SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Maranki'nin Prof.luğu 'Dandik'miş!

0
Güncellendi - 2018-06-05 22:50:30
Maranki'nin Prof.luğu 'Dandik'miş!
A- A+ PAYLAŞ

Milliyet Gazetesi yazarlarından Özay Şendir, geçtiğimiz günlerde televizyonda katıldığı bir programdaki "tehdit" sözleriyle gündeme gelen, ancak daha sonra söylediği sözlerden çark eden, şifalı bitkiler ve faydalı karışımlar uzmanı olduğu gerekçesiyle, "Prof." ünvanıyla medyada yeralan Ahmet Maranki ile ilgili ilginç bir yazı kaleme aldı.

Şendir'in "Bu Medyaya Bu Maranki Fazla Bile" başlıklı yazısı şöyle:

"Televizyona çıkıp, “Belgrad Ormanı’na gömdüğümüz şeyleri çıkarırız” diyen birisi var, adı Ahmet Maranki.

Son bir haftadır hakkında çok ağır yazılar yazıldı ama adam bırakın ağzını, burnu ve kulaklarıyla gülüyordur halimize...

Haksız diyemem, zira hakkında en ağır cümleler kuranlar bile bu adama sahip olmadığı bir unvan verdiler farkında olmadan.

“Nasıl yani?” demeyin ve şimdi dikkatlice okuyun lütfen:

Ahmet Maranki, şifalı bitkileri ve faydalı karışımları tanıtıp, satarak hayatımıza girmiş birisi, değil mi?

Son bir haftadır bu adama saydıranlar, “Evet, profesör ama tıp değil, ekonomi profesörü” diye yazıp duruyor. İyi de bu adam profesör falan değil.

Bu kişiye dair kalem oynatan herkesin baktığı özgeçmişin içindeki kelime oyunlarını merak eden ilk kişi ben oldum maalesef.

Siz de eğer açıp bakarsanız, Maranki’nin özgeçmişinde profesörlük kısmının tam bir paragraf olduğunu ve içinde çokça kısaltma kullanıldığını fark edersiniz.

Onca kelime arasında gördüğüm ‘İlmi Şura’ lafı dikkatimi çekince, meseleyi biraz kurcaladım.

Maranki’nin profesör unvanını aldığını söylediği yer olan International Personnel Academy, bir üniversite değil. Ukrayna merkezli, üniversiteler arası iletişim sağlayan bir devlet dairesi.

İnternet sitelerine baktım, kurum bazı unvanlar dağıtıyor ve bunlardan birisi de yanda nişanını da gördüğünüz fahri profesörlük.

Gerçek bir profesörle, fahri arasındaki fark, dağlar değil, sıradağlar kadar!

Peki araya ‘İlmi Şura’ lafını sıkıştıran Maranki ne yazmış paragrafın sonuna biliyor musunuz? Ben yazayım: “Economy alanında profesör unvanı almıştır.”

Hem İngilizce hem de Türkçe olarak yazmak bir yana, fahri profesörlüğü gerçekmiş gibi yazmak nasıl bir ruh halinin eseridir, ona siz karar verin.

Bu kişinin ne ekranda anlattıklarından, ne de ifade verirken söylediklerinden kıvırmasına şaşırırım!

Beni şaşırtan şey, adama sövmeye çalışırken olmayan bir unvanı kullanan medyanın, meraksız ve araştırmaya üşenen hali.

Yoksa ne dün ne bugün ne de gelecekte, bu köşede yazı konusu olacak kadar önemli biri benim için Ahmet Maranki..."

HÜRRİYET YAZARININ PİŞMANLIĞI

Bu arada Hürriyet Gazetesi yazarlarından Faruk Bildirici de, gazeteye yönelik eleştirilere yer verdiği ve eleştirilerde bulunduğu köşesinde, Ahmet Maranki'nin 2012 yılında gazetenin Kelebek ekinde birkaç gün süren bir dizi yazıya konu edilmesinen "yanlış" olduğunu dile getirdi.

Bildirici, şunları yazdı:

"Tam altı yıl önceydi. Hürriyet’in Kelebek ekinde “Prof.Dr. Ahmet Maranki ile doğadan gelen şifa yöntemleri” başlıklı bir dizi yayımlandı. On gün süren bu dizi, o zaman doktorlar ve okurlardan çok eleştiri aldı. Ben de Okur Temsilcisi (Ombudsman) olarak hem Maranki, hem de önerdiği tıbbi yöntemlere yönelik eleştirileri bu köşede yayımladım.

“Sağlıkta sağlıklı gazetecilik” başlığını taşıyan bu yazımda, Maranki’nin tıp eğitimi olmadığı halde kendisini “Prof. Dr.” diye tanıtarak tıp doktoru olduğu izlenimi verdiğini de vurguladım.

Bir TV programında 'Belgrad Ormanı’na gömdüğü ‘talim şeyi’ni 24 Haziran seçimlerinden sonra çıkarmaktan' bahseden Maranki, bugünlerde bu nefret söylemiyle gündemde. Keşke Hürriyet, altı yıl önce sırf tiraj kaygısıyla böyle bir insana sayfalarını açmamış olsaydı."

milliyet.com.tr- hurriyet.com.tr- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız