- STK temsilcileriyle biraraya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'ya 15'inci ziyaretinin yaptığını belirterek, "Malatya, siyasi yaşamımda farklı bir yere sahip. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da ikinci gelişim. Maşallah Malatya her gün büyümeye, gelişmeye, yeni eserlerle zenginleşmeye devam ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bir tarafta içeride, dışarıda terörle mücadele ediyorsun öbür taraftan 3 milyon insana ev sahipliği yapıyorsun ama bir diğer taraftan da büyümeye devam ediyorsun. Alan el değil, veren el olan bir Türkiye’nin geldiği nokta budur” dedi.
“MALATYA’YA 15. GELİŞİM”
Erdoğan, Malatya’da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Yeni Nikah Sarayı’nda gerçekleştirilen yemekli toplantıda konuşan Erdoğan, Malatya’ya 15. gelişi olduğunu kaydederek, “14 aylık bir aradan sonra bir kez daha Malatya’da olmaktan, sizlerle hasbihal etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Malatya’ya hiçbir zaman uzak olmadım. Malatya, siyasi yaşamımda farklı bir yere sahip. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da ikinci gelişim. Maşallah Malatya her gün büyümeye, gelişmeye, yeni eserlerle zenginleşmeye devam ediyor. Bu gelişimde de havalimanından şehre gelene kadar Malatya’nın bu modern dünyadaki müstesna yerini görmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Malatya’ya 14 senede 13,5 katrilyonluk bir yatırım yapıldığını kaydederek, hiçbir zaman Malatya’yı boş geçmediklerini ve elleri boş Malatya’ya gelmediklerini belirtti.
“ÜLKEMİZİN KILINA ZARAR GELMEMESİ İÇİN GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATMAK SURETİYLE VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye’nin güve ve istikrar adası vasfıyla tüm mazlumların umudu olmaya devam ettiğini dile getiren Erdoğan, “Ülkemizin içerisinde yer aldığı geniş coğrafya; tarihi nitelikte bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Etrafındaki ateş çemberine rağmen Türkiye bir güven ve istikrar adası vasfıyla tüm mazlumların umudu olmaya devam ediyor. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen siyasetçiler olarak bizlerde bu sancılı dönemde ülkemizin kılına zarar gelmemesi için gecemizi gündüzümüze katmak suretiyle var gücümüzle çalışıyoruz. Bir taraftan ülkelerindeki krizden kaçıp, bize sığınan ihtiyaç sahiplerine yardım ederken diğer taraftan mega projeleri tek tek hayata geçiriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden sonra 21 Nisan’da Osman Gazi Köprüsü’nün de son tabliyesini yerleştirdik. Avrasya Tünelimiz İstanbul’a 3. Havalimanımız, hızlı tren hatlarımız, otoyol ve tünel projelerimizin inşası hızla sürüyor. Bunlar inşaat süresi devam eden, bir kısmını ise inşallah bu yıl içerisinde açacağımız dev projeler” ifadelerini kullandı.
“ONCA TEHDİDE, SABOTAJ GİRİŞİMİNE, SALDIRIYA RAĞMEN ULAŞILMIŞ BAŞARILARDIR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Pazartesi günü açıklanan enflasyon rakamları ülkemizin son bir yılda yaşadığı iki seçime, atlattığı onca badireye rağmen ekonomimizde sağladığımız güven iklimini yeniden tescil etmiştir. İşte mesele özellikle faizdeki 0,50 puanlık düşüş olayı nasıl etkiliyor buda ortada. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında ve yurt içi üretici fiyatlarında Mayıs 2013’ten bu yana en düşük seviyeye gerileyerek, hedeflerimiz noktasında bize güç vermiştir. Aynı şekilde büyüme rakamlarımızda bu olumlu tabloyu desteklemektedir. Ülkemizde dördüncü çeyrekte yüzde 5,7 büyüyerek, son 17 çeyreğin en yüksek performansını sergilemiştir. Keza sanayi üretim endeksi yüzde 5,8 artışla son 7 ayın zirvesine ulaştı. Bunlar yaşadığımız onca tehdide, sabotaj girişimine, saldırıya rağmen ulaşılmış başarılardır” şeklinde konuştu.
“MİLLİ İRADENİN GÜÇLENMESİNİ BİR TÜRLÜ KABULLENEMEDİLER”
Erdoğan, “Bir tarafta içeride, dışarıda terörle mücadele ediyorsun öbür taraftan 3 milyon insana ev sahipliği yapıyorsun ama bir diğer taraftan da büyümeye devam ediyorsun. Alan el değil, veren el olan bir Türkiye’nin geldiği nokta budur. Bu rakamlar, uluslararası kuruluşların ülkemizle ilgili tahminlerin çok üstündedir. Dünyanın en ücra köşesindeki bir ülke dahi hapşırsa nezle olan bir Türkiye’den, küresel krizlere direnç kazanmış, kendi imkanlarıyla bu krizleri aşan bir Türkiye’ye geldik. Bu durumu hazmedemeyen, Türkiye’nin kendi başarı hikayesini yazmasından, diğer ülkelere örnek olmasından rahatsız olan kesimler olduğunu biliyoruz. İç meseleleriyle uğraşmaktan, etrafındaki olup bitenlerle ilgilenmeyen; güçsüz, iddiasız bir Türkiye görüntüsü çok uzun yıllar bu çevrelerin işine geldi. Aynı şekilde millet nazarında hiçbir karşılıkları olmadığı halde millete mürebbiyelik yapmayı kendilerine hak görenler, milli iradenin güçlenmesini bir türlü kabullenemediler. Çünkü bunlar için Türkiye, uğruna can verilecek bir vatan değil, sadece imkanlarından faydalanılacak bir ülkedir” diye konuştu.
“BAZEN HİÇ UMMADIĞIMIZ YERLERDEN DARBELER ALDIĞIMIZ DA OLDU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Millete tepeden bakmaya, milleti hor görmeye alışanlar yeni Türkiye’yi kendileri için yaşanmaz bir yer olarak ifade etmeye başladılar. Rahmetli Cemil Meriç böyleleri için, ‘vatanı yaşanmaz görenler, vatanını yaşanmazlaştıranlardır’ diyor. 2002 yılı 3 Kasım’ından beri bunların medyada, siyasette, akademide, ticarette, sanatta, sinemada bolca örneklerine şahit olduk, oluyoruz. Kendi ülkesine ve milletine karşı husumet besleyenler her dönemde farklı kimliklerle karşımıza çıktılar. Kimi zaman darbeci oldular, kimi zaman vesayetçi oldular, Kimi zaman Gezici oldular, kimi zaman paralel yapı oldular. Adları ve temsilcileri farklıydı ama amaçları aynıydı. Bunların pek çoğunu geçmişten beri biliyor, ona göre gardımızı alıyorduk. Fakat bazen hiç ummadığımız yerlerden darbeler aldığımızda oldu.”.
“ERMENİ ASALA ÖRGÜTÜNÜN MENSUPLARIYLA BİR ARADAYDILAR, YPG İLE BİR ARADAYDILAR”
Paralel devlet yapılanmasına ilişkin olarak da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Paralel ihanet çetesi bunlardan biriydi. Bu çete, milletimizin çocuklarının rızkından keserek, verdiği imkanları, himmetleri, hayır ve hasenatları dünyanın dört bir köşesinde Türkiye karşıtı lobilere peşkeş çekti. Birçok yerlerde senato seçimlerinde, milletvekilliği seçimlerinde onlara bunları parasal yardımla yedirdi. ‘Hizmet’ diyerek, ‘altın nesil’ diyerek, devşirilen Anadolu çocukları, bugün dünyanın dört bir yanında ülkemizin ve milletimizin itibarını lekelemek için birer piyon olarak kullanılıyor. Son Amerika ziyaretimizde konferans vermek üzere gittiğimiz binanın önünde gördüğümüz utanç tablosu bu çetenin artık kimlerin oyuncağı olduğunun en son örneğidir. Bölücü terör örgütünün mensuplarıyla, Ermeni diasporasıyla birlikte hareket etmekten, aynı safta yer almaktan çekinmeyen paralel ihanet çetesinin mensupları adeta ülkeleriyle hiçbir bağlarının kalmadığını ilan ediyorlar. Ermeni Asala örgütünün mensuplarıyla bir aradaydılar. YPG ile bir aradaydılar. Orada el ele onların bayraklarının önünde, paçavralarının önünde bize karşı slogan atıyorlardı. Aynı şekilde bölücü örgütün siyasi temsilcileri ülke ülke dolaşarak, terör örgütünün kanlı eylemlerini temize çıkarmaya, canlı bombaları kahraman gibi göstermeye, terörü meşrulaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“GÜNEŞE KARŞI GÖZLERİNİ KAPAYAN SADECE KENDİSİNE GECE ETMİŞ OLUR”
Erdoğan, “Milletten korktukları için dokunulmazlık konusunda güya bir tavır aldılar. Şimdiden o konuda da su koy vermeye, işi sulandırmaya, yokuşa sürmeye başladılar. Ancak şunu bir an olsun akıllarından çıkarmasınlar ki, milletimiz yaşanan tutarsızlıkların, büyüyen kirli ittifakların kaydını hafızasına kaydediyor. Güneşe karşı gözlerini kapayan sadece kendisine gece etmiş olur. Karanlık odaklarla iş tutan herkes zamanı gelince milletimize mutlaka hesap verecektir” dedi.
“ARKASINDAN ‘ALLAH RAZI OLSUN, BU ÜLKEYE HİZMET ETTİ’ DEDİRTEBİLİYORSA O İYİ VE BAŞARILI BİR SİYASETÇİDİR”
Erdoğan şunları söyledi:
“Değerli kardeşlerim siyasete atıldığımız ilk günden itibaren bir temel ilkeyi kendimize ilke edinmeye çalıştık. Bu ilke sevgili peygamberimizin (SAV) ‘İki günü bir birine eşit olan ziyandadır’ düsturu. 40 yıldır bu kutsal emri pusulamız yaparak her gün milletimize hizmet etmenin, taş üstüne taş koymanın gayreti içerisindeyiz. Bu ülke için, bu aziz millet için hizmet üreten, proje ortaya koyan, gayesi olan kim varsa onu da desteklemeye, önünü açmaya gayret ediyoruz. Zira bizim için asıl mesele 79 milyonun menfaatidir. Bizim asıl meselemiz, asıl hedefimiz Hakk’ın rızasını kazanmak, halkımızın da gönlünde kendimize müstesna bir yer edinmektir. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır. Ölçü bu. Bir siyasetçi bu dünyadan göçüp gittiğinde arkasından ‘Allah razı olsun, bu ülkeye hizmet etti’ dedirtebiliyorsa o iyi ve başarılı bir siyasetçidir. Bizim milletimiz tarih boyunca kendisine hizmet eden ile istismar eden, hasbi ile asabi olanı ayırt eden bir millettir. Milletin unutmayın hassas terazisi hiçbir zaman şaşmaz. 7 Haziran ile 1 Kasım’a bakın; şaştımı? Şaştımı, anında o 4-5 aylık süresi, hemen kantar tam manasıyla yerine oturdu. Niye? Milletin terazisi şaşmaz. Bu aziz millete güvenen, onunla yol yürüyen herkes daima kazanmıştır. Biz siyasi hayatımız boyunca bunu defalarca yaşadık, tecrübe edindik.”
“ARKAMIZDA DUALARI OLAN YÜZ MİLYONLARCA GARİP, MAĞDUR VE MAZLUM VAR. BUNDAN DAHA BÜYÜK GÜÇ OLUR MU?”
Türkiye’nin emin adımlarla 2023 hedefine yürüyeceğini ve kriz beklentisi içerisinde olanların beklentilerinin boşa çıkacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Malatyalı kardeşlerimiz milletimizin kahir ekseriyeti gibi Türkiye’nin karşı karşıya olduğu her türlü kritik geçişte milli iradenin yanında saf tutmuştur. Önümüze çıkartılan engelleri, demokrasimize ve ekonomimize yönelik sabotaj girişimlerini biz işte bu salonu dolduran sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte bertaraf ettik. Şayet bugün ülkemizde demokrasi kök salmışsa, bizim mücadelemizin yanında kendi iradesinin yok sayılmasına asla rıza göstermeyen Malatya gibi şehirlerimizin sayesindedir.Sizler bu şekilde dik durduğunuz sürece Türkiye emin adımlarla 2023 hedeflerine yürüyecek, tüm kriz beklentilerini birkez daha inanıyorum ki boşa çıkartacaktır. Sizin iradenizi istihkar etmek, aşağılamak, gasp etmek için nöbet bekleyen hep hayal kırıklığına uğrayacaktır. Ekonomide kriz çıkması için dua edenler var, biliyormusunuz? Spekülasyonlarla servetine servet katmaya alışmış simsarlar umduklarını bulamayacaklardır. Kandan ve candan beslenen vampirler gibi, ülkemizin üzerine atlayan teröristlerde, onların iplerini ellerinde tutanlarda gayelerine ulaşamayacaklardır. Bununda bilinmesini istiyorum. Çünkü biz gücümüzü Hakk’tan ve halktan alıyoruz. Farkımız bu. Bizim arkamızda milletimiz var. Bizim arkamızda Malatya var. Bizim arkamızda gönülleri ve duaları bizimle olan yüz milyonlarca garip, mağdur, mazlum var. Bundan daha büyük bir güç olabilir mi?” şeklinde konuştu.
“ONKOLOJİ HASTANESİNİ ŞEHRİMİZE KAZANDIRMAK İSTİYORUZ”
Erdoğan konuşmasının son bölümünü Malatya’da yapılacak Onkoloji Hastanesi’ne ayırarak şunları söyledi:
“Değerli kardeşlerim; Malatya’ya hizmet etmek sadece hükümetin ve devletin sorumluluğunda değildir. Elbette bizler bu konuda öncü rol oynayacak, gerekli alt yapıyı hazırlayacağız. Ancak Malatyalı işadamlarının da kendi şehirlerine karşı daha fazla sorumluluk üstlenmesi, ellerini taşın altına daha fazla koyması gerekiyor. İnşallah hem Malatyalı kardeşlerimize, hemde bölgeye hizmet edecek bir Onkoloji Hastanesini şehrimize kazandırmak istiyoruz. Bu önemli proje Malatyalı işadamlarımızın da imkanları ölçüsünde katkı sağlamasını, sahip çıkmasını arzu ediyoruz. Herhalde burada hem fikiriz. Peygamber Efendimiz (SAV) ölünce insanoğlu kapanmayacak olan 3 kesimi şu şekilde ifade ediyor; bir geride sadaka-i cariye, yani köprü, cami, insanlara hizmet veren bir hayır kurumu bırakan, iki hayırlı bir evlat, yani kendisi için dua edip hayır ve hasenat yapan bir evlat bırakanın, üç geride faydalanacak bir ilim bırakanın amel defteri kapanmaz, buyuruyor. Evet sadece bugünü değil, geleceği, beka alemini de düşünüyorsak bu kutsal tavsiye uyarınca adımlarımızı atmalıyız. Ben burada her bir işadamı kardeşimin meseleye bu şekilde yaklaşarak gereken tavrı göstereceğine inanıyorum. Aranızda okul yaptıranları biliyorum, mescit, cami yaptıranları biliyorum, bu tür hastanelerde vesaire yatırımları olanları biliyorum. Bunların artarak devamı bilinki bize kaybettirmez, kazandırır. Ne kadar verirseniz, çok daha fazlası size geri dönecek. Bunu bilmenizi isterim.”
SAAT 20.35'DE MALATYA'DAN AYRILDI..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemekli toplantının ardından havalimanına geçti. Cumhurbaşkanını taşıyan "ATA" uçağı, saat 20.35'de Malatya'dan İstanbul'a hareket etti.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com- Cumhurbaşkanlığı (tccb.gov.tr)