Malatya'daki bir yayınevinde 3 kişinin katledilmesi ile ilgili olay konusunda, turktime.com internet sitesinde aşağıdaki haber ve detaylar yeraldı:
...
"..Hıristiyanlık konusunda kitaplar yayınlayan Zirve Yayınevinin Malatya İrtibat Bürosu, dün Türkiyeyi sarsan bir vahşete sahne oldu. Yayınevi çalışanlarından 35 yaşındaki Necati Aydın, 32 yaşındaki Uğur Yüksel ile 46 yaşındaki Alman vatandaşı Tilmann Geske, domuzbağı ile bağlanıp boğazları bıçakla kesilerek katledildi. İhbar üzerine olay yerine giden polis, 1i binadan atlayıp yaralanan 5 zanlıyı gözaltına aldı.
SORGULADILAR
Olay, merkezi İstanbulda bulunan yayınevinin, Malatyanın en merkezi yeri Niyazi Mısr-i Mahallesindeki Ağbaba İşhanında bulunan irtibat bürosunda, saat 13.00 sıralarında meydana geldi. 3üncü kattaki büroyu basan saldırganlar, içeride bulunan Alman Tilmann Geske ile Türk çalışanlar Necati Aydın ve Uğur Yükseli, ağızlarını kapatıp ellerini arkadan iple bağlayarak etkisiz hale getirdi. Ardından katliam planını uygulamaya koyan saldırganlar, domuzbağı denen yöntemle kurbanlarının el ve ayaklarını bağlayıp sorguladı. Misyonerlikle suçladıkları yayınevi çalışanları için öldürme kararı alan saldırganlar, sonra bıçakla kurbanlarının boğazlarını kesti. İçeride katliam yapılırken, 4 katlı işhanında bulunanlar, yayınevinden gelen gürültüleri önce sıradan konuşmalar zannetti. Cemevi ve genellikle avukatlık bürosu bulunan binada günün en hareketli saatinde katliam yapan saldırganlar, olay yerinden ayrılmadan son anda polise ihbar geldi. Olay yerine varan bir ekip 3üncü kattaki yayınevine yönelirken, bir ekip de bina dışında önlem aldı. Henüz yayınevinden ayrılmayan saldırganlardan Hamit Çeker (19), Salih Güler (20), Abuzer Yıldırım (19), ve Cuma Özdemir(20), içeride yakalanırken, 5. saldırgan Emre Günaydın(19), yayınevinin balkonundan aşağı atlayarak kaçmaya çalıştı. Yaralı olarak polisler tarafından hastaneye kaldırıldı.
YAYINEVİ KAN GÖLÜ
İçeri giren polisler, kan gölüyle karşılaştı. Geske ve Aydının olay yerinde öldüğü anlaşılırken, ağır yaralı Yüksel hemen hastaneye kaldırıldı. Ancak Yüksel de, kaldırıldığı İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi Hastanesinde öldü. Uğur Yükselin kalça, testis, anüs, bel ve sırtından onlarca bıçak darbesi aldığı, 51 ünite kan verilmesine rağmen kurtarılamadığı belirtildi. Başhekim Murat Cem Miman, zanlı Günaydının da ameliyata alındığını ve durumunun ciddi olduğunu söyledi.
Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, "Burası İncil dağıtan yer olarak biliniyor. Emniyetten veya başka bir güvenlik biriminden herhangi koruma talepleri olmadı" dedi. Ardından kentte misyonerlik faaliyetleri olduğuna dair söylentiler bulunduğunu ancak, Türkiyenin başka bir ilinden farklı olarak çok özel bir tepki olmadığını söyledi.
Polis, üniversite sınavlarına hazırlanan saldırganların kaldığı İhlas Öğrenci Yurdunda geniş kapsamlı soruşturma başlattı.
Ölen Geske Almanca çevirmendi
SALDIRIDA öldürülen Tilmann Geske adlı Alman, "Silk Road Consulting" (İpek Yolu Danışmanlık) adlı bir çeviri, dil eğitimi ve yurt dışı eğitim danışmanlığı yapan şirkette çalışıyordu. Silk Roadun internet sitesinde verilen bilgilere göre, Tilman, şirketin, İsmetiye Mahallesi, Aksoğanoğlu İş Merkezinde yer alan Malatya irtibat bürosunda çalışıyordu. Kendisiyle birlikte Oxford ve Cambridge üniversitelerinden mezun bir İngiliz, yine Cambridge mezunu bir Yeni Zelandalının çalıştığı büroda, Geskenin özgeçmişinde, "Almancadan Türkçeye resmi çevirmenlik unvanı sahibi" deniliyor.
Uğur Yüksel evlatlıktan reddedilmiş
Saldırıda hayatını kaybeden Uğur Yüksel'in din değiştirmesi nedeniyle ailesi tarafından evlatlıktan reddedildiği öğrenildi. Dar gelirli ailenin çocuğu olan Uğur Yüksel'in babası İbrahim Yüksel'in işçi emeklisi olduğu öğrenildi. Uğur Yüksel'in, İzmit'te önlisans yaptıktan sonra Elazığ'a, ardından da Malatya'ya geçtiği kaydedilirken, bir yıldır da Malatya'da yaşadığı, biri öğretmen, biri polis üç kardeşinin olduğu bildirildi. Öldürülen Necati Aydın'ın, 2000 yılında İzmir Kemalpaşa'da 'zorla dinî içerikli yayın sattığı' iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.
Pencereden atlayarak ağır yaralanan Emre Günaydın'ın babası Mustafa Günaydın ise oğlunun orada neden bulunduğuna bir anlam veremediğini söyledi. Dersaneye giderek üniversiteye hazırlanan oğlunun kendi halinde biri olduğunu kaydeden baba Günaydın, "Onun böyle işlere karışması mümkün değil. Orada neden bulunduğuna ilişkin bizim de bir bilgimiz yok. Sabah dersaneye gitmek için evden ayrıldı. Daha sonra bu olayı öğrendik. Oğlum hiçbir siyasi akım veya radikal gruplarla bir ilgi içerisinde değildir." şeklinde konuştu.
Zirve Yayınevi'nin daha önce Mersin'de faaliyet gösterdiği, 2003 yılında Malatya'ya geldiği belirtiliyor. Zirve Yayıncılık'ın 2005 yılına kadar Kayra Yayıncılık adı ile faaliyetlerini sürdürdüğü, 'misyonerlik faaliyetleri yaptıkları için gerçekleştirilen protestolar üzerine adını değiştirdiği öğrenildi. Zirve Yayınevi ile aynı işhanında bulunan Cem Vakfı'nın Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan, saldırı esnasında cenazede olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu yayınevi bizden birkaç kat yukarıda bulunuyor. Arkadaşlarımız olaydan kısa bir süre önce üst katlarda bağrışmalar olduğunu söyledi. Bağrışmaları önemsememişler."
5 zanlının cebinden 'biz kardeşiz' mektubu çıktı
Saldırıyla ilgili olarak S.G. (20), C.Ö. (20), H.Ş. (19) ve A.Y. (19) gözaltına alınırken, yayınevinin bulunduğu binadan atlayan ve İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi altına alınan Emre Günaydın'ın (19) da zanlı olduğu ve olaydan sonra kaçmak isterken yaralandığı ifade edildi.
Zanlının 4'ünün Malatya'daki bir yurtta kaldığı ve üniversite sınavına hazırlandığı, Günaydın'ın ocak ayında kavga çıkardığı için yurttan çıkarıldığı öğrenildi. S.G., C.Ö. ve H.Ş'nin önceki akşam yurt idaresine dün yurda gelmeyeceklerini bildirdikleri kaydedildi. Beşinci zanlı A.Y.,'nin ise yurtta kalmadığı bildirildi. Zanlıların üstünden çıkan mektupta "Beşimiz kardeşiz, ölüme gidiyoruz, dönmeyebiliriz. Hakkınızı helal edin." ifadelerinin yer aldığı öğrenildi.
Caniler kitapevindeki eyleme 5 bıçakla gittiler
Malatyada girdikleri bir kitabevinde biri Alman 3 kişiyi öldüren eylemcilerden biri yaralı olmak üzere 5i de gözaltına alındı. İlk ifadelerinde "herhangi bir örgütle bağlantılarının olmadığını" öne süren eylemcilerin, olay yerine 5 ekmek bıçağıyla gittikleri belirlendi.
Daha önce kendilerinin de bu kitapevine gidip geldiğini, bunların niyetlerinin ne olduğunu öğrenmeye çalıştıklarını belirten eylemciler, o yüzden girişlerinde kimsenin dikkatini çekmediklerini kaydettiler.
HEPSİ MALATYALI
Kitapevini basıp, orada bulunan birisi Alman üç kişiyi sorguladıklarını belirten saldırganların 4ünün de Malatya nüfusuna kayıtlı oldukları ve hepsinin de öğrenci olduğu belirlendi. Kitabevinin basıldığı ve içerde bulunanların sorgulandıktan sonra öldürüleceği konusunda Emniyet Müdürlüğünün 155 polis imdat telefonuna ihbarda bulunulmasının ardından, polisin hemen harekete geçtiği ve olay yerine gittiği bildirildi.
Polise yakalanmamak için saldırganlardan birisi pencereden atlarken, 4 kişi ise yakalandı. İfadelerinde bir örgüt mensubu olmadıklarını belirten, daha önce sabıkalarının da olmadığı belirlenen saldırganların, sorgu sırasında polise hiç bir zorluk çıkarmadan konuşmaya başladıkları bildirildi. Bir saldırgan, ifadesinde işledikleri korkunç cinayetle ilgili olarak şunları söyledi:
5 BIÇAKLA GİTTİK
Olay yerine giderken yanımıza birer ekmek bıçacağı almıştık. Adamları kimin keseceği konusunu konuşmadık. Çünkü hepimiz öldürmeye hazırdık. Biz bu eylemi kendimiz için değil, dinimiz için yaptık. Göz göre göre din elden gidiyor. Bu, din düşmanlarına ders olsun" dedi.