- CHP'li Ağbaba, Kanalboyu'ndaki kanlı baskını TBMM'ye taşıdı, ilgili 2 bakana sorular yöneltti..
20 Mart Pazartesi günü Malatya Kanalboyu’nda bir kafeye yapılan baskının yankıları sürüyor. 6 tabanca 4 pompalı tüfeğin kullanıldığı saldırının ardından Malatya’daki asayiş sorunu tekrar tartışılırken CHP’li Veli Ağbaba, İçişleri Bakanına güvenlik, Sağlık Bakanına 17 yaşındaki ATT’lerin yaralılara müdahalesini sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, geçtiğimiz pazartesi günü Kanalboyunda meydana gelen silahlı çatışmanın ardından Malatya kamuoyunun dillendirdiği sorunları TBMM gündemine taşıdı.
Ağbaba, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya güvenlik zafiyeti ile ilgili, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a ise sağlık ekiplerinin müdahalesinde yaşanılan aksaklıklarla ilgili sorular yöneltti. Şehit Hamit Fendoğlu Caddesi’nde bulunan bir kafede meydana gelen silahlı çatışmada 2 kişi hayatını kaybettiğini,10 kişinin yaralandığını belirten Ağbaba, “Olaya karışan şüphelilerin büyük bir bölümünün çeşitli suçlardan sabıka kaydının olduğu,bahse konu kafenin kanlı olaydan 4 gün önce de kurşunlandığı ifade edilmektedir.Malatya’nın en işlek caddelerinden biri olan, kafelerin bulunduğu bölgede 2 kişin ölümüne,10 kişinin yaralanmasına sebep olan saldırının yeterli emniyet tedbirleri alınmış olsaydı önlenebileceği kamuoyunda dillendirilmektedir. Olay yerine gelen 112 ambulanslarında doktor sayısının yetersiz olduğu, yaralılara müdahale eden sağlık personellerinin 17-18 yaşlarında ATT’ler olduğu, ilk müdahale esnasında ciddi sıkıntılar yaşandığı, yaralıların karga tulumba ambulanslara taşındığı ifade edilmektedir.”dedi.
SİLAHLA POZ VERENLERİ CEZALANDIRMAZSANIZ!
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya şu soruları yöneltti;“Silahla poz verip sosyal medyada paylaşanlar, kendisi gibi düşünmeyenleri tehdit eden mafya liderleri,halkın çocuklarına pompalı tüfek aldığını normal görüp bunun reklamını yapan belediye başkanları kamuoyunun gözünün içine baka baka suç işlemeye devam ederken, bu kişilerin hiçbir ceza almamalarının sebebi nedir? Bu insanlara yapılan pozitif ayrımcılık Türkiye’de insanların daha fazla silahlandırmaya yönlendirdiği bakanlığınız tarafından görülmemekte midir? Devletin tüm birimlerinin ‘Evet’ propagandası ile uğraşırken, kentin gerçeklerini görmezden gelmeleri nasıl değerlendirilmektedir? Birkaç evet oyu daha fazla çıkması için insanların güvenliklerinin hiçe sayılması kabul edilemez. Yaşanılanlar, bu tür olayların önümüzdeki günlerde de yaşanacağı tedirginliği yaratmaktadır. Bakanlığınızın, emniyet güçlerinden olayla ilgili bilgi talebi olmuş mudur?”dedi.
ŞEHRİN EN İŞLEK YERİ TEKSAS OLURKEN YETKİLİLER NEREDEYDİ?
Veli Ağbaba, “4 gün arayla aynı kafeye saldırı düzenlenirken, polisler tarafından herhangi bir koruma önlemi alınmış mıdır? Olayın ardından Malatya’da ki tüm kafelerden haraç isteyen çetelerin olduğu, haraç vermeyen işletme sahiplerinin tehdit edildiği dillendirilmeye başlanmıştır. Tüm kamuoyunun bildiği ‘acı gerçek’ Malatya emniyeti tarafından duyulmamış mıdır? Bugüne kadar bu çerçevede gelen ihbarlar nasıl değerlendirilmiştir? Silahlı baskında 6 tabanca 4 pompalı tüfek kullanıldığı belirtilmektedir. Şehrin en işlek caddesi Teksas’a çevrilirken yetkililerin bunu engelleyememeleri Bakanlığınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir. Malatya gibi Doğu’nun en önemli ve yaşanabilir kentinin asayiş olaylarıyla anılmaya başlanmasında sorumluları kimlerdir?”ifadelerini kullandı.
SAĞLIK BAKANI AKDAĞ’A SORULAR
Ağbaba, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a yaralılara müdahale konusunda sorular yöneltti. Ağbaba, Bakan Akdağ’a “ Malatya Kanalboyu’nda yaşanılan silahlı çatışmanın ardından bölgeye kaç ambulans gönderilmiştir? Bu ambulanslarda kaç doktor görevlendirilmiştir? Olay yerindeki görüntüler ve fotoğraflar incelendiğinde ambulanslarla gelen sağlık personellerinin çoğunun 20 yaş altında, tecrübeleri çok az olan sağlık personelleri olduğu görülecektir. Bir çatışma sonrasında olay yerine giden sağlık ekibinin olaya ilk müdahalesi büyük önem taşırken, Malatya’da yaşanılan saldırının ardından özensiz ve sorunlu müdahale edildiği iddiaları doğru mudur? Malatya’da ilçelere göre ambulans sayısı ve 112 de çalışan personel sayısı kaçtır? Bu sayılar yeterli midir?” diye sordu.
"KANALBOYU HIYANETE UĞRUYOR"
Bu arada, CHP Battalgazi İlçe Başkanı Avukat Selahattin Sarıoğlu, düzenleme adı altında tahrip edilerek hafızalara yer etmiş görselliği yok edilen Kanalboyu'nun asayişi bozan olaylarla gündeme gelmesinin de yöneticilerin 'kast ve kusurundan' kaynaklandığını öne sürdü.
Sarıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şu iddialarda bulundu:
"Malatya kimliği ana damarlarından biri olan Kanalboyu'ndan kanatılmaya devam olunuyor!
Doğunun Batıya açılan kapı ve penceresi olan, güzeller güzeli, eşi bulunmaz Malatya'nın en müstesna köşelerinden Kanalboyu, 'emanet edildiği' kişilerin hıyanetine uğramaya devam ediyor!
Daha yedi sekiz yıl önce büyük harcamalarla yeniden düzenlenen Kanalboyu, küçük bir giderle boyası-cilası, çimi- çimeni, düzeltilebilecekken, dozerler, kepçeler sokularak her şeyi, santim santim döşenen parke taşları bile söküldü ve çok büyük paralar harcanarak geçmişinden koparılmış, takmış takıştırmış, Arap ülkelerini andıran acayip bir sıfata büründürüldü.
Yoketme operasyonu Kanalın bu bölümüyle kalmadı, stadyum tarafına atladı. Tarihi kanal burada tarihine, coğrafyasına bakılmadan genişletilme adıyla paramparça edildi.
"Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz!" diyen bir Yüce Peygamberin ümmeti olan yöneticiler, acımasızlıkta sınır tanımayarak , beş yüz metrelik kanalın iki yanında salınan yetmiş-seksen yıllık kestane, ardıç, gürgen, akasya ağaçlarına kıymakta da duraksamadı...
Kanalboyu'nun başına gelenler bununla kalmadı... İnsanların eşiyle, ailesiyle, misafiriyle gezip dolaştığı, huzur ve güzellik bulduğu yer, çetelerin, mafyanın güç gösterisi yaptığı yer haline geldi. Dükkanlarında kötü işler dönenen, kafeleri silahla taranan, iki kişinin, üç kişinin öldüğü, sekiz on kişinin yaralandığı yer haline geldi.
Kanalboyu'nun dolayısıyla Malatya'nın başına gelen tüm bu kötülükler, yönetimi kendisine emanet edilip düzenli aylıkları verilen yöneticilerin kast ve kusuruyla gelmiştir.
Hepsinden acısı ise çeşitli etkenlerle Malatya ahalisinin bu duruma ses çıkarmaması, boyun eğmesi ve sorumluğunun gereğini yapanlara, sesini, soluğunu çıkaranlara, kimi Malatyalılardan, dahası partidaşlarından dahi taşlar atılması.
Biz, Malatyalının tarihine, coğrafyasına, kimliğine, değerlerine, güzelliklerine sahip çıkmasını; il yöneticilerinin de görevlerini layıkıyla yaparak aldıkları aylığı helal etmelerini diliyor ve bekliyoruz."
Bülten- malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi