Popülist Yaklaşımlar, Havaalanlarımız ve Erhaç...
Güven AKINCI
guvenakinci@hotmail.com
Havayolu taşımacılığı kuşkusuz konfor, hız ve güvenlilik açısından ekonomik durumu müsait insanlarımızın yolculuklarında tercih ettikleri bir yol. Özel teşebbüsün de bu alanda faaliyetine izin veren kanuni düzenlemenin yapılmasından sonra, öncelerini ancak üst gelir gurubunun faydalanabildiği bu ayrıcalıktan şimdi göreceli olarak orta standartta yaşayan insanlarımız da faydalanabiliyor.
Malatyamız`da bulunan Erhaç Havaalanı kentimizin sosyoekonomik pozisyonuna sağladığı katkı yanında insanımız için de son derece önem arzediyor. Yılda ortalama iki kez kullandığım Erhaç Havaalanıyla ilgili, okuyucum Sayın Orhan Özturan gönderdiği mailde -Malatya`ya geliş heyecanıyla her seferinde iknore edegeldiğim- önemli bir konuya dikkat çekmis, sağolsun. Orhan bey VIP salonunu kullananlar fark etmiyor belki ama, valizleri beklemek ve almak ciddi bir problem diyor mesajında.
Uçaktan inen yolcuların valizlerini almak için başında bekledikleri kısacık, hareketli taşıma bandı insanı çileden çıkarıyor gerçekten. Hali hazırda dar olan bekleme salonunun, daha da dar köşesine konumlandırılan bu yürüyen siyah şerit başında beklemezseniz şayet, valizinize denizdeki ölü muammelesi yapıp dışarıya atıyor. Içinde kırılacak şeyleriniz varsa eğer, valiz yada kutu her neyiniz ise unutun çünkü kırılmaması mümkün değil. Eee! Şeritin tepesinde dikilip bekleyin! diyorsanız, bu da eğer uçak dolu geldiyse en azından herkes için fiziken mümkün değil.
THY ait günde bir uçağın kalkıp, bir uçağının da iniş yaptığı günlerde dahi yetersiz olduğu gözlemlenen hizmet binasının, bugün özel havayolu şirketlerinin de katılımıyla günde karşılıklı 8-10 uçağın inip kalktığı yoğun trafiğe cevap vermesi mümkün değil. Bu sorunları konuşup bilgi almak için aradığımda bir yetkiliye ulaşamayınca, editörümüz Ismet bey`den yardım istedim. Ve öğrendim ki, Erhaç`taki hizmet binasının yeterli kapasiteye getirilmesi için bir ihale bu ay içerisinde yapılacakmış. Bunun açıklamasını geçen hafta milletvekili Mevlüt Aslanoğlu yapmış.
Problemin sadece valiz almakla sınırlı olmadığını üzülerek hemen belirtelim. Mesela sabah uçağı için Erhaç`a gittiğinizde günlük gazeteler henüz gelmemiştir, gazete alıp uçakta okuyayım deseniz bu mümkün olmaz. O saatler çok erken denilmesin, günlük gazetenin oraya ulaştırılamaması zamanla değil organizasyon eksikliğiyle bağlantılı. Özel taşıtlarıyla oraya gidenler için bir başka problem, gir-çık dahi olsa kesilen fahiş otopark ücreti. Avrupa havalanlarında dahi 15 dk. ya kadar otopark ücreti ödenmiyor.( Kabul ediyorum, halkı havaalanlarında soyma konusunda Istanbul Atatürk havalimani işleticileri kadar insaf ölçülerini zorlayan kimse yok. Reel değer olarak dünyanın en pahali kahvesini burada içersiniz desem inanın abartmış olmam. Bir kahve için, Zürih`in en pahalı caddesinin güzel bir cafesinde ödediğinizden daha fazlasını ödersiniz Atatürk havalimanında. Bir de yılda bilmem ne kadar kâr ediyoruz denilmez mi!! Soygunun adı kâr oluyor. Neyse bu başka bir yazının konusu)
Konuyla bağlantılı olarak Türk politikacılarının yıllardır vazgeçmedikleri bir yanlışı da vurgulamak isterim: Popülizm. Evet, bizde politikacılar popülist yaklaşımlardan epeyce ekmek çıkarmışlardır kendilerine. Bizde siyaset erbabının seçmenine ilk verdiği söz, -eğer kentinde üniversite ve havaalanı yoksa- üniversite kuracağım sa ikinci söz havaalanı yapacağımdır. Bu vaad için hiçbir fiziblite çalışması yapmaya gerek yoktur. Gerekli mi gereksiz mi? bu hiç önemli değildir. Örnek mi istiyorsunuz? Erbakan`dan Demirel`e, Yaşar Topçu`dan Esat Kıratlıoğlu`na bi dolu politikacı, kullanılmayan havaalanlarının sahipleri olarak da hatırlanıyorlar.
Isparta havalanı(210 kişi calışıyor yıllık zararı 3 milyon dolar)Demirel`in seçim bölgesiydi ve uzmanlara göre kaynak israfı..
Balıkesir havaalanı, Erbakan`ın başbakanlığı döneminde acildi 41 personeli var uzmanlara göre kaynak israfı...
Sinop havaalanı, Y.Topçu`nun bakanlığı döneminde acildi 49 kişi çalışıyor. Uzmanlar aynı kanaatte..
Kapadokya, Tokat, Zonguldak, Uşak havaalanları, hepsi devletin kaynaklarının popülizm marazına kurban ediliş örnekleri olarak karşımızda duruyor.
Isparta havaalanının yapımını savunurken Tesisler ihtiyacı doğurur diyen Demirel`in popülizmin üstadı tesciliyle beraber, ILS cihazı olmadığı için düşen Diyarbakır yolcu uçagında ölen 75 yolcunun acısı içimizde hâla tazeliğini korumakta...
FOTOĞRAF: Malatya Erhaç Havaalanı Terminal Binası (DHMİ Arşivi)
