SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İnönü'de Yüzde 99, MTÜ'de Yüzde 100'lük Yerleştirme Oranı

İnönü'de Yüzde 99, MTÜ'de Yüzde 100'lük Yerleştirme Oranı
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına göre doluluk oranları açıklandı. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, üniversiteye yerleşme oranını yüzde 99.09 olarak açıklarken, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli ise, üniversiteye yerleşme oranının yüzde 100 olduğunu kaydetti.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, üniversitenin genel doluluk oranının %99,09 olduğunu belirtti. Bu başarının gurur verici olduğunu ifade eden Akpolat, "Bu gururu bizimle paylaşan ve başarımıza katkı sağlayan tüm öğrencilerimize teşekkür ediyoruz" dedi.

Rektör Akpolat,  2025 YKS yerleştirme sonuçlarına göre, toplam 4.811 kontenjanı bulunan İnönü Üniversitesi'ne 4.767 öğrenci yerleştiğini kaydetti.

-MTÜ’de kontenjanlar yüzde 100 doldu

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, 2025-2026 akademik yılı için tüm kontenjanların dolduğunu açıkladı.

Yeni öğrencileri üniversiteye “hoş geldiniz” diyerek tebrik eden Rektör Bentli, "Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonucunda Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ni tercih ederek ailemize katılan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyoruz. Üniversitemiz, 2025-2026 akademik yılı için belirlenen kontenjanların %100 doluluk oranı ile tercih edilen ve güvenilen bir yükseköğretim kurumu olmanın gururunu yaşamaktadır.  Zorlu bir süreci başarıyla geride bırakarak üniversitemize yerleşen sizler, artık Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin genç, dinamik ve bilimsel üretkenliği yüksek ailesinin bir parçasısınız. Üniversitemizin en yeni ferdi olarak nitelikli bir eğitim dönemiyle birlikte sosyal, kültürel, bilimsel ve kişisel gelişiminize katkı sağlayacak pek çok fırsatla buluşacaksınız. Yeni yolculuğunuzda hepinize başarı, sağlık ve huzur dolu bir üniversite yaşamı diliyor; bu büyük başarıyı birlikte paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.

Rektör Bentli, Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nde öğrenci sayısının 14 bine ulaştığını da kaydetti.

malatyahaber.com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

20 yorum yapılmış

  • Hakan (2 ay önce)
    Bilip bilmeden yorum yapmayınız. Görevde yükseltme kriterlerini değiştiren üniversitenin taslak yönergesini bir okuyun. Okumadan içgüdüsel yorum yapmayın. O taslak yönergenin özeti şu Prof., DoÇ. sen köşeyi kapmış ve dokunulmazlık kazanmışsın, sen birşey yapmana gerek yok . AMAAA Yrd. Doç. sen çömezsin bütün yükü sen taşıyacaksın taşımazsan kendini kapının önünde bulursun, ayrıca dışarıda çok bekleyenler de var. (Bu yönerge ile bu üniversite OXFOR da olacak, Cambridege.....)...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Herkesi mağdur etme ihtimali yüksek. (2 ay önce)Hakan isimli kullanıcı yorumuna
    Sürekli ve sözleşmeli kadro ayrımı konusunda size hak veriyorum. Doktor ogretim üyeleri de sürekli kadroda olmalılar. Memleketin okumuş insanlarının taşerondan kadroya geçenler kadar dahi kıymet sahibi olmaması çok kötü. Ancak taslakla ilgili sorun doçentlerin yükselmesini de kapsıyor. Yani hem Doktor ogretim üyelerinin süre uzatmaları, doçentliğe atanmaları ve aynı zamanda docentlerin profesörlüğe yükselmeleri üzerine özel bir çalışma yapılmış. Asıl üzücü olan ise bu çalışmadan muhataplarının haberlerinin olmadan yapılmış olması. Taslağı hazırlayıp görüş sormakla bu iş olmaz. Taslağı hazırlayanlar da tüm kademeden akademisyenler olmalıydı. Hazırlayanların matematik hesabı yapmadığı anlaşılıyor. Küçük bir hesap yapılmış olsaydı böyle bir metin için görüş almaya dahi ihtiyaç duyulmazdı. Bir sonraki aşama ölümü gösterip sıtmaya razı etme girişimi olabilir. Bence akademisyenlerin asıl bir araya gelip düşünmesi ve tartışması gereken husus bu. Tüm görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp bu konuda aklı selim bir yaklaşım sergilenmesi için çalışılmalıdır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Eyyüp (2 ay önce)
    Turgut Özal üniversitesi kazananın vay ki haline. En büyük sorun ulaşım. Otobüs kısıtlı ve çok kalabalık oluyor yükü kaldırmıyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Metın (2 ay önce)
    Insan unıversite okumak ıcın nıye Malatyaya gelir kı Omrunuzun en guzel 4 yılı Malatyada heba olacak.Yazık gelecek olan genclere...
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Malatya'nın yerlisi (2 ay önce)
    Kalite her sene dahada düşüyor. Üniversitelerin tek işi işsizliği gizlemek. 2 ya da 4 yıl sonra binlerce mezun insan işsizler ordusuna katılacak. Gidin meslek öğrenin okuma zamanı değil yoksa üni mezunuz diye size asgari ücretten fazlasını vereceklerini sanmayın hayatınızdan çalmayın. Hiç bir işe yaramayan akademisyenlerin egolarını tatmin etmeyin
    %63
    %37
    Yanıtla
  • Bu zorluklara rağmen akademisyen olmak (2 ay önce)
    Üniversitelerin %100 dolu olması bir başarı değil. Bu sınav ve kontenjan sisteminde beklenen bir sonuç. Ancak beklenmeyen bir hadise var: Deprem bölgesinde olunmasına ve 1-2 netle üniversiteye giren öğrenciler olmasına rağmen büyük bir özveri ile üniversitede hizmet etmeye çalışan akademisyenlere yükselmeleri icin yeni kriterler dayatılmaya çalışılıyormuş. Bu kriterler de tüm araştırma üniversitelerinin kriterlerinden daha ağır şekilde tasarlanmış. Bu durumda akademisyenlere Bir yolunu bulup Malatya'dan gidin mesajının akademisyencesi söylenmiş oluyor. Üniversiteler önce akademisyenlerine, personellerine ve öğrencilerine sahip çıkmalıdır. Medyatik olmak, sosyal medyada yer almak, fotoğraflarda boy göstermek bir tercih meselesi olmakla birlikte akademisyenlere sahip çıkmadan hiçbir işe yaramayacağı da aşikardır. Malatya akademisyenlere sahip çıkar mı bilinmez ama akademisyenlerin birbirine sahip çıkması gerekiyor. Sosyal ve ekonomik olarak zor olan şartlara rağmen çalışma hayatına tutunmaya çalışan insanlar bu memleketin ve üniversite yönetimlerinin hedef alması gereken kişiler değildir. Onlar da depremin tüm sonuçlarından etkilenmiş vatandaşlardır. Sosyokültürel ve ekonomik açıdan desteklenmeleri yerine abartılı kriterlere maruz bırakılacak olmaları oldukça üzücü ve düşündürücüdür. Böyle bir plan var ise muhakkak geri adım atılmalı ve insanların zaten var olan sorunlarına yenileri eklenmemelidir. Memleketin her yerinde üniversiteler tamamen dolmuş ise buradaki üniversitelerin de tamamen dolmuş olması başarı değildir. Asıl başarı bu şartlar da öğrencilere sabırla ve sükunetle yaklaşım sergileyecek olan akademisyenlere sahip çıkmak ve motivasyonlarını artırmaktır. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın. İnsanların içindeki az da olsa hâlâ bulunan çalışma azmine engel olmayın. Sosyal medyada bir haber daha paylaşabilmek adına memleketin okumuşlarına zarar vermeyin.
    %72
    %28
    Yanıtla
  • Ben bunu öğrendiğime sevindim. Hangi üniversiteyse yöneticilerini tebrik ederim. Bugün yüksek öğretimin temel sorunu çok sayıda ve gereksiz üniversite olması, hiçbir ihtiyacı karşılamayan bazı bölümlerde yüksek kontenjan olması, dolayısıyla düşük puanla bu bölümlere girilebilmesi ve akademik personel niteliğinin aynı paralelde düşük olması değil mi? Bu üniversiteler, gereksiz bölümler açıp düşük puanlarla girilen düşük profilli öğrenci ve öğreticilerle memlekete zerre fayda sağlamayan kara delikler haline gelmedi mi? Bir de lisans eğitim kalitesi çok yüksekmiş gibi lisansüstü bölümler açıp oradan düşük profilli akademisyen adayları yetiştirip onları da bu üniversite ve bölümlerine hoca diye almıyorlar mı? Şimdi bir üniversite en azından akademisyen profilini yükseltmek (belki de torpilli akademisyenleri ekarte etmek) için böyle bir adım attıysa bunun nesi kötü? Belki gerçekten bazı akademisyenlere siz bir yolunu bulun da gidin diyorlardır, olamaz mı? Bir de deprem oldu, destek beklerken böyle oldu türünden yaklaşımlar filan... Üniversitenin belirlediği kriterleri sağlayamadığı için bir yolunu bulup giden arkadaşlar üniversiteye mi, öğrencilere mi yoksa Malatya'ya mı ceza olacak? Ben bana düşen pay kadar cezaya razıyım, gitsinler... (Şimdi böyle deyince de zamanında doktorlar için bırakın gitsinler demeci aklıma geldi. Kendimi sorguladım aynı dalga boyunda mıyım diye... Sanmıyorum. Yine de takdir necip Türk milletinindir. :) )
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Bu zorluklara rağmen akademisyen olmak (2 ay önce)Bir yolunu bulsunlar bence isimli kullanıcı yorumuna
    Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. Ancak benim yazdığım ve kastettiğim husus emek veren ve görevini gereği gibi yerine getirenleri kapsıyor. Bence üniversitenin taslak kriterlerine bakıp tekrar düşünün. Bu kriterleri zaten iyi olmayan akademisyenlerin yerine getirmesi imkansız. Buradaki sorun kriterlerin hiç kimse tarafından yerine getirilememe ihtimalinin yüksek oluşu. Yazdıklarınıza bakılırsa bu konulardan anlayabilecek birisiniz. Sizden ricam kriterlere bir göz atın. Amacın bağcıyı dövmek olduğu konusunda hemfikir olacağımızı düşünüyorum. Yoksa daha ehliyetli insanların üniversite kadrolarına dahil edilmesi hususunda kimse karşı çıkamaz. Hatta kontenjanların %70 azaltılması gerekliliği de ortadayken yeni alademisyen almanın bir manası da yok. Ancak mesele emek veren insanları ezerek, dama çıkıp merdiven atma mahiyetinde olunca insanların motivasyonu bozuluyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ana fikirde hemfikirsek sıkıntı yok hocam. Kriterlerin evsafını bizzat muhatapları bilir ve değerlendirir. Ben dışarıdan bakan bir gözle yazdıklarınızdan nitelikli akademisyen isteyen kriterler işinize gelmediği için böyle bir tutum takındığınızı düşünmüştüm. Yanılmışım, ne mutlu...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Medeni cesaretini gösterip geçek adını yazsaydın sana çok güzel cevaplar verirdim... oysa TROL'ün ta kendisisin....
    %67
    %33
    Yanıtla
  • hakan (2 ay önce)
    Kontenjanın dolması önemli değil. Çünkü baraj diye birşey yok. bir öğrenci -500 puan da alsa yine bir yere yerleşebiliyor. Onun için kontenjanlar doldu. Pekiiii devam eden öğrenci oranı nedir? Birde onu yazın... bir çok bölüm/program da % 50nin altında.. Ayrıca Malatya'nın bu haline bakıp ta kim gelir. Kültürel, sanatsal, bilim, filim faaliyetleri SIFIRRRR!.. Gelenlerin çoğu öğrencilik haklarından faydalanmaya geliyor. MTÜ %100 müş yav kandisi da prematüre bir üni. dolsa ne olurr. Dolmasa ne olurr. Bu üni.ler eş dost habap çoçukları için aldıldı...
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Mehmet (2 ay önce)
    Bölüm açıldı da o yapay zeka dan anlayan öğretim görevlisi varmı
    %65
    %35
    Yanıtla
  • Akın (2 ay önce)
    Üniversitelerimizin Malatya ekonomisine, sosyal hayatına katkı sunmasını bekliyoruz!
    %36
    %64
    Yanıtla
  • Malatya ekonomisine ve sosyal hayatına katkı sunmak gibi bir misyonu mu var? Malatya ekonomisi ve sosyal hayatı üniversitelere ne katkı sunmuş? Zaten yeterince üniversitelerden faydalanıyorsunuz. Üniversiteyi, ogretim üyelerini, öğrencileri desteklemek yerine bir de katkı bekliyorsunuz. Ama siz de haklısınız, şimdi burada üniversitelerin görev ve sorumluluklarından bahsetmeye çalışsak işin içinden çıkamayız. Bence sosyal ve ekonomik desteği yanlış yerden bekliyorsunuz. Bir düşünün...
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Kayısı delisi (2 ay önce)Akın isimli kullanıcı yorumuna
    Bu kafayla bitti üniversite. Üniversiteler bilim üretme yeridir esnaf ihya etme yeri değil. Üniversitenin acilen şehir ile bağı minimuma indirilmeli ki yeniden bir parça da olsa üniversite denebilsin...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • O zaman bilim üretin, mesela şu kaysının lkbahar donu meselesinden başlayabilirsiniz.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Onu ziraat fakültesindekilere söylemelisin. (2 ay önce)malatyalı isimli kullanıcı yorumuna
    Bilim üretilmediği kanaatine nereden vardın? Yoksa bilim denen hadisenin kayısı sorunları ile sınırlı olduğunu mu düşünüyorsun? Bence bu konuda kaygınız var ise ziraat fakültesine iletmeniz gerekir. Belki de o konuyu çalışmışlardır. Tavsiyem üniversiteler ile ilgili her sosyal medya paylaşımının altına bu sorununuzu yazın. Belki de ziraat fakülteleri ve yöneticileri kendilerine görev olarak alıp bununla ilgili birşeyler yaparlar ve yöneticiler de paylaşılması gereken bir haberi paylaşmış olur. Onlarca akademisyenin olduğu üniversitelerin her bölümü kayısı çalışmaz. Madem toplumla iç içe bir üniversite beklentiniz var. O zaman yöneticilere kayısı konusunda çalışmalarını ve sonuçları toplumla paylaşmalarını önerin. Türkiye'nin tamamında kontenjanlar dolmuşken bunun bir övünç kaynağı gibi sunulmasını da engellemiş olursunuz. Hatta Türkiye'de ilk, doğu Anadolu'da tek, bölgede bir numara gibi neyin ne ile kıyaslandığı belli olmayan yaklaşımlara da engel olabilirsiniz. Ya da boşverin bilip bilmeden üniversite ile ilgili tüm haberlerin ve yorumların altına bir de şunu çalışın diye yorum yazın. Tercih sizin...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kayısı delisi (2 ay önce)malatyalı isimli kullanıcı yorumuna
    Kayısı üzerine çalışan çok akademisyen var bildiğim kadarıyla hepsi de Malatyalı... Hemşehrilerinize söyleyin belki bir çözüm üretirler. Ama şunu unutmayın ki 50 yıllık üniversite Malatya halkının ekonomik sorunlarını çözmek için kurulmadı, o iş için çalışması gereken bir sürü başka kurum var. Üniversite, içinde serbestçe konuşulan, tartışılan ve araştırma yapılan yerdir, kim size üniversitedeki herkesin birinci sorumluluğu kayısı sorunlarını çözmektir demiş ise yalan söylemiş...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Onur (2 ay önce)
    Öğrenciler de sıkıntı hangi kafayla Malatya da okunur ki
    %73
    %27
    Yanıtla
  • Şu kafayla belki (2 ay önce)Onur isimli kullanıcı yorumuna
    İyi bir üniversitenin iyi bir bölümünü kazanamamıştır. Diğerleri arasında da pek bir fark görmüyordur. Zaten memlekette okumanın bir değeri olmadığını anlamış, iş de bulamayacağından bari adım öğrenci olsun, dört sene de böyle gezeyim, sonunda yine sıkıntı beni bekliyor zaten demiştir. Başka memlekete gidip okusam kira, yeme içme, kitap kırtasiye, yol, faturalar filan ayda en az 40-50 bin para gidecek, nereden bulayım o kadar parayı demiştir. Bari memlekette kalayım, adım da öğrenci olsun, dört sene sonra bir karton alırım (diploma), bir süre de onu elimde sallar, devlet bana iş versin derim, demiştir. Olamaz mı?
    %100
    %0
    Yanıtla