MALATYASPOR.. MALATYANIN ÇAKTIĞI SINAV!..
Malatyaspor, Malatyanın bir markası, ortak değeri-ydi-. Sporun ve tabi bizim ülkemizde futbolun; sahiplenme, mensubiyet oluşturma-yaşatma vs. gibi duygulara hitabı nedeniyle hayli önemli olduğu, bir gerçek.
Malatyaspor da, bu açıdan ortak paydamız. İlgisiz kalamıyoruz. Ama çok ilgiliyiz, ama az ilgiliyiz!
Malatyasporun bir de, Malatya için çok önemli özel fonksiyonu var. O da; bu ilin, şehrin problem çözebilme yeteneğinin sürekli test edilebildiği bir alan olmasıdır.
Ve Malatyaspor, son yıllarda göstermiştir ki; Malatyanın, yöneticisiyle, siyasetiçiyle, sivil toplum örgütleriyle, zenginiyle- yoksuluyla, hülasa çözüm iradesi ve yeteneği açısından çok ciddi sorunu vardır. Malatyaspor örneğinden hareket ederseniz, Malatyanın sorun çözebilme yetenekleriyle ilgili nerede olduğunu görürsünüz. Sonuç hiç de olumlu değildir!
Malatyasporun bugün geldiği nokta, kendilerine kulüp teslim edilen zattan çok, ona bu kulübü teslim edenlerin eseridir.
Malatyasporun geçtiğimiz Pazar günkü mağlubiyetten sonra istifa ettiği belirtilen yönetimi ve özellikle de yönetimin başındaki kişi, 3 yıllık süreçte, onlarca kere bu kulübü yönetemediğini, yönetemeyeceğini göstermiştir.
Kurumların, başındakilerce iyi yönetilmesi gereğini işaret eden yönetici yeteneği için, yasalar Basiretli tüccar gibi hareket etmek tanımını getirmiştir. Malatyaspor Karadağ yönetimlerince basiretle yönetilememiş, sorunları katlandıkça katlanmıştır. Aksine en basiretsiz yönetim tanımlaması yapılabilecek aymazlıkta bir yönetim tarzı benimsenmiştir. Piyasa değeri 1 olan futbolcuya 3 vermek, kulübü maliyeye ihbar etmek, ek faturalar çıkarmak, kulüp saygınlığını yerlerde süründürmek, hiçbir sözün arkasında durmamak, kovulanları hiçbir şey olmamış gibi yeniden, bu kez kurtarıcı gibi getirmek, eleştiren ya da tehdit olarak görülen herkese küfür, hakaret ve iftira.. vsvs. Basiretsiz yönetimin ilk akla gelen icraatlarıdır.
Bugün Malatyasporun bulunduğu nokta, 2. lige düşmesi kesinleşmiş gibi bir kulüp olması ve de yaklaşık 25 trilyonluk borcu bulunmasıdır. Bu tablo, gelecek için de umutsuzluğun nedenidir.
Dönemlik rahatlamalar için yüzeysel müdahalelerle sorunu çözdüğünü sananlar, bugün gelinen noktanın sorumluları arasındadır. Haşim Karadağın (üstteki fotoğrafta), bu kulübün başına gelmesine neden olan, eski belediye başkanı Cemal Akın (alttaki fotoğrafta) ve ona bu tercihi yaptıranlar, en çok vebali olanlardır. Vali Halil İbrahim Daşöz ve özellikle iktidar milletvekilleri vebaldedirler.
Haşim Karadağın bu sezonun ilk yarısında gitmelerine göz yumup, yerlerine takviye yapamadığı, bunların yerine bulabildiği 3. lig topçularını getirdiği sürece seyirci kalanlar ligden düşmenin sorumlularındandır.
Haşim Karadağın, köylüsünden dostundan ahbabından takviyelerle baskı kurduğu kongrelerde yönetimlere adeta el koymasına, ortaya çıkan çıkabilecek adayları kaçıracak her türlü yolu yöntemi denemesine seyirci kalanlar sorumludur.
Haşim Karadağın, her kongrede, ağzını açtığında hedef aldığı, hakarete varan konuşmalarla saldırdığı dönemlerde, doğruyu yazanlara söyleyenlere sahip çıkmayan, destek vermeyen, onu gülerek, keyifle izleyen yetkili ve taraftarların yanı sıra bunları basın organlarında keyifle yayınlayanlar da bugünkü tablodan sorumludur.
Malatyasporun 2. yarı kadrosu, sanki küme düşmek üzere kurgulanmış, oluşturulmuş bir kadrodur. Bu takımın yetenekleri ve neler yapabilecekleri konusunda taraftarları beklentiye sokanlar, geçtiğimiz Pazar günü Sakaryaspor karşısında oynayamayan değil özellikle oynamayan kimi futbolcularla doldurulmuş kadroyu umut diye yutturanlar, sorumludur.
* * *
BELEDİYE VAZİYETLERİ..
Yerel seçimler geride kaldı. Kazananlar mutlu, kaybedenlerin kimi mutsuz, kimi Önümüzdeki maça bakacağız diyerek umutlarını sonraki seçimlere taşıdığını ifade ediyor. Kimi de var ki, seçime kazanmak için değil, birilerine kazandırmak için girdiğini ifade etmekten çekinmiyor ve Kendisi kazanmış kadar mutlu olduğunu duyuruyor kamuoyuna. Kendisi kazanmış kadar mutlu olmasına mutlu ama, partisini taşeronlaştırdığının farkında mı değil mi işte o belli değil.
Evet, seçimler geride kaldı, seçim kulisleri, yerini tayin-terfi totoya bıraktı. Şimdi bütün gözler Malatya Belediyesinde. Kulislerde Belediye Başkanı Ahmet Çakırın kadrosunu kurmak için gerçekleştireceği görevden alma ve atamalara ilişkin çeşitli iddialar ileri sürülüyor, beklenti ve tahminler dile getiriliyor.
Ahmet Çakır, görevi devraldığı gün Cemal Akın kadrosundan ilk olarak, 5 yıl aralıksız Malatya Belediyesi Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Mehmet Yıldırım ve Başkanlık Sekreteri İhsan Akını mevcut görevlerinden alarak belediyenin değişik birimlerinde görevlendirdi.
Başkan Ahmet Çakırın gelecekteki yönetim tarzına, hedeflerine ve amaçlarına dair önemli ipuçları verecek atamalar ise dün ve bugün gerçekleşti.
Çakır, bu atamaları yapmadan önce Cemal Akın döneminin başkan yardımcıları ile görüşerek, Bugüne kadarki çalışmalarınız için teşekkür ederiz. Yeni dönemde sizinle çalışmayı düşünmüyoruz dedi.
Her dönemin adamı olma özellikleri taşıyan bazı başkan yardımcıları ise, mevcut pozisyonlarını yeni dönemde de korumak için başkan Çakıra hatırlı dostları aracılığı ile ricada bulundu, ancak bu ricalar kabul görmedi.
Peki, yeni dönemde eski başkan yardımcıları ile çalışmayacağını muhataplarını ileten Başkan Ahmet Çakır kadrosunu kimlerden oluşturuyor?
Çok ilginç ve irdelenmeye muhtaç ilk ve önemli atama, Cemal Akının İstanbuldan Muharrem Çamurlu referansı ile getirdiği ve Malatyanın suyunun özelleştirilmesi, içme suyu imtiyaz hakkının özel şirketlere satılması projesi ile kamuoyu tarafından tanınan Abuzer Kabakaşın teknik işlerden sorumlu başkan yardımcılığına getirilmesi ile gerçekleşti. Belediyedeki en önemli ve en kritik görevlerden biri olan teknik işlerden sorumlu başkan yardımcılığına getirilen Kabakaş, Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü mezunu!
ARA BİLGİ :
ZOOTEKNİ NEDİR: Zootekni, hayvan türlerine göre en ucuz, en kolay, en bol üretim tekniğinin nasıl gerçekleştirileceği, değerlendirileceği ve devam ettirileceğine yönelik bilim dalı. Veteriner fakültelerinde ve ziraat fakültelerinin zootekni bölümlerinde Zootekni I (Genel Zootekni, koyun yetiştiriciliği, sığır yetiştiriciliği), Zootekni II (atçılık ve kanatlı hayvan yetiştiriciliği), laboratuvar hayvanları yetiştiriciliği, hayvan davranışları, hayvan psikolojisi, arıcılık, kürk hayvanları yetiştiriciliği, kedi-köpek yetiştiriciliği, hayvan ıslahı, biyoistatistik, genetik gibi dersler verilmektedir.
Abuzer Kabakaşın başkan yardımcılığı görevine getirilmesini irdelenmeye değer kılan temel unsurlar ise, yukarıda da değindiğimiz Malatya içme suyunun özelleştirilmesi projesinin müelliflerinden ve son 1.5 yılda Cemal Akına en yakın isimlerden biri olması görünüyor. Kabakaşın altyapısını hazırladığı ileri sürülen içme suyunun özel şirketlere satılması projesi, benzer bir projenin Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçiyi hapishaneye düşürmesi nedeniyle aniden gündemden çıkarılmış, Abuzer Kabakaş, dönemin belediye başkanı Cemal Akının fen işleri müdürlüğüne bağlı olarak ihdas ettiği ihale biriminin, kendilerinin başkanlık dediği, şef düzeyindeki görevine getirilmişti.
Malatya Belediyesine geldikten itibaren sürekli tartışmalı konuların aktörlerinden biri haline gelen Abuzer Kabakaş, yeni belediye binasının tefrişat ihalesinde, ihaleye katılan bazı firmalar tarafından çeşitli nedenlerle suçlanmış, hatta Ankarada DMO binasında yapılan ihalede firma temsilcileri ile Kabakaş arasında kaba kuvvete bir adım kala sert tartışmalar yaşanmıştı. www.malatyahaber.comun bu konudaki gelişmeleri aktaran Tefrişat İşleri başlıklı yazısının bir bölümü şöyleydi : Bu arada, ihalenin 17 Ekim Cuma günü yapılmasından ve ihaleye katılan 9 firmanın verdiği rakamların ortaya çıkmasından hemen sonra ise, bazı firma temsilcilerinin ihalede Malatya Belediyesini temsil eden Abuzer Kabakaşın üzerine yürüyerek Aldınız elinize katalogu, birilerine göre hazırladınız ihaleyi şeklinde bağırdığı, Kabakaşın ise Ben hazırlamadım dediği ve ihale ile hiç ilgisi olmayan bazı belediye çalışanlarının ismini verdiği ileri sürülüyor
Ahmet Çakırın 5 Yıldızlı Malatya hedefi için oluşturacağı A Takımının en önemli isminin Abuzer Kabakaş olmasının anlamının ileride daha iyi anlaşılacağını ve Çakırın bu atama ile yönetim kalitesi (!) konusunda şimdiden önemli bir işaret fişeği attığını belirtelim ve Malatya Belediyesindeki diğer gelişmelere bakalım isterseniz:
Yaklaşık 2 haftadan bu yana tayin-terfi-görevden alma-görevlendirme konusunda sıkı kulislerin yapıldığı Malatya Belediyesinde diğer belediye başkan yardımcılıklarına Alican Bozkurt ve Ertan Mumcu getirildi. Mehmet Yaşar Çerçi döneminde Zabıta Müdürü iken Cemal Akın tarafından görevden alınan ve daha sonra İstanbul Fatih Belediyesine geçen Alican Bozkurtun Darende kontenjanından, Ertan Mumcunun ise belediye meclisi kontenjanından belediye başkan yardımcılığı görevine atandıkları ifade ediliyor. Ertan Mumcu Sırrı Günaydının, Alican Bozkurt ise Yusuf İzzettin Cengizin sorumluluk alanları ile yetkilendirildi. Atanması beklenen bir başka isim ise Ahmet Ceyhan. Bir cemaatin kontenjanından başkan yardımcılığına getirileceği ileri sürülen Ceyhan, planlama müdürü olarak görev yapıyordu. ABD'ye şöyle bir uğrayıp, sonra belediyedeki yeni görevine başlayacağı öne sürülüyor! Belediye Meclis Üyesi olan, sonra da encümene seçilen Ahmet Ergül de başkan yardımcılığı görevine getirilecek isimler arasında anılıyor.
Bu arada Konya Belediyesinde görevli Malatyalı bir mühendisin başkan yardımcısı veya Fen İşleri Müdürü olarak Malatya Belediyesine transfer edilmek istendiği, ancak yapılan görüşmelerden sonra Abuzer ön adlı bu mühendisin Malatyaya gelmekten vazgeçtiği belirtiliyor.
Çakırın görevden aldığı Cemal Akın döneminin en tartışmalı başkan yardımcısı Sırrı Günaydın ve Cemal Akın yönetiminde kısa süre çalıştıktan sonra İstanbulda bir ilçe belediyesine geçen, daha sonra yeniden Malatya Belediyesine dönen Nurettin Sevim, belediye teşkilat şemasında var olan ancak herhangi bir çalışma yaptığı bugüne kadar duyulmayan APK Birimine danışman olarak atandı.
Belediye başkan yardımcılığı düzeyinde bunlar yaşanırken daire müdürlüklerinde neler oluyor peki?
Münir Erkal döneminden bu yana Malatya Belediyesi Basın Yayın Müdürü olarak görev yapan Cemal Aslan Belediye Başkan Danışmanlığına atandı. Cemal Aslanın yerine ise henüz bir görevlendirme yapılmadı. Bu göreve gelmek isteyen bazı medya mensuplarının, günlerdir belediyeye karargah kurduğu gözleniyor.
Abuzer Kabakaşın başkan yardımcılığına atandığı aşamada, Doğan Tarakçının İller Bankasına geçmesi nedeniyle Fen İşleri Müdürlüğüne vekalet eden Ramazan Toyun Kabakaş ile çalışamayacağını ifade ederek başka bir birimde görevlendirilmesini talep ettiği, Toyun bu talep üzerine Çevre Müdürlüğünde görevlendirildiği belirtiliyor. Belediyenin en önemli birimlerinden biri olan Fen İşleri Müdürlüğüne İmar Müdürlüğü Ruhsat ve Denetim Biriminde görevli inşaat mühendisi Mehmet Fırat atanırken, MASKİ Müdürlüğüne Temizlik İşleri Müdürü Zafer Akıncının atanacağı öğrenildi. İhale Birimi Yetkilisi Mehmet Keserin de bir başka birimde görevlendirildiği gelen bilgiler arasında. Bu arada başkan yardımcılığı veya müdürlük bekleyen Ahmet Kurdoğlu'na Fen İşleri Müdür Yardımcılığının teklif edildiği ancak onun kabul etmediği konuşuluyor.
Şirketlerde Durum
Malatya Belediyesine bağlı şirketlerin üst düzey yönetimlerine ilişkin ilk tasarruf Fuarcılık A.Ş.de yapıldı ve Cemal Akın döneminin 3. genel müdürü olan Ahmet Özbildirici 14 Nisan Salı itibariyle görevinden uzaklaştırıldı. Şirketin Mayıs ayında yapılacak genel kuruluna kadar İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Ünver vekaleten bu görevi yürütecek. Başta Esenlik Ltd. Şti. olmak üzere diğer şirketlere yönelik çalışmaların devam ettiği, şirketlerin mevcut yöneticileri ile görüşen Başkan Ahmet Çakırın karar vermek için bazı temaslarda bulunduğu öğrenildi.
Çakır Atama Kararlarını Tek Başına Mı Alıyor ?
Yukarıdaki sorunun cevabı: Hayır. Başta Ömer Faruk Öz olmak üzere bazı AKP Malatya milletvekilleri fena halde işin içinde ve oldukça etkili. Başkan Çakırın yeni kadroyu oluştururken milletvekilleri ve AKP İl Örgütünün görüşünü mutlaka aldığı, birçok ismin de bizzat milletvekilleri ve AKP örgütü tarafından dikte ettirildiği iddia ediliyor.
Ahmet Çakır Müfettiş İstedi mi?
Ahmet Çakırın Cemal Akından nasıl bir belediye devraldığını öğrenmek, önceki dönemin hesap ve işlemlerini inceletmek için İçişleri Bakanlığından müfettiş istediği ve belediye bünyesindeki maliye kökenli denetmenleri harekete geçirdiği ileri sürülüyor. Bu bir iddia, gerçekliği konusunda yapılmış resmi bir açıklama yok. Ama, Çakırın yakın çevresine Cemal Akın dönemine ilişkin çok önemli iddialar içeren konuşmalar yaptığı ve gece 24.00e kadar belediye binasında kalarak önceki dönemin hesap ve işlemleri hakkında bilgi ve fikir sahibi olmaya çalıştığı ifade ediliyor.
* * *
ÖZNUR ÇALIK YOLCU!
AKP İktidarı ile birlikte kamuda görevli bürokratların ve siyasilerin umre ziyaretlerinin bir hayli yükseliş gösterdiği bilinen bir gerçek. Türkiyenin giderek muhafazakârlaştığı yolundaki sosyal ve siyasal içerikli iddialar tartışıladursun, AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalıkın da kalabalık bir aile grubuyla önümüzdeki günlerde kutsal umre ziyaretine çıkacağı öğrenildi. Çalıkın İstanbuldan Suudi Arabistana uçacağı bildirildi.
* * *
ÖZEL İDAREDEKİ KRİZİN ANLAMI NE?
Özel idare müdürlüklerinin genel sekreterlik statüsüne kavuşturulmasından sonra bu makamlar siyasiler tarafından ele geçirilmesi elzem kurumlar olarak algılanmaya başladı. Malatyanın ilk Özel İdare Genel Sekreteri Ali Kazganın atanmasında AKP Malatya Milletvekili Fuat Ölmeztoprak, Kazganın görevden alınıp mevcut genel sekreter Sami Erin atanmasında ise yine AKP Milletvekili Ömer Faruk Özün etkili olduğu biliniyor. Sami Erin Fatih Belediyesinde belediye başkan yardımcısı iken Eylül 2008de Özel İdare Genel Sekreterliği görevine atanması beraberinde çeşitli spekülasyonlar da üretmiş, siyasi kulislerde belediye başkan adayı yapılmak amacıyla Malatyaya getirildiği yönünde iddialar seslendirilmişti. Sami Er de kulislerdeki bu iddiaları doğrularcasına, Böyle bir niyetim yok ama görev verilirse de en iyi şeklide yapacağıma inanıyorum şeklinde politik ve yuvarlak konuşmalar yapıyordu.
Zaman geldi ve geçti, Sami Er belediye başkan adaylığı için gerekli politik ortamın oluşmadığını anlamış olsa gerek, belediye başkan aday adaylığı için başvuruda bulunmadı ve görevine devam etti. Ancak bu süreçte ilginç bir kriz patladı Özel İdare Genel Sekreterliğinde. Genel Sekreter Sami Er, bir anda idari işlerden sorumlu yardımcısı Mehmet Çolakın tüm yetkilerini herhangi bir gerekçe göstermeden iptal etti ve Çolakın emekliye ayrılmasını istedi.
Mehmet Çolak, Malatya bürokrasisine 30 yıldan bu yana başarıyla hizmet veren Malatyalı bir isim. Çok sayıda vali ile çalıştı ve her vali özel idare müdüründen çok Mehmet Çolak ile muhatap oldu. Çolak sadece bürokraside değil, Malatya halkı tarafından da yakından tanınan, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve yetkinliği herkesçe takdir edilen emektar bir bürokrat. Üstelik, yıllarca dışarıda çalışıp siyasete girmek için Malatyayı basamak olarak kullanmak üzere Malatyaya dönen isimlerden biri değil. 30 yıldır Malatyada hizmet veriyor.
Genel Sekreter Sami Erin kendisi gibi Malatyalı olan yardımcısı Mehmet Çolakı emekli ettirmek başta olmak üzere kurumdan uzaklaştırma çabalarının arka planında nasıl bir amaç ve hedefin bulunduğu ise henüz anlaşılmış değil. Çünkü Sami Er, ne kendisini o makama oturtan milletvekillerine ne de kamuoyuna geçerli ve mantıklı bir açıklama yapmış değil. Özel idarede yönetim krizi olarak değerlendirilen ve yaklaşık 20 günden bu yana kamuoyunu da meşgul eden gelişmelere siyasilerin de müdahil olduğunu belirtelim.
Çolakı yerinden etmeye yönelik her türlü formülün faturası, öncelikle milletvekillerine, sonra da İstanbula yeniden dönmeyi düşündüğü ifade edilen, bu arada kendisinin ardından geleceklerin kadrolaşmasına zemin sağlamaya çalıştığı öne sürülen Sami Ere kesilecektir.
* * *
GAZETECİYE SALDIRI!
Yaşar Karaaslan.. Ses getiren haberlerini zaman zaman malatyahaber.comda da okuyorsunuz. Bir Malatya fanatiği, gerçek anlamda bir basın emekçisi.. Gazeteci.. Basıncılık mesleğine bir şekilde bulaşmış bir sürü alakasız adam, gazeteci forsundan geçiniyorsa, mesleğin o imajına katkı sağlamakla belki de memlekete kötülük yapan gerçek basın emekçisi, gazetecilerden biri, o. Haberin ne olduğunu bilen, türlü tehlike ve tehditlere rağmen her konunun üzerine giden, yılmayan, cüssesi hafif, yüreği dağ adamlardan biri. Sosyal yönüyle, kente ayrıca katkı sunmaya çalışan bir Malatya sevdalısı, kültür adamı.
İşte bu Yaşar Karaaslan, katıldığı bir basın toplantısından sonra, kendisini meslekten sayan bir emekli memurun fiili ve sözlü saldırısına uğramış. Bir resmi kuruluştan emekli olduktan sonra, sermayesine katkıda bulunup, kendisi gibi basınla uzaktan yakından ilgisi olmayan patronlar arasına katılan ve kendisini bir anda basıncı olarak vitrine koyan, bir meslek derneğinin de hiçbir fotoğrafından eksik olmayan bu emekli memur arkadaş, Yaşara saldırmış. Bu sırada Yaşarın gazeteciliğine dair laflar etmiş!..
Yaşarın gazeteciliğine laf eden, ona saldıranın, memuriyetten tekaüt olduktan sonra sermaye katkısıyla sürtüldüğü basın işinde ne yaptığını, hangi haberlere imza attığını, hangi yorumlarıyla Malatyaya katkı sunduğunu hatırlamaya çalıştık.. Yok.. Hiçbir şey yok!.
Yaşar mı? Trilyonlarca liralık avantayı engelleyen, yolsuzlukları ortaya çıkaran, usulsüzlükleri kamuoyuna duyuran bir sürü haberi var, kendi gazetesinin arşivinde, bizim arşivimizde.. Para bulabildiğinde çıkarabildiği bir YORUM Gazetesi olan, onu da son aylarda maddi nedenlerle çıkaramayan bir gazete patronu! Ama buna rağmen haber peşinde koşan, başta malatyahaber.com ve ondan yararlanan basın kuruluşları olmak üzere Malatyaya gazeteci katkısı sunmaya devam etmeye çalışan biri. Malatyada olan birçok olaydan Yaşar sayesinde haberdar oldu, Malatya kamuoyu.. Hırsızın, uğursuzun, yolsuzluk yapanın en çekindiği habercilerden biri bu Yaşar.
Aradaki fark bu.
Ama, öteki, Yaşara, hem de gazetecilik adına laflar ederek saldırıyor!
Yaşar gibilerden çok fazla yok ama, ötekilerin sayısı her geçen gün artıyor. Kaybeden Malatya oluyor. Bu da, Malatyanın kronik dertlerinden sadece bir tanesi..
* * *
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
- -Cemal Akının, hiçbir mantıklı gerekçesi olmadan giderayak yıktırdığı belediye binasının yerinin beklendiği gibi çadır kent görünümü kazandığını, yaklaşık 2 aylık sürede şehrin en merkezi yerindeki bu alanın çeşitli amaçlarla kurulan çadırlı faaliyetlere mekan olduğunu ve kent görüntü kalitesine kasaba meydanı katkısı sağladığını, bu arada binayı yıkanların ve onlara göz yumanların da sık sık muhabbetle (!) anılmasına neden olduğunu,
- -Sümerbank Fabrikasının yerine iş merkezi yapan grubun ortaklarından birinin, fabrika ve alanı gerçek değerinin çok altında satın alındığı için kamuoyunun bir bölümünden gelen eleştiri ve tepkilerin ardından, ilin sosyal ve kültürel konularına katkıyı düşünürken, kent merkezine 5 bin kişilik cami yaptırma kararını açıkladıklarını, bu cami için nereyi talep edecekleri merakla beklenirken, bu girişimin gerisinde, Sümerbank Fabrikasından kalan ve iş merkezi alanının kampus bütünlüğünü bozduğu öne sürülen Sümer Camiini yıkıp iş merkezinin cephe manzarasının önündeki engelin kaldırılma amacının bulunduğunun iddia edildiğini,
- -ABD Başkanı Obamanın Türkiye ziyareti sırasında, Türkiyenin ABye kayısı satması yönündeki sözlerini, Niye ABDye almıyor da, AByi gösteriyor? sorusuna cevap arama yerine, kayısı reklamı olarak alıp, Obamayı yere göğe sığdıramayan Malatyanın bir kısım kamu yöneticilerinin, GÜNKURUSU kayısıyı esmerliğinden ötürü APRICOBAMA diye adlandırıp, ABD başkanına muhabbet kampanyaları şehrin her yerine asılmış kayısılı OBAMA afişleriyle zirveye tırmandırılırken, kentin bir başka yerel yöneticisi olan Belediye Başkanı Ahmet Çakırın, partisinin ABDnin proje ortağı olduğunu unutup, Irak ve Afganistan işgaliyle ilgili olarak ağır şekilde suçlaması, kafası karışık Malatyanın bu yönünü ortaya koyan en belirgin göstergelerden biri olduğunu,
- -Malatyaya bir İhracatçı Birliği kurulmasına ilişkin olarak siyasilerin çaba gösterdiği belirtilirken, bu konuyu daha önce gündeme getiren muhalefet milletvekili Mevlüt Aslanoğluna, ilgili bakanlık yöneticilerinin, yıllık 1.2-1.5 trilyon lira arasındaki maliyetin mahalden karşılanması halinde hemen ertesi gün birliği kurabilecekleri yanıtını verdiklerini, ancak bu şekilde kurulabilecek bir birliğin ihracatçıya maliyetinin, örneğin işlemleri çok daha yoğun olduğu için birim maliyeti düşük Mersin İhracatçı Birliğinin çok üstünde olabileceği, bu nedenle bir süre sonra tercih edilmeyeceği iddialarının konuşulduğunu,
- -Malatyanın yerel yöneticilerinin, kentin gerçek sorunlarını gündemlerine almalarının sabırla beklendiğini, birkaç aydır gündemde olan, DSİnin kent merkezinde, Derme Kanalı etrafı başta olmak üzere birçok yerde sulamaya katkı için su sondajı yapmasına Jeoloji mühendislerinin gecikmeli de olsa tepki göstermesine rağmen, yerel yöneticilerin konuya duyarsız kaldıklarını, sondaj yoluyla yer altı suları çekildiği için Obruk denilen büyük toprak zemin çöküntülerinin görüldüğü Konyadaki gibi sorunların ilerde yaşanmaması için, yapılaşmanın yoğun olduğu kent merkezinde böylesine sondajlar açılmasının tehlikesi konusunda DSİyi engellemeye yönelik hiçbir girişimin olmamasının dikkat çektiğini,
- -Malatyasporun kümede kalması konusunda çok büyük önem taşıyan ancak özellikle bazı futbolcularının çok kötü futbolu nedeniyle 3-1 mağlup olduğu rakibi Sakaryasporu Malatyadan uçakla ayrılacağı havaalanına götüren otobüsün, havaalanından önce bir lokantada yemek molası verdiğini, bu sırada lokantaya gelen ve özgün tipiyle çok belirgin tanımı olan bir Malatyaspor yöneticisinin, konuk takımın yöneticisiyle görüştüğünü, daha sonra bu yöneticiyle birlikte ayrılıp havaalanına gittiklerinin konuşulduğunu, genellikle rakip takımların yöneticilerine yönelik saldırgan davranışlarıyla sık sık gündeme gelen bu yöneticinin, mağlup olunan bu en kritik maç sonrasında sergilediği sevecen tutumun dikkat çektiğini, bu tutumun sebeb-i hikmetinin merak konusu olduğunu,
- -Malatyanın aynı zamanda Başbakanlık da yapmış olan iki Cumhurbaşkanı çıkarmakla övündüğünü, gerçek Malatyalının ve Malatya markalı kurumların, siyaseten farklı düşünseler de İsmet İnönü ve Turgut Özalı başlarının üstünde ayrı bir yere yerleştirdiklerini, il dışında Malatya ve Malatyalılarla ilgili herhangi bir kuruluşta bu ikilinin fotoğraflarının bir arada bulundurulmasının vazgeçilmez bir görüntü olduğunu, ancak bu duruma Malatya Ticaret ve Sanayi Odasında sadece Özalın fotoğrafının asılıp, İnönünün görmezden gelinmesiyle siyasal bir duruş yorumu getirildiğini, Malatya'nın her değerine sahip çıkması gereken TSO'daki bu görüntünün başkanına iletilmesine rağmen, belki Malatyalı olmayan bazı yöneticilerinin etkisiyle, TSO'nun bu eksikliği bir türlü gidermediğini, ayrıca eski belediye binasının meclis salonunda ikilinin fotoğraflarının yer almasına rağmen, yeni belediye binası meclis salonunda her ikisinin de fotoğrafının bulunmadığını ve böylece Malatya Markalarına sahip çıkılmadığı görüntüsünün verildiğini, bu arada İnönü Kapalı Çarşısının onarımının ardından iki giriş kapısı üzerinde sökülen levhaların yerine yenilerinin de takılmayıp, çarşının isimsiz bırakıldığının dikkatlerden kaçmadığını, belediyeyi ilgilendiren bu iki durumun çeşitli yorumlara neden olduğunu,
- -Malatya Belediyesinde Basın Müdürü olarak görev alan Cemal Aslanın, başta belediye başkanları olmak üzere amirleri konumundaki insanlara yalakalık yaparak yerinde tutunmak isteyenlerden olmadığının bilindiğini, bugüne kadar birbirlerinden farklı düşüncelere sahip Münir Erkal, Mehmet Yaşar Çerçi ve Cemal Akınla sorunsuz çalışan, çalıştığı her başkana da doğruları ve gerçekleri söyleyerek doğru duruşlu bir basın müdürü katkısı sunan Aslanın, Ahmet Çakırın göreve başlamasından kısa bir süre sonra görevden alınmasının, Çakırın kaybı olarak değerlendirildiğini,
DERLEYEN: İsmet YALVAÇ