Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü hemşehrimiz Vahap Munyar, Malatya ve Adıyaman arasında sık sık tartışmaya neden olan, en son AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun "sevimsiz" benzetmeleriyle gündeme gelen Nemrut konusunu yazdı. Munyar'ın, "Bırakın Malatya'yı Adıyaman'ı, Nemrut Türkiye'nin varlığı" başlıklı yazısı şöyle:
....
MALATYA Valisi Halil İbrahim Daşözün Adıyaman Valisi olduğu günler... İki kent arasında Nemrut çekişmesi yine kızışmış... Halil İbrahim Daşöz, dönemin Adıyaman Valisi olarak, temsil ettiği kentten yana tavrını koymuş.
O günlerde Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını yürüten şimdinin AKP Milletvekili Mücahit Fındıklı, Daşözle karşılaşmış: "Sayın Valim, bu kavgada fazla taraf olmayın. Bir gün yolunuz Malatyaya da düşer..."
Fındıklının dediği çıktı, Daşöz iki yıldır Malatya Valisi...
Renaultun, Total Türkiye ve Doğan Egmondun da desteğini alarak yürüttüğü "Trafikte İlk Adımlar" projesinin 21inci durağı için Malatyaya gittiğimde Daşözle sohbet ettim. Fırsatı bulmuşken, AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlunun yeniden canlandırdığı "Nemrut kavgası"nı iki tarafı da çok iyi bilen Vali Daşöze sordum. Önce Adıyamandaki psikolojiyi ortaya koydu:
Atatürk Barajı yapıldı, Adıyamanın bir ilçesi 53 köyü sular altında kaldı. Baraj şimdi Harran Ovasını suluyor. Adıyamanlı bir yararını hissetmedi.
Malatyada Çat Barajı yapıldı, suyu Adıyamandan geliyor. Sulama Malatyanın işine yarıyor, Adıyamanlı yine bir yararını görmüyor.
Barajla birlikte Adıyamanın Diyarbakırla da bağlantısı kesildi. Adıyaman bir anlamda çıkmaz sokak gibi oldu, orada yaşayanlar böyle bir psikoloji içine girdi.
Malatyada havaalanı var. İstanbuldan günde 4, Ankaradan bir sefer var. Şimdi Almanyadan da yazın haftada iki-üçü bulan uçak seferleri var.
Malatyadan Nemruta uzanan karayolu, Adıyaman tarafına göre daha iyi durumda. Üstelik zirveye 200 metre mesafeye kadar arabayla çıkmak mümkün.
İşte bu durum, Adıyamanlılarda, "Nemrutu da elimizden alacaklar, bize birşey kalmayacak" kuşkusu yaratıyor. Ortamı germelerinin nedeni bu.
Vali Daşöz, sonra da Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlunun şu sözüne vurgu yaptı: "Sayın milletvekili, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günaya, (Nemruta Malatyadan gitmeniz, Mescidi Aksaya İsrailin açtığı kapıdan girmeye benzer) demiş. Bu benzetme çok talihsizdi."
Aslında olaya en iyi çözümü bulacak isim de Vali Daşöz. Çünkü, iki tarafın da duyarlı noktalarını gayet iyi biliyor. Daşözün önerdiği formül şu: "Nemruta nereden çıkıldığı önemli değil. Aradaki 300 metrelik yolu yapalım. Zaten Malatyadan Nemruta çıkan, Adıyaman tarafına geçmeden olayın tamamını görmüş sayılmaz. Hem Nemrut, ne Malatyanın, ne Adıyamanın malı sayılır. Öncelikle Türkiyenin dünya çapında bir tarihi, kültürel varlığıdır."
Sonra AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklıyla konuştum, Nemrut formülüne bir katkı da o yaptı: "El ele versek, Nemruta bugünkünün 5-10 katı turist çekmenin yollarını bulsak daha iyi olmaz mı?"
Kavga etmeyi bırakın, bakımsızlıktan dökülen Nemruttaki tarihi eserlere sahip çıkın... El ele verip, daha iyi pazarlamanın yolunu bulun...