17 Nisan 2007 tarihinde Malatya’da meydana gelen 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davası sürecinde isimleri dosyaya giren, ancak haklarında işlem yapılmayan FETÖ’nün Malatya’daki 2 Jandarma imamından, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Öğretmen Özgür B.'ın İstanbul’da FETÖ’nün İstanbul Jandarma imamı olarak yakalanmasının ardından, ikinci isim olan öğretmen Mehmet Ali B.’ın ise kısa süre önce Eskişehir’de yine FETÖ’den yakalandığı ortaya çıktı. TSK’dan atılan Uzman Çavuş Aykut Saka, 2008 yılında, 2. Ordu’daki askeri savcılıkta ve İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda, 2012 yılında ise Zirve Yayınevi davasında vermiş olduğu ifadelerinde FETÖ terör örgütünün askeri okul ve TSK içerisinde gerçekleştirmiş olduğu yapılanmanın taktik ve teknik yöntemlerini anlatmış, Malatya’daki 2 tane FETÖ Jandarma İmamının isimlerini vermişti. Tanık iken daha sonra Zirve Davası'nda sanık yapılan eski uzman çavuş, o dönem dikkate alınmayan ifadelerinde belirttiği isimlerden birisini ise “Bana Zirve cinayetlerini Albayın işlediğine dair ihbar mektubu yazmamı istemişti” şeklinde suçlamıştı.
-FETÖ’nün bugün anlatılanlarını 9 yıl önce anlatmıştı
TSK’dan atılan Jandarma Uzman Çavuş Aykut Saka, 6 Eylül 2012’de Zirve Yayınevi Davasının 43. duruşmasında tanık olarak dinlenirken, İstanbul’da FETÖ’ya ait Şirinevlerdeki FEM dershanesine gittiğini, sınavı kazanamayınca FETÖ mensuplarınca askeri okula yönlendirdiğini belirterek, “Işık Evlerinden tanıştığım kişiler bana askeri okula girmemi istedi. Ben de Ankara Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığına girdim.” demişti.
Saka, ilk görev yerinin Malatya’nın Yazıhan ilçesi olduğunu, göreve başladıktan sonra kendisi ile FETÖ adına Elazığ’da öğretmen olan Özgür B.’ın, Yeşilyurt ilçesinde görevlendirildiğinde ise öğretmen Mehmet Ali B.’ın ilgilendiğini, aralıklarla görüştüğü bu kişilerin ordu mensuplarının mezhepsel ve sosyal hayatlarına yönelik sorularıyla karşılaştığını ifade ediyor. Saka, 2008 yılında ise duruşmadaki ifadesinden öncede aynı ifadesini 2. Ordu Askeri Savcılığına ve Malatya İl Jandarma Komutanlığındaki ifadesinde anlatmıştı.
-İlk isim Jandarmanın İstanbul İmamı çıkmıştı…
Malatya’dan Tunceli’ye, ardından da Manisa’ya gönderilen ve oradan da TSK’dan ilişiği kesilerek atılan Uzman Çavuş Aykut Saka’nın 2008 yılında ismini verdiği Malatya’daki FETÖ Jandarma imamlarından öğretmen Özgür B.’ın 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde FETÖ’nün İstanbul Jandarma İmamı olduğu ortaya çıkmış ve 9 yıl sonra Nisan 2017’de yakalanmıştı. 9 yıl sonra yakalanan öğretmen Özgür B.’ın itirafçı olduğu kamuoyuna yansımıştı.
-İkinci isim Eskişehir’de yakalandı
TSK’tan atılan Uzman Çavuş Aykut Saka’nın 2008 yılında, 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığında ve İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda, 2012 yılında ise Zirve Yayınevi Davası duruşmasında ismini verdiği ikinci isim olan FETÖ’nün Malatya’daki o dönem jandarma imamlarından olan öğretmen Mehmet Ali B.’ın ise Eskişehir’de 9 yıl sonra FETÖ’den işlem yakalandığı ortaya çıktı.
-Neden ihbar mektubu yazdırmak istedi?
Aykut Saka, 10 Ekim 2008 tarihinde 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na verdiği ifadesinde, 1'i Alman uyruklu 3 Hıristiyan misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi olayı sonrasında Mehmet Ali B.’ın yanında bir başka şahıs ile birlikte gelerek, kendisinden dönemin Alay Komutanı Mehmet Ülger'in Zirve Yayınevi cinayetlerini işlettiğine dair ihbar mektubu yazılmasını istediklerini, gidip bunu komutanına anlattığını ve onların da kendisine ses kaydı talimatı verdiğini, ancak bir daha bu şahısa ulaşamadığını ifade ediyor.
Saka’nın bu konudaki ifadesi şöyleydi:
“Ben bir gün nöbetten sonra hafta sonu izinliydim, çarşıya çıktım, çarşıda gezerken Mehmet Ali beni görmüş olacak ki yanıma geldi, o esnada Mehmet Ali'nin yanında tanımadığım bir kişi daha vardı. Kendisi ayaküstü bana nasıl olduğumu sordu ve akabinde yemek yiyelim diyerek bir restoranda gidelim dedi. Akabinde üçümüz restoranda gittik. Oturup yemek yiyip konuşmaya başladık. İlk başta muhabbetimiz hal hatır konuları ile ilgiliydi. Bu tarihlerde hatırladığım kadarıyla Malatya Zirve kitapevi cinayeti üzerinden birkaç ay geçmişti. Daha sonra Mehmet Ali bana söz konusu bu cinayet ile İl Jandarma Alay Komutanımız Albay Mehmet Ülger'i irtibatlandıracak şekilde yani onun bu cinayeti azmettirdiğine veya yönlendirdiğine dair el yazımla isimsiz bir mektup yazmamı istediler. Ben onların bu talep üzerine şok olmuştum. Benden böyle bir şey isteyeceklerini düşünmemiştim. Kendisine düşünmem gerektiğini söyledim. Buradaki amacım durumu Alay Komutanımıza iletmek ve onun söyleyeceği direktifler doğrultusunda hareket etmem düşüncesinden kaynaklanıyordu ve ben daha sonra yanlarından ayrılarak Alay Komutanımıza durumu arz ettim. Bunun üzerine Alay Komutanım bana onlarla konu ile alakalı olarak tekrar görüşmemi söyledi. Bunu söylerken de A.O. isimli astsubaydan dinleme cihazlarını getirtmesini istedi. Sonra bu cep telefonu görünümlü dinleme cihazını bana tanıtıp, bunu almamı ve onlarla tekrar görüşme yapmamı ve konuyu tekrar açmamı istediler ve benim Mehmet Ali B.’a bu mektubu nasıl yazacağımı sormamı ve Mehmet Ali'yi konuşturup onun söyleyeceklerini kaydedeceklerini söylediler. Daha sonra ben bu kişilerle konuşmak ve bu şahısların ses kaydını almak için kendilerini aradığımda Mehmet Ali B.’a hiçbir şekilde ulaşamadım. Daha sonra yapmış olduğumuz araştırmalarda Mehmet Ali B.’ın Malatya'dan taşındığını ve okuldan istifa ettiğim duyduk.”
2007 yılında Aykut Saka'ya “Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger hakkında Zirve Yayınevi cinayetlerini işlettiğine dair ihbar mektubu yaz” demekle suçlanan öğretmen Mehmet Ali B.’ın o dönem neden yönlendirme yapmak istediğini ve kimlerin talimatı ile böyle bir ihbar mektubu yazdırmak istediğinin ortaya çıkmasının, baskını yapıp cinayeti işledikleri gerekçesiyle mahkum olan 5 faili kim ya da kimlerin azmettirdiğinin aydınlatılması için önemli bir gelişme olacağı ifade ediliyor.
Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi Davasında önce tanık yapılan Saka, firari eski savcı Zekeriye Öz’ün Ergenekon davası kapsamında yapmış olduğu soruşturma sonrasında Zirve Yayınevi Davasında dönemin İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger, İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil ve diğer askeri personel ile birlikte sanık yapılmış ve diğer askeri personel ile birlikte beraat etmişti.
Bu arada; Malatya’da Zirve Yayınevinde 1’i Alman 3 kişinin öldürülmesi ile ilgili olarak Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin olayın 5 failine verdiği 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 39’ar yıl 9’ar ay hapis cezasını Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi vermiş olduğu istinaf kararı ile onaylanmıştı.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil hakkında ise “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal” ve “Resmi Belgede Sahtecilik” suçlarından verilen hapis cezalarına ilişkin kararı ise bozmuş ve mahkemenin dosyayı yeniden incelemesini kararlaştırmıştı.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com