AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Arapgir ilçesinde ziyarette bulundu. Şahin, Arapgirli Kadınlar ve Dayanışma Derneği'nin (ARKAD) organize ettiği iftar yemeğine katıldı.
Arapgir Kaymakamı Ercan Turan ve Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu'nu da ziyaret eden Milletvekili Şahin, ziyaretler sonrasında katıldığı iftar yemeği sırasında bir konuma yaptı. "Allah kadınları başımızdan eksik etmesin" diyen Şahin,"Arapgir halkının partimize verdiği desteğe çok teşekkür ederim. Bu iftar yemeğini düzenleyen kadınlar derneğini tebrik ediyorum. AK Parti iktidarı olarak yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" dedi. Milletvekili Şahin, parti olarak yaptıkları duble yollardan, eğitim ve sağlıkta yapılan gelişmeler, enflasyon ve faizin düşmesinden iç ve dış siyasete kadar birçok konulara temas etti.
Arapgirli Kadınlar Derneği Başkanı Nilüfer Cömertoğlu ise, "Derneğimiz Arapgir'de ilklere imza atmıştır. Çalışmaları Malatya ilçelerinin içerisinde yalnızca Arapgir'de olması ise yine Arapgir hanımlarımızın cesur, onurlu ve çalışkan duruşundan kaynaklanmaktadır" dedi.
Milletvekili Mustafa Şahin iftardan sonra Hami Aydınlar Aile Çay Bahçesinde düzenlenen ilahi, tasavvuf ve Türk Sanat Müziğinin icra edildiği programa katılarak programı sonuna kadar izledi.
"ÇOCUKLARINI TESLİM ETSİNLER, SONRA.."
Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, ayrıca Barış Anneleri İnisiyatifi tarafından başlatılan canlı kalkan yürüyüşüyle ilgili olarak, "Getirsinler çocuklarını adalete teslim etsinler ondan sonra sivil inisiyatiften hak talep etsinler" dedi.
Şahin, yaptığı açıklamada, son dönemde artan terör olaylarını gerçekleştiren terör örgütü PKK'yı şiddetle kınadığını belirtti. Saldırıların ardından sınır ötesi harekatın başladığını anımsatan Şahin, "PKK terör örgütünün ne inanca, ne halka ne de değerlere saygısı var. Ne zaman güven ortamı oluşsa, huzura kavuşsak dış güçlerin maşası ve taşeronu olan PKK terör örgütü eliyle sinsi planların devreye konulduğunu görüyoruz. Barıştan korkan, kandan nemalanan, insan haklarına saygı göstermeyen bu bedbahtların çıkışlarını takip ediyoruz. Buna karşın son olarak Ramazan ayı içinde bunun bir örneğini yaşadık. Biz bunların bir an önce bitmesini istiyoruz. İki yıl önce başlatılan demokratik açılıma karşı, Kürt halkının sözde temsilcisi BDP tarafından hiçbir olumlu karşılık verilmedi. Ancak biz temelde standartları yüksek bir demokrasiye kavuşmak için, batıda rahatça yaşandığı gibi doğuda da huzur ve refahın hakim olması için çalışıyoruz. Terörle mücadele konusunda farklı çalışmaların yapıldığı bir döneme girdik.
İktidar olduğu günden bu yana Türkiye'nin kangrenleşmiş birçok sorununu çözen hükümetimiz terör sorununu da mutlaka çözecektir. Türkiye ilk kez vesayetten kurtularak inisiyatifi ele almıştır. Bu konuda herkesin el birliği içinde yaptığı çalışmalar terör örgütü ve ona yakın insanları rahatsız etmiştir. Biz de gerekli tedbirleri almak zorundaydık. İktidar olarak biz terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Göreve geldiğimiz günden bu yana birçok alanda büyük işler başardığımız gibi bunu da çözeceğiz. Başbakanımız daha kararlı bir şekilde bu operasyonu başlattı. Silahlı terör örgütünün eylemlerine karşı sessiz kalmamız beklenemez. Gerektiğinde kara harekatı da yapılabilir" diye konuştu.
Barış Anneleri İnisiyatifi tarafından başlatılan canlı kalkan yürüyüşünün anlamsız olduğunu dile getiren Şahin, "Kayıp annelerinin kalkan olması konusunda bir takım çalışmaları olduğunu biliyoruz. Taşeron örgüt ve onun siyasi uzantısının halkı oraya biriktirerek zorla canlı kalkan yapmaya çalıştığını gözlemliyoruz. Eğer sizin insanlığı bir saygınız varsa terörü eleştirmelisiniz. Adın da 'barış' ve 'demokrasi' olan partinin hiç de bu kavramlara layık hareketler yaptığını göremiyoruz. Onlarda terör örgütünün taşeronluğunu yapıyorlar. Bu görüntüden kurtulmak istiyorlarsa inisiyatifi ele almalıdırlar. PKK'dan emir almayı bırakmalıdırlar. BDP siyaset yapmak istiyorsa, Kürtlerin haklarını savunduklarını ile sürüyorlarsa terör örgütüyle ilişkisini bitirmelidir. O bölgenin hakkını savunmak istiyorlarsa demokratik yollarla yapmalıdırlar. O bölgenin anneleri örf ve adetlerine bağlılıklarından dolayı gelen misafirlerin yanına kız çocuklarını çıkarmazken nasıl oluyor da terör örgütünün eylemlerine ve menfur emellerine karşı sessiz kalıyorlar. O bölge halkının mütedeyyin olarak ne kadar dinine bağlı olduğunu biliyoruz. Burada da bir yanlış var. Getirsinler çocuklarını adalete teslim etsinler ondan sonra sivil inisiyatiften hak talep etsinler" şeklinde konuştu.