MHP il başkanı Ömer Ekici, imar yolsuzluğu konusunda belediyeden yapılan açıklamanın "tamamen suçluluk psikolojisiyle yapılmış hamasi söylemlerden ibaret" olduğunu öne sürdü.
Ekici, yaptığı açıklamada şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dün belediye başkanlığı tarafından yapılan imar yolsuzluğuyla ilgili açıklama tamamen suçluluk psikolojisiyle yapılmış hamasi söylemlerden ibarettir.
Açıklamada; süreci provoke etmek, bulanık suda balık avlamak gibi klişe söylemlerle savunma yapmaya çalışılmıştır. Ama tüm Malatyalı hemşerilerimiz de artık görmektedir ki Mızrak Çuvala Sığmamıştır.
Anlaşılıyor ki sayın başkan, Kamu vicdanı diye bir kavramın varlığından haberdar değildir.Bu söylemler kamu vicdanını tatmin etmemiştir. Oysa kamu vicdanı; yapanın yaptığının yanına kar kalmadığı, üç beş zengine kamu mallarının peşkeş çekilmediğini görmek istiyordu.Başkanın ilk çıkışın da bunu bekliyordu. Ama eski hamam eski tas.Dün ki açıklama Hayal kırıklığı yaratmış ve bu belediye yönetiminin icraatları ile geçmişin devamı olduğu gerçeğini değiştirmemiştir.
Açıklama da mahkeme deki dosyaların ceza dosyaları olduğunu söylenmektedir. Doğru dur. Sahtecilikten, yanlış beyandan, evrak ta tahrifattan açılan davalar ayrı işlerdir ve yargının işidir.
Ama sorun şudur ki; sahtecilikle yapılan işleri aklamak bunlara kılıf bulmak belediyenin görevi olmamalıydı, fakirin gece kondusuna yapılan uygulama, bu seçkin elitlere de uygulanmalı idi. O zaman kamu vicdanı tatmin olurdu, kendisi de şehremini olurdu.
Çözümsüzlük çözüm değildir diyen Başbakanın sloganı ile yola çıkan belediye bu kez kötü bir sınav vermiş ve yanlış örnekte bulunmuştur.
Çünkü hükümetin dış ilişkilerin de kullandığı bu söylemle Kuzey Kıbrıs, Ermenistan ve Kuzey Iraktaki durum ve Amerika ve İsveç Parlamentolarının Türkiye hakkında aldığı kararlar ortadadır. Çözüm asla teslimiyet,peşkeş ve başkalarının hakkını gasp olmamalıdır.Çözüm herhangi bir vatandaşın terasına yaptığı bir odaya veya barınmak için sığınacak barınak yapan garip gurebaya uygulanan yıkıma benzer bir çözüm olmalıydı.800 metrekare dükkanını vererek Yaka köyünde tarlayla ödeştirilmemeliydi.
Asıl bulanık suda balık avlamak; trilyonları bulan merkezdeki dükkan ve konutlara göz yumarak adı hala köy olarak geçen Yaka Köyün de hülle yapmada aranmalıdır.
Biz Belediye Meclisinin son almış olduğu kararlarla; sahtekârlığa, hileye ve yolsuzluğa prim verildiğini ve adeta ödüllendirildiğini düşünerek hem bu kararların iptali ve yürütmesinin durdurulması ve hem de bu kararı verenlerin suç işlediği düşüncesi ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak; halkımız adına ve Kamunun menfaatinin korunması için bu konuların sonuna kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."