AKP Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ve AKP Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci ile birlikte parti ilçe başkanlığında mahalle başkanları ile bir araya gelerek sorun ve taleplerini dinledi.
Ziyarette konuşan Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, sürekli yarın seçim varmış gibi çalıştıklarını ifade ederek, "Mahalle başkanlarımızla sık sık toplantılar yapıp istişarelerde bulunuyoruz. Mahallelerimizin sorunlarını da yerel yönetimlere iletiyoruz. Biz mahalle başkanlarını çok önemsiyoruz. Mahallelerin sorunlarını ilk ağızdan dinlemek gerçekten hizmet açısından çok önemli" şeklinde konuştu.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ise, AKP'nin belediyecilik anlayışına vurgu yaparak "AK Parti belediyeciliği sayesinde şehirlerimizin adeta çehresi değişti. Malatya da AK Parti belediyeciliğin en güzel sergilendiği illerden biri. Ahmet Çakır Başkanım belediye başkanı iken çok önemli değişim dönüşümler yaptı ve risk alarak yaptı. O zaman yaptığı işler hakikaten kalıcı çözümler üretmekti, bu konuda kendisine teşekkür ediyoruz. Hep birlikte Malatya'ya daha güzel hizmetler üretmek için çalışıyoruz. Hizmet siyasetimizin altında ortak akıl yatıyor. Bu bilinçle şehrin bütün dinamikleri ile zaman zaman bir araya gelip yön pusulası oluşturmaya gayret ediyoruz. Bu toplantının amacı da budur" ifadelerini kullandı.
2023 seçimlerinin önemine değinen Milletvekili Ahmet Çakır da, dünyada önemli gelişmeler yaşandığının altını çizerek, "Dünya büyük bir değişim ve dönüşümün içinde. Güç dengeleri ve parametreler yeniden belirleniyor. Türkiye olarak bu süreci yakından takip ediyoruz ve bu süreç sonunda dünyada hak ettiğimiz konuma yükselmek için de hükümet olarak mücadele veriyoruz ve çalışma yürütüyoruz. Geçmişimizden gelen güç ve sahip olduğumuz değerlerimizi de koruyarak ülkemizi hak ettiği yere ulaştırmanın gayreti ve çabası içerisindeyiz" dedi.
6 muhalefet partisi liderinin bir araya gelmesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çakır, "Çıktılar '28 Şubat'ta bir mutabakat açıklayacağız' dediler. Tabi bu tarih neden 28 Şubat seçildi, ne yapmak istiyorlar, ne mesaj vermek istiyorlar onu da tam anlayamadık. Biz 28 Şubat zihniyetinin bu ülkeye ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyoruz. Biz, Güney Kore ile ve Avrupa ile 1950'de aynı yola çıktık ama darbelerle biz geri kaldık onlar bizim önümüze geçtiler. Biz ülke olarak çok zor zamanları geride bıraktık. IMF'in kapısında borç para istenilen günleri unutmadık. Bu ülkede hükümetlerin ömürlerinin ortalama bir buçuk yıl olduğunu çok iyi hatırlıyoruz. Böyle bir Türkiye'nin geleceği planlaması, dünyada söz sahibi olması imkansızdı. Ne sağlıkta ne eğitimde ne savunmada bir strateji belirleyip o stratejiye göre davranması mümkün değildi. AK Parti ile birlikte biz aslında birçok zinciri kırdık. Milleti hor gören, küçümseyen bir yapı vardı. AK Parti ile birlikte biz bu ülkeye eşitlik getirdik ve hizmet anlayışı getirdik. Vatandaşa hizmetkar olma anlayışını getirdik. 20 yılda çok büyük değişimler ve yatırımlar yapıldı. Uzun yıllar yapılmayanı biz 20 yıllık gibi kısa bir sürede yaptık ve burada bir istikrar yakalandı. Sağlıkta geldiğimiz nokta ortada. Savunma sanayimiz aynı şekilde ortada. Ekonomik olarak şu anda bir kriz içerisinde olduğumuz gerçek ama bu kriz bizim ekonomik anlayışımızdan kaynaklanan bir kriz değil. Bu kuraklık, iklim ve pandeminin bir sonucu. Bunu çok kısa bir süre içerisinde atlatacağız ama buna fırsat vermiyorlar. Uluslararası finans kuruluşları Türkiye'ye karşı gizli bir ambargo uyguluyor. Ham maddelere karşı bir ambargo uygulanıyor. Bunun yanında içeride de bazıları ülke ekonomisi daha kötü olsun diye çırpınıyor. Mesela bir ülke için en önemli şey büyük yatırımcıların gelmesidir ama ana muhalefet partisi lideri sürekli gelen firmaları tehdit ediyor. Yap-işlet-devret modellerine karşı firmaları 'bu işe girerseniz, ihaleyi alırsanız para ödemeyeceğiz' diye tehdit ediyor. Bunlar Türkiye'ye büyük zarar veriyor. Aynı şekilde sürekli çıkıp Türkiye'yi dünyaya şikayet ediyorlar. İçeride ve dışarıda büyük bir saldırı ve tehdit altındayız ama biz tüm bunları aşacak güçteyiz. Tüm engellemelere ve baskılara rağmen çok kısa süre içerisinde ekonomimizi toparlayacağız" diye konuştu.
Uluslararası politika üzerinden diğer devletlerin Türkiye'ye olan bakış açısından bahseden Çakır, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Rusya emelleri doğrultusunda bölgede güçlü bir Türkiye istemez, Çin güçlü bir Türkiye'yi kendine engel olarak görür. Yunanistan aynı şekilde geçmişten gelen bir hesabın içinde ve büyümemizi istemez. Bunları söyleyince dış politikadan bihaber olan bazı kesimler bu sözlerimizi küçümsüyor ancak uluslararası siyaset böyle işliyor. Her devletin menfaati ve çıkarı var. Diğer devletleri dizayn etmek isterler. Çıkarı olan devletler de büyük bir Türkiye istemez, hakimiyetlerini devam ettirmek için Türkiye onların altında olsun isterler. O yüzden sürekli bir baskılama ve engelleme metodu uygularlar. Biz de tüm bunların farkındayız ve buna göre strateji belirliyoruz. İşimiz kolay değil ancak
Cumhurbaşkanımız liderliğinde gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyoruz. Hakikaten büyük bir liderimiz var. Bize düşen daha çok çalışmak ve Cumhurbaşkanımızın arkasında durmak. Yapılanları iyi anlatmamız lazım. Evet bir fiyat artışı söz konusu ancak devletimiz vatandaşımızı yüksek fiyata karşı ezdirmemek çin maaşlar da önemli bir artış sağladı. Cumhurbaşkanımız açıkladı temmuzda yeniden bir düzenleme yapılabilir bu maaş konusunda. Neticede bizim bu konudaki mücadelemiz sürüyor. Kararlı ve güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz."
Çakır, ilçe başkanlığındaki toplantının ardından bölgedeki esnafları ziyaret ederek istişarelerde bulundu.
Bülten