İnönü Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik, "Türk Dili, İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük" konulu derslerle ilgili tartışma yaratan sözleri konusunda CNN Türk televizyonunun yayınına katıldı ve yazılanların "kısmen doğru" olduğunu söyledi.
Rektörün CNN Türk televizyonuna yaptığı açıklamaya ilişkin haber, üniversitenin resmi internet sitesinde şöyle yeraldı:
"CNN TÜRK TVye 28 09 2010 Salı günü saat 13:00 haber bültenine telefonla konuk edilen Rektör Prof. Dr. Cemil Çelike Haber spikeri tarafından sorulan Türk Dili, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük gibi derslerin üniversite öğrencilerine külfet getirdiği ve bu derslerin zorunlu ders olmaktan çıkarılması, ayrıca medeni ve çağdaş ülkelerde bu tip derslerin bulunmadığı şeklindeki açıklamanız doğrumu? şeklindeki soruya Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik şöyle cevap verdi:
Kısmen doğru ama hepsi değil. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Ben ülkesini ve cumhuriyeti seven, gençlik yıllarımdan itibaren muhafazakâr milliyetçi bir gelenekten gelen birisiyim. Ve benim anlayışıma göre ülkesini seven her Türk vatandaşı gibi bu derslerin ilköğretim kademesinden başlanarak ortaöğretimin sonuna kadar öğrencilerimize verilmesi taraftarı olan birisiyim. 1982 anayasasından buyana üniversite öğrencilerine verilen bu dersleri öğrencilerimizin çok istekli olarak takip etmediklerini biliyorum. Ve bu biraz daha onlara lüks gibi geliyor. Öğrenciler ilk ya da ortaöğretim yıllarında öğrendiğimiz bu dersleri bir kez de üniversitede görüyoruz şeklinde serzenişte bulunduklarını biliyorum.
Şüphesiz ki bu dersler 1982 anayasasıyla üniversite öğrencilerine verilmiş derslerdi. Benim söylediğim şudur: Bu dersleri artık ilk ya da ortaöğretim kademesinde verelim. Üniversite kademesine gelen öğrencileri ise uluslararası evrensel, bilim, teknoloji içerikli dersler ile takviye edelim. Yani çocuklarımıza Ülke sevgisi, Milli ruh, Atatürk sevgisi, Cumhuriyet sevgisi kazandıracaksak bununla ilgili dersleri ilk ya da ortaöğretim kademesinde verelim.
Türkiyede anayasa değişikliği tartışmalarının gündeme geldiği şu günlerde elbette ki ülkenin Yüksek Öğretim Kurumunun da reforme edilmesi gerekiyor. Çünkü AB ülkeleri 1995ten bu yana birçok kez üniversitelerini reforme ederken Türkiye Üniversitelerinin 1982den bu yana değişmemiş yasalarla idare edilmesi bana çokta akılcı gelmiyor. Benim söylediğim budur.