“Okumak Söz Sahibi Olmaktır” sloganıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Yeşilyurt Kitap Yurdu” Projesinin davetlisi olarak memleketi Malatya’ya gelen Yazar Ahmet Turgut, "Muhammedi Şuur ve Ahlak" temalı söyleşi ve konferansıyla hemşerileriyle bir araya geldi. Turgut, “Bizler eğer Resulullah’ın duasıyla hayatımızı taçlandırabilmek, o ikrama ermek istiyorsak Emin sıfatına yaklaşmalıyız, onu talep etmeliyiz. Sözümüzle, ismimizle, gücümüzle ona ulaşmaya gayret etmeliyiz" dedi.
“OKUMAK SÖZ SAHİBİ OLMAKTIR” SLOGANIYLA BÜYÜYEN BİR PROJE: YEŞİLYURT KİTAP YURDU
Düzenlenen çeşitli söyleşiler ve panellerle edebiyat dünyasının dikkatini çekmeyi başaran “Yeşilyurt Kitap Yurdu” Projesi kapsamında çok önemli yazarlar ve sanatçılar Malatyalı sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Kendi alanlarında birikimli yazarları gençlerle buluşturarak Malatya’nın kültürel hayatına farklı bir hava kazandıran “3.Yeşilyurt Kitap Yurdu” projesine destek vermek için memleketi Malatya’ya gelen Yazar Ahmet Turgut, son kitabına adını verdiği "Muhammedi Şuur ve Ahlak" konulu söyleşi ve konferansında doyumsuz bir sohbet gerçekleştirdi.
“CEHALETİ KİTAP OKUYARAK VE EĞİTİME ÖNEM VEREREK ENGELLEYEBİLİRİZ”
İlk olarak çeşitli liselerde tertip edilen söyleşilerde öğrencilerle bir araya gelen Yazar Turgut daha sonra Kongre ve Kültür Merkezinde “Muhammedi Şuur ve Ahlak" konulu konferans verdi.
Yeşilyurt Kitap Yurdu Projesine her sene olduğu gibi yine destek veren Yazar Ahmet Turgut’a teşekkürlerini sunan Kaymakam Babahanoğlu, “Aynı zamanda hemşerimiz olan Ahmet Turgut, Hz. Muhammed ve Ehl-i Beyt konularında son zamanlarda en çok kitap yazan isimlerin başında geliyor. Modern çağın fikrine ve ilhamına hitap eden yazılarla gönüllere hitap eden çok kıymetli bir yazarımızdır, bizde kendisinden istifade ediyoruz. Temennim tüm öğrenci kardeşlerimiz ve halkımızda gerektiği kadar istifade eder” dedi.
“OKUMAYAN TOPLUMLARDA KAN VE GÖZYAŞI OLUR”
Okumayan toplumlarda kan ve gözyaşının eksik olmadığını belirten Kaymakam Babahanoğlu, “Eğer mürekkep akmıyorsa kan akıyor maalesef. İslam Coğrafyasında akan kanların bir nedeni de ilk emri ‘ Oku’ olan bir dinin okumayan mensuplarından kaynaklanıyor olabilir, bunun yanında tabii ki birçok nedeni de bulabiliriz. İstanbul’daki hain terör saldırısında 44 şehidimizi, yiğidimizi, kahramanlarımızı toprağa vermenin hüznünü yaşadık. İnsanları cehaletten uzak tutmak, canavarlaşmasının önüne geçmek için sosyal ve kültürel faaliyetlerimize ağırlık veriyoruz. Cehaletin olduğu yerde Ebu Cehiller yetişir ama Kuran-ı Kerim’in ilmin ve okumanın olduğu yerde Muhammed-ül Eminler, Hz. Ebubekir’ler, Hz. Ömer’ler, İlmin Kapısı Hz. Ali’ler yetişir, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’ler yetişir. Dolayısıyla okuyan, düşünen ve kafa yoran bir toplum olmamız açısından Yeşilyurt Belediyesi ile işbirliği halinde düzenlediğimiz Yeşilyurt Kitap Yurdu projesi gibi kültürel projelere büyük önem veriyoruz. Kitap okumanın ve araştırmanın yaşı olmaz, hangi meslek dalında olursak olalım son nefesimizi verene kadar okumaktan vazgeçmemeliyiz. Projemiz sayesinde bir kişiyi bile okumaya ve araştırmaya teşvik edersek hedefimize ulaşmış oluruz” dedi.
“TÜM ŞEHİTLERİMİZ MUHAMMEDİ BİR KOKU VERDİ”
Tüm İslam Dünyasının Mevlid Kandilini tebrik ederek konferansına başlayan Yazar Ahmet Turgut, “İstanbul’daki kalleşçe saldırıda hakka yürüyen şehit polislerimize ve vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Herkes kendine yakışanı yapar. Abdulkadir Geylani Hazretleri, “Her kalp kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir” der, şehitlerimiz Muhammedi bir kokusunu verdi. Sevdikleri Efendileriyle aynı tarihte vefatı tattılar. Rabbim inşallah tüm şehitlerimizi Peygamber Efendimizle birlikte yargılar. İnşallah bizlerde onların yanlarında aynı şerefe nail oluruz ”şeklinde konuştu.
“HZ.MUHAMMED DÜNYAYA GELDİĞİ ANDAN İTİBAREN PEYGAMBERDİ”
Hz. Muhammed’e Peygamberliğin 40 yaşında geldiği yönündeki değerlendirmelerin yanlış olduğunu ifade eden Turgut, “Hz. Muhammed dünyaya geldiği andan itibaren peygamberdi. “Hz. Âdem balçıkla çamur arasındayken ben nebiydim” şeklinde buyuran Hz. Muhammed’in ümmetleriyiz. Hz. Muhammed 40 yaşında Peygamberliğini açık etmiştir. Peygamber Efendimizi zikrederken Muhammed-ül Emin deriz, emin olan, güvenilir olan, sevdiklerine güven veren, itimat edilen kişi anlamındadır. Düşmanları bile Peygamber Efendimize güvenir ve saygı duyardı. Hz. Muhammed 35 yaşındayken elinde Kuran-ı Kerim yoktu ama bizim elimizde var, bu yönüyle 35 yaşındaki Efendimizden daha şanslıyız. Peygamber Efendimiz elinde Vahiy ve Kuran-ı Kerim yok iken Emin kişi olabilmişti. Bizim elimizde Kuran-ı Kerim varken eğer sevdiklerimiz bize güvenemiyorsa hikmet kapısı açılır mı? Mümkün değil. Hz. Muhammed’in Şuur ve Ahlakına varis olabilmek isteyen herkesin öncelikle Emin olması gerekiyor. Diline, gözüne, kulağına, dostluğuna güvenilir olmak lazım. Dostları kadar düşmanlarının da Emin görmesi lazım. Bizler eğer Resulullah’ın duasıyla hayatımızı taçlandırabilmek, o ikrama ermek istiyorsak Emin sıfatına yaklaşmalıyız, onu talep etmeliyiz. Sözümüzle, ismimizle, gücümüzle ona ulaşmaya gayret etmeliyiz.” dedi.
“YETİMLERİ KORUMAK VE KOLLAMAK ALLAH’IN EMRİDİR”
Hz. Muhammed’in bir yetim olduğu gerçeğinden yola çıkarak yetimlere sahip çıkmanın Müslümanlığın temel anlayışlarından bir tanesi olduğuna vurgu yapan Yazar Turgut, “Araplar yetim kelimesini “Mahrumiyet” olarak kullanıyor, yani bir şeyden mahrum kalmak. Peygamber Efendimiz yetim bir nebiydi. Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’deki DUHA Suresinin 9. ayetinde “Öyle ise, sakın yetimi örseleme, onu horlama” diye emretmektedir. Yetimliği en iyi bilen kişi Hz. Muhammed’dir. Yeryüzüne adım attığı andan itibaren bunu yaşamıştır. Cenab-ı Allah bu emriyle tüm insanlığı yetimlere karşı uyarıyor ve sahip çıkmamızı emrediyor. Yetimleri gözetmemiz ve onlara yardımcı olmamız lazım. Emin ile Yetimi bir arada yaşayabilirsek Kuran-ı Kerim’in hikmetine ortak oluruz. Bizler eğer Peygamber Efendimiz ( a.s. )’ın yetimleri olduğumuzun, onun hakikatlerinin yetimi olduğumuzun idrakinde olup buna uygun yaşarsak, onun şuur ve ahlakını temsil etmeye taşımaya uğraşırsak, yetimlerin farkında olursak günün birinde bir yerde ‘ Ey Oğul’ diyen biri olur “ dedi.
Cehalete karşı herkesin hikmeti kuşanması gerektiğinden bahseden Yazar Turgut, “Hikmet niyetle başlar, neye inanıyorum, neden inanıyorum ve inandıklarımı nasıl kendi hayatıma dâhil edebiliyorum? İnsanoğlu bunu muhakkak kendi iç dünyasında sorgulamalıdır. Bunu yapan kişi Ebu Cehillerden uzaklaşıp hikmete yaklaşacak, Muhammed-ül Emin’e yakın hale gelecek ve inşallah kurtuluşa erecektir” şeklinde konuştu.
3.Yeşilyurt Kitap Yurdu Projesi kapsamında tertip edilen etkinliği, Yeşilyurt Kaymakamı Nesim Babahanoğlu, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları, Yeşilyurt Belediye Birim Müdürleri, Yeşilyurt Belediye Meclis Üyeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Kalay, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, öğretmenler ve öğrenciler takip etti.
Bülten