Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan cevher işleme tesisinde işlenen hammaddenin atıkları, şimdi de OSB alanındaki fabrika aralarına dökülmeye başlandı. Yüksek yoğunluklu metal tozlarının bulunduğu ve bu nedenle kanserojen olduğu bilinen atıklar, OSB alanını adeta metal çöplüğüne çevirdi.
2. OSBde yönetmeliklere aykırı olmasına karşın faaliyetine izin verilen Cevher İşleme Tesisinin hammadde işleme sonrasında ortaya çıkan ve kanserojen madde içeren atıkları OSB içine dökmesi ve Özal Köyündeki kayısı üreticilerine satması halk ve çevre sağlığını tehdit ediyor. Firmayı denetlemekle görevli kurumlar ise ileride telafisi imkansız sonuçlar doğuracak tehlike karşısında Vaziyeti İdare Etme yöntemini tercih ediyor.
Fabrikada işlenen ham maddenin işlenmesinde sonra çıkan atıkların ilgili fabrika tarafından sözleşme gereğince nakliyeci firma aracılığı ile tekrar madenin çıktığı bölgeye gönderilmesi gerekirken, iki firma arasında maliyet nedeniyle anlaşmazlık çıktığı ve bu yüzden atıkların II. Organize Sanayi Bölgesindeki fabrika aralarına döküldüğü öğrenildi.
Firmanın bununla da yetinmeyip kanserojen madde içeren, insan ve çevre sağlığına büyük zararlar veren bu atıkları bölgede bulunan kayısı sahiplerine sattığı iddia edildi. Bu atıkların yaratacağı felaketin farkında olmayan köylüler ise tesisten çıkan çamuru, kayısı bahçeleri içinde kayısı kurutmak için yaptıkları alana serdikleri ve yine bahçelerine giden yollarda çamuru önlemek amacıyla asfalt altına serilen mıcır niyetine kullandıkları gözlendi.
Yağmur ve kar suları ile toprağa ve besin zinciri yoluyla da insan vücuduna geçen, başta kanser olmak üzere birçok ölümcül hastalığa neden olan ağır metal atıklarının taşınması için II. Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi, Cevher İşleme Tesisini mahkemeye verdiğini duyurdu.
II. OSB Müdürü Vahap Erdem, bedelini, firmanın karşılaması koşuluyla çıkan çamurları kendilerinin taşıdığını belirterek şu ana kadar taşınana atık metal miktarının bin 200 kamyon olduğunu açıkladı. ÇED raporuna göre çıkan atık malzemenin stok sahasına dökülmesi şartı olduğunu söyleyen Vahap Erdem, Bu atıkların madenin geldiği stok sahasına geri götürülmesi gerekiyor. Ancak çamur kıvamında olduğu ve maliyeti yükselttiği için taşımak işlerine gelmiyor. Biz OSB yönetimi olarak kendimiz taşımaya başladık. Nakliye masraflarını firmadan tahsil edebilmek için de mahkemeye verdik dedi.
14 BİN TL CEZA
Çevre Orman İl Müdürlüğü ise, atıkları, fabrika aralarındaki boşluğa döken ya da kayısı sahiplerine satarak adeta ölüm saçan tesise 14 bin TL ceza kesildiğini açıkladı. Çevre Orman İl Müdürü Cumali Sayın, Gidip gerekli uyarıları yaptık. 14 bin 200 TL para cezası verdik. 90 gün de süre tanıdık. Bu süre içinde atıkları taşımamaları halinde tesisi kapatacağız açıklamasını yaptı.
AĞIR METALLER YÜZÜNDEN TESİSE MÜHÜR VURULMUŞTU
Arıtma tesisinden güya arıtılarak! çıkan ve geçtiğimiz yıla kadar Şahnahan Deresine tahliye edilen atık suda, İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Prof. Dr. Murat Özmenin TÜBİTAKın desteği ile yürüttüğü araştırma sonucunda bu tesisten karıştığı tahmin edilen kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metaller tespit edilmişti.
Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi de, OSBnin arıtma tesisinden çıkan suyun, yoğun miktarda ağır metal içerdiği gerekçesiyle DSİ kanallarına verilmemesi için geçtiğimiz yıl tedbir kararı vermişti.
OSBdeki kirliliğin gündeme geldiği dönemlerde konunun asıl muhatabı olan Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Murat Özmenin, 2008 yılında yaptığı laboratuar analizlerinde OSBnin arıtma tesisinden çıkan suyun kurşun, kadmiyum, nitrat gibi ağır metaller içerdiği, bunun da insan ve çevre sağlığına ciddi zararlar verdiğine ilişkin uyarılar için Atadan dededen kalma yöntemler. Bilimsel değil diyerek tehlikeyi dikkate almaz ve görevini savsaklarken, Şahnahandaki vatandaşların suç duyurusunu değerlendiren mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyetinin raporu, bu kirliliğin bugüne kadar tespit edilenin de çok üzerinde olduğunu ortaya koymuştu.
Bilirkişi raporunda OSBnin arıtma tesisinden çıkan sudan alınan numunenin, İnönü Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Laboratuarında analiz ettirildiği ve suyun gerek ağır metaller, gerekse boyar maddeler bakımından limit sınırlarını aşan oranda kirli olduğu tespit edildiği belirtilmiş, raporda şu ifadelere yer verilmişti: Yapılan incelemeler neticesinde organize sanayi atık suyunun Şahnahan Sulama Kanalına verildiği, suyun koyu gri renginde olup etrafa çok kötü pis kokular yaydığı tespit edilmiştir. Organize Sanayi atık suyundan su numunesi alınarak İnönü Üniversitesi Bilimsel ve Teknoloji Araştırma laboratuarına gönderilerek suyun analizi yaptırılmıştır. Analiz sonucuna göre, bakılan parametreler müsaade edilebilir sınırların üzerinde çıkmıştır. Limit üstü ağır metaller, belediyelerin katı atıklarında, kanalizasyon çamurlarında, baskın ve sel sürüklerinde, endüstri yan ürünlerinde, deniz kıyısı alanlarında görülür. Kırmızı grup metaller (Kadminyum, civa ve kurşun) en tehlikeli olup bunları gri metalar (Krom, bakır, nikel ve çinko) ve arsenik, gümüş gibi elementlerin bulunuş miktarları takip eder. Sanayi kuruluşlarının atıkları arıtılmadan alıcı ortamlara deşarj edilmemeli. İnsan ve çevre üzerindeki etkilerinin minimize edilmesi için uygun bertaraf yöntemi seçilmelidir. Aksi halde bölge halkının sağlığı, çevre ve tarım arazilerinin korunması açısından çok büyük risk içermektedir."
Aynı Bilirkişi Raporunda, "Bir takım endüstri kuruluşlarının atıkları arıtılmadan akarsulara verilecek olursa, bu akarsularda canlıların üremesini olanaksız hale getirebilir. Kimi zaman bu atıkların toprağa gömülmeleri, yağmur suları ve sızıntılarla yeraltı sularının kirlenmesine yol açabilir. Çünkü bu atıkların bir kısmı toksit bileşikler, çözücüler ve tuzları içerebilir. Atık su alıcı ortamda oksijen talebi yaratır. Alıcı ortamda yeterli oksijenin olmaması halinde septik şartlar dolayısıyla koku oluşur" ifadeleri yer almıştı.