Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü hemşehrimiz Vahap MUNYAR (fotoğrafta), 5 Ağustos Pazar günkü yazısında, Malatyalı bir işadamınının Pütürge'den İstanbul'a uzanan yaşamını anlattı.
Malatyaspor'da bir ara yöneticilik de yapan Mehmet Duman'la ilgili olarak Munyar'ın "Mandalina yemiş görünmek için kabuk toplardı, şimdi 60 milyon dolar cirosu var"başlığıyla yazdığı yazı şöyle:
"MALATYAnın Pötürge İlçesi... 30-35 yıl kadar önce... Mehmet Duman adlı ilkokul öğrencisi, yerde gördüğü mandalina kabuğunu kimseye çaktırmadan aldı, defterinin arasına koydu.
Mehmet Dumanın babası İstanbulda hamallık yapıyor, ailesini oradan gönderdiği parayla geçindirmeye çalışıyordu. Aile, ilçede yetişen sebze-meyvenin sezonu dışında başka ürünleri ancak manavda görebiliyor, almaya gücü yetmiyordu.
Mehmet Duman, o günkü çocuk aklı ve duyduğu eziklikle, arkadaşlarının karşısında "mandalina yiyebiliyorum" havası yansıtmayı uygun görüyordu.
Duman, Pötürgedeki yıllarında bir yandan okula gitti, diğer yandan okul sonrası bakkal çıraklığı yaparak, ailesine katkıda bulunmaya çalıştı. Daha sonra ilçenin eczanesine çırak olarak geçti.
Eczane o yıllarda ilçe dışından bir eczacının diplomasıyla çalışıyor, işleri daha çok kalfa yürütüyordu. Eczacı, ortaokulda fen derslerine giriyordu.
Mehmet Duman, ilkokulu bitirdikten sonra ortaokula da başladı. Fen dersi öğretmeni, çalıştığı eczanenin diploma sahibiydi. İlk sınav günü 50 sorudan 48ini yaptı, ikisinde zorlandı, "Eczacı Beye iki soruyu eksik yaptığım kağıdı vermek ayıp" diye düşündü.
Sıranın gözündeki fen kitabına elini uzattı. Amacı o iki soruyu tamamlamaktı. Kopya heyecanıyla sıradaki kitapları yere düşürdü. Kızardı, bozardı, kağıdını öğretmene verip çıktı.
Duman için okuldan çıkış, o çıkış oldu. Akşam evde annesine, "Ben artık okula gitmeyeceğim. Yarın İstanbula gidiyorum. Orada çalışacağım" dedi, sabah yola koyuldu.
Mehmet Duman, İstanbuldaki ilk yıllarında Sabri Özelin yanında çalıştı. Sonra babası rahatsızlanınca, Eminönünde hamallık işini devraldı. Eminönünde hamallık yapmak kolay değildi. "Hamal sırtlığı" hava parasıyla el değiştirebiliyordu.
Zamanla Mehmet Dumanın iki erkek kardeşi de İstanbulun yolunu tuttu. Sabahları 05.00ten itibaren yük taşıyor, akşamları kardeşleriyle birlikte turistlere kemer satıyordu.
Başta Polonyalılar olmak üzere eski Doğu Bloku ülkelerinden gelenler, Lalelide ticareti canlandırmış, Duman kardeşler kemer yetiştiremez olmuştu. Öyle günler oluyordu ki, Duman kardeşler kemer aldıkları atölyede üretime yardım ediyor, ürünleri kapıp, Laleliye koşuyordu.
Bu deneyim, Duman kardeşleri kemer üretimine yönlendirdi. Sonra Lalelide bir iş merkezinin merdiven altında 3-5 metrekarelik dükkan kiralayıp, giyim eşyası satışına girdiler. İşleri iyi giderken, ani bir yangın, her şeyi silip süpürdü. Duman kardeşler, o sırada mal aldıkları iki işadamının desteğini hiç unutamadı. Biri, "Alın bu malları satın sermaye yapın" dedi. Diğeri, alacağı varken para dolu çantayı "İşlerinizi toparlayın" diye verdi.
Mehmet Dumanın önderliğindeki üç kardeş, işe asıldıkça asıldı, ticaretten triko, iç çamaşırı ve takım elbise üretimine geçti... Böylece 60 milyon dolar cirolu Duman Group doğdu...
"Yiyebiliyorum" havası vermek için yolda bulduğu mandalina kabuğunu defterinin arasına koyan çocuktan, 60 milyon dolar ciroya...
Öykü etkileyici değil mi?.."