SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sinemanın 'Karaoğlan'ı Kartal Tibet'in Ölüm Yıldönümü

Sinemanın 'Karaoğlan'ı Kartal Tibet'in Ölüm Yıldönümü
A- A+ PAYLAŞ

Oynadığı filmler ve canlandırdığı karakterlerin. yanı sıra yönettiği filmlerle de Yeşilçam'ın unutulmaz isimleri arasına giren oyuncu, yönetmen ve senarist Kartal Tibet, vefatının yıldönümünde anılıyor.

Oynadığı filmler ve canlandırdığı karakterlerin. yanı sıra yönettiği filmlerle de Yeşilçam'ın unutulmaz isimleri arasına giren oyuncu, yönetmen ve senarist Kartal Tibet, vefatının ikinci yılında anılıyor.

"Senede Bir Gün", "Hıçkırık", "Karaoğlan - Altay'dan Gelen Yiğit", "Ölünceye Kadar", "Ömre Bedel Kiz", "Bir Millet Uyanıyor", "Çalikusu", "Fatih'in Fedaisi", " Küçük Hanımefendi", "Tarkan: Gümüs Eyer", "Yumurcak"ın da aralarında olduğu 200 kadar film ve dizide rol alan Tibet, öğretmen anne-babanın çocuğu olarak 27 Mart 1938'de Ankara'da dünyaya geldi.

Sanatçı, henüz ilk okuldayken Radyo Çocuk Kulübü'nde "Ayşe Abla" piyeslerinde başrol konuşmaya başladı. Ardından Devlet Tiyatrolarındaki yetişkin oyunlarında çocuk rollerinde sahneye çıktı.

Şiir yarışmasına katılan sanatçı, okuduğu eserle ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler arasında düzenlenen yarışmada Ankara birincisi oldu.

Sanatçının babası Hasan Tibet, bir süre sonra avukatlık mesleğine yöneldi.

Karaoğlan ile Yeşilçam'a adım attı
Kartal Tibet, Ankara Kolejinin ardından, beden eğitimi öğretmenliği, bir süre sonra da babasının isteğiyle hukuk fakültesini bitirerek avukat oldu.

Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'ne giren sanatçı, mezun olduğu 1960'ta Albert Camus'un yazıp, Mahir Canova'nın sahneye koyduğu bir oyunda rol aldı.

Sanatçı, 1961'de, kuruluşunda yer aldığı Ankara'nın ilk özel tiyatrosu Meydan Sahnesi'nde, 4 piyes yönetti. 20 oyunda rol aldı ve çeşitli oyunlarda yönetmenlik yaptı.

Suat Yalaz'ın, 1960'da çizmeye başladığı "Karaoğlan"ın film uyarlamasında oynaması için teklif götürdüğü Tibet, "Karaoğlan: Altay'dan Gelen Yiğit" adlı filmle Yeşilçam'a adım attı.

Gündüz Sencer ile 1963'te evlenen sanatçının, 1964'te Kanat, 1973'te Kumru adını verdiği çocukları dünyaya geldi.

"Tarkan" rolüyle ün kazandı
Dönemin jönlerinden Cüneyt Arkın'ın çizgi roman karakterleri "Malkoçoğlu" ve "Kara Murat" olarak seyircinin karşısına çıkması, bu tür macera filmlerinin popülerliğini arttırdı. Karaoğlan'ın Orta Asya'da başlayan serüvenleri, Kartal Tibet'in başrolü üstlendiği 1966 yapımı "Karaoğlan: Baybora'nın Oğlu", "Karaoğlan: Camoka'nın İntikamı", 1967 yapımı "Karaoğlan: Bizanslı Zorba", "Karaoğlan: Yeşil Ejder" ve 1972 yapımı "Karaoğlan Geliyor" adlı filmlerle devam etti.

Usta oyuncu daha sonra Sezgin Burak'ın çizdiği "Tarkan" karakterinin, 1969'da çekilen sinema uyarlamasında rol aldı. Tarkan'ı canlandıran sanatçı, seriye 1970'te "Tarkan: Gümüş Eyer", 1971'de "Tarkan: Viking Kanı", 1972'de "Tarkan: Altın Madalyon" ve 1973'te "Tarkan: Güçlü Kahraman" filmleriyle devam etti.

"Sarmaşık Gülleri" ve "Boş Çerçeve" gibi sayısız melodramda da başrol oynayan sanatçı, "Zambaklar Açarken" ve "Çalıkuşu gibi pek çok edebiyat uyarlamasında, salon komedisinde ve tarihi filmde rol aldı.

20'den fazla Kemal Sunal filmi yönetti
Kartal Tibet, 1977'de "Tosun Paşa", filminde yönetmen koltuğuna oturdu ve Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı 20'nin üzerinde unutulmaz filmle toplam 56 yapımı yönetti.

Yönetmenliğini yaptığı filmlere ilişkin verdiği bir röportajda, "120 filmde oynadım ama beni asıl cezbeden kameranın arkasıydı. Çünkü olay orada başlayıp orada bitiyordu." ifadesini kullanmıştı.

Usta sanatçının, yönettiği yapımların büyük çoğunluğu güldürü olmakla beraber, başrolünde Kemal Sunal'ın oynadığı Şaban filmleri büyük ilgi gördü.

Genelde toplumsal sorunlara eğilen Tibet, ahlaken yozlaşmış politikacılara ve haksızlıklara başkaldıran basit insanların komik hikayelerini ele alan filmler yönetti.

Şener Şen ve Kemal Sunal ile 1980'lerin ikinci yarısından itibaren komik ancak dram yönü ağır basan toplumsal içerikli filmlere imza attı.

Sanatçı, bugün hala beğeniyle izlenen, siyasi ve ekonomik taşlamaların yer aldığı "Zübük", "Deli Deli Küpeli", "Katma Değer Şaban", "Koltuk Belası" ve "Ortadirek Şaban" gibi çok sayıda önemli filme imza attı.

- "Gırgıriye" ile kendine özgü tarzını ortaya koydu

Kartal Tibet, kolektif bir oyuncu grubunu yönetme konusunda yeni bir soluk getirerek iki filmlik "Gırgıriye" serisini de çekerek kendine özgü bir tarzı olduğunu gösterdi.

Her biri gişe rekorları kıran filmlerin ardından 1990'larda televizyon döneminin başlamasıyla, çok sevilip popüler olan "Süper Baba", "Yasemince", "Emret Komutanım" ve "Ah Bir Zengin Olsam" gibi dizilerin yönetmenliğini yaptı.

Sanatçı, 2000'li yıllarda ise Türk sineması klasiklerini yeniden canlandırma isteği ile "Hababam Sınıf Merhaba" (2003) ve "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu" (2006) filmlerinin yönetmen koltuğuna oturdu.

Hülya Koçyiğit yaptığı bir açıklamada, Tibet'in yönetmenliğinden övgüyle söz ederek, "Kartal Tibet, oyuncuyu çok iyi tanır, karaktere nüfuz etmesini sağlar. Çok başarılı ve eğitmen bir kişiliktir." değerlendirmesini yapmıştı.

Sanatçıya, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 2002'de "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 2006'da ise "Yıldırım Önal Anı Ödülü" verildi.

"Gol Kralı", "Davaro", "Çarıklı Milyoner", "Şabaniye", "Sosyete Şaban", "Şendul Şaban", "Deli Deli Küpeli", "Arkadaşım ve Ben", "Öğretmen", "Uyanık Gazeteci" ve "Duygu Çemberi" filmlerinin senaryosunu kaleme alan Tibet'in rol aldığı ve yönettiği film ve dizilerden bazıları şöyle:

"Hıçkırık", "Ölmeyen Aşk", "Çalıkuşu", "Kanunsuz Yol", "Siyah Gül", "Ölünceye Kadar", "Paşa Kızı", "Sefiller", "Kanun Namına", "Sevemez Kimse Seni", "Seven Ne Yapmaz", "Deli Murat", "Erkekler Ağlamaz", "Şabaniye", "Tosun Paşa", "Sultan", "Şark Bülbülü", "Umudumuz Şaban", "Gırgıriyede Şenlik Var", "Davaro", "Çarıklı Milyoner", "Yasemince", "Keloğlan-Süperoğlan", "Emret Komutanım", "Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu"

Kartal Tibet, 1 Temmuz 2021'de hayatını kaybetti.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız