Suat KOZLUKLU
Girizgah; İnsanda ne 'onur' ne de 'gurur' duyguları uyandırabiliyorsunuz... Eserinizle 'gurur duyun' sayın Malatyasporun çok değerli başkanı ve yöneticileri...
Malatyasporu getirdiğiniz bu nokta, umarız vicdanlarınızda bir nebze de olsa Özür mekanizmasını harekete geçirmiştir... Çünkü, Malatyaspora gönül vermiş yüzbinlerce insan sizden bunu bekliyor...
Olaylara sağ duyu ile bakabilen biri olarak, bilinenlere göre "çok çok hafif " düzeydeki eleştirileri algılayamayan, eleştiriden ders çıkartmasını 'bilemeyen' bir yönetime ne anlatsak boş olduğunu bile bile yazıyorum...
Geçmiş haftalarda MalatyaHaber de Malatyasporun iyi yönetilmediğini yazıp, bazı yöneticilerin 'Malatyalılık duruşu' sergileyemediklerini ifade etmiştim... Sahada adam dövmenin erdem olduğunu düşünen zavallılar, yaptıkları hareketleri sözüm ona haklı gösterecek açıklamalarda bulundular...
Bakın ey laf dinlemezler, bu satırların yazıldığı site, hiç kimsenin 'adamı' olmamıştır... Burada 'satılık kalem' yoktur. Şahsım, Malatyaspor yönetiminde olduğum dönemde de yanlışları herkesin yüzüne söyleyip, başkan Hikmet Tanrıverdiyi en 'acımasızca' eleştirmiş bir kişiyim... Aksini söyleyecek adamın da alnını karışlarım...
Şahsi menfaatlerini kulüp üzerinde tutanlar, laf cambazlığı yaparak akılları sıra Malatya halkını kandırabileceklerini sananlara 'eyvahlar olsun'... Malatyasporu her fırsatta 'sıçrama tahtası' olarak görenler, Ankarada hesapları olanlar, unutmayın bu şehrin akıl defterini tutan birileri var...!
***
Malatyasporun acz içinde olduğu çok zamanlar oldu ve ben birçoğuna tanıklık ettim... Malatyasporun bu travmatik durumlardan çıkması çok kolay olmuyor... En az 5-10 yıl kulubü geldiği noktadan geriye itiyor... Tehlike de işte burada başlıyor... Yani yaptığınız yanlışlar bir kartopu gibi çığa dönüşüyor... Yapılacak en iyi davranış elinizi vicdanınıza koyup karar vermek ve hatalarınızda ısrar etmemeniz... Yoksa Malatyasporun sonu GÖZTEPE gibi olur ona göre... (Yılların kulübü Göztepe, şimdi amatör kümede)
***
Bir gerçekte şu ki, öz kaynakları olmayan, şahısların eline bakan bir kulüp her daim bu tür kaotik durumlar yaşar... Aslında bu durum bir Türkiye gerçeğidir... Başkanlık kavramının yanlış icrası en iyisini ben bilirim, benim dediğim olacak, para benim değil mi? anlayışı kulüpleri çıkmaza sürüklemekte... Sonrasında ise aynı senaryo, aynı film... İzle kahrol...
Profesyonel anlayışın hakim olmadığı kulüp ve işletmeler ne yazık ki her daim kaybetmeye mahkumdur... İşte Malatyasporun da geldiği nokta ne yazık ki bu... Sezon başından beri yapılan yanlış transferler, yanlış teknik direktör seçimi, alınan yanlış kararlar ve beraberinde gelen borç sarmalı ...
Bu arada şunu da söyleyebiliriz, Malatyaspor zirveye oynamıştır, Süper Lige çıkma şansı hala vardır. V.s.. v.s...
Ama gelin görün ki kazın ayağı hiçte öyle değil... Taraftarıyla 'barışık' olmayan, iş adamlarının 'sırt' çevirdiği, komplekslerinden kurtulamayan ve dedikoduların ayyuka çıktığı bir yönetim ne başarılı olabilir ne de rahat uyuyabilir...
***
Sonuç; Futbol oynamakla, futbolu bildiğini, mücadelenin "Malatya Stadı'nı cehenneme çevirmek" olduğunu düşünen yöneticiler, başarıyı namus meselesi yapan ve kendi kişisel sorunları haline getirenler yaptıklarınızın yanlış olduğunu anlamanız için daha ne olmasını bekliyorsunuz? Malatyaspor'un onlarca kez sunulan "zirveyi" olmadık bir şekilde ıskalamasına rağmen aylardır "kritik" yerlerde gezinmesi, geçtiğimiz Pazar günü "bal kaymak tabağını" bir kez daha elinin tersiyle itmesine rağmen Matematiksel olarak yine de şansının devam etmesi, tüm olanlara rağmen hala fazlasını yazdırmıyor, konuşturmuyor... Ama zamanı gelince Malatyaspor gerçeğini fazlasıyla Malatya kamuoyu öğrenecek...
Gerçekleri öğrenmek için bizi izlemeye devam edin...