunacağı bir Malatyaspor’un olmadığı ortamda; o şirketler, yönetimleri ve becerileri daha çok sorgulanacaktır. Ya da, Malatya Belediyesi’nin Ahmet Çakır döneminde, alışılmış koşulları değiştirilen ve İstanbul orijinli şirketlerin aniden ilgisi kapsamına giren iş ve hizmet ihaleleri daha çok konuşulacaktır. Veya Malatyaspor’un, belediyenin bünyesindeki şirketlerce sürekli desteklenmesi alışkanlığının, belediye şirketleri için yarattığı dokunulmazlık, sempatinin, dolayısıyla beklentinin bitirilmesi, belki de belediye şirketlerinin ihalelerde devre dışı bırakılmasına yönelik bir politikanın gereği diye yorumlanacaktır. Kimbilir? Bunu da zaman gösterecek.

* * *

İlginçtir.. Belki de ilahi bir tesadüf!.. Malatyaspor, 1966 yılındaki kurucularının en önde geleni, en bilineni olan rahmetli Osman Çağlı’nın vefatından sadece günler sonra, bitiyor, yok oluyor!..

Yine bir ilginç tesadüfle, “44” no.lu şehrin, “sportif yarışma ve prestij arenası”ndaki temsilcisi, insanlarının ortak paydası olan Malatyaspor, kuruluşunun 44’üncü yılında “ölüyor- öldürülüyor”…

Bir avuç “çaresiz” insan dışında, herkes seyrediyor.

O yok olanın sadece Malatyaspor olduğunu zannediyor, birileri!..

Malatyaspor’un ne anlam ifade ettiğini, ne değer taşıdığını, nasıl bir ortak payda, birleştirici, bütünleştirici olduğunu anlayamayan birilerinin maalesef iş başında olduğu bir dönem olarak hatırlanacak bu dönem..

Hep söyleriz... "Malatyaspor, bu ilin, kentin yöneticilerinin, siyasilerinin, bürokratlarının, halkının problem çözme, iş yapabilme, başarma yeteneğinin test edildiği 'sürekli' bir sınav konusudur." diye. Ve bu kadro sınıfta kalmıştır.

(Bu yazı 28 Ocak 2010'da malatyahaber.com'da yayınlanmıştır)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız