Malatya Kayısı İşletmeleri Derneği (MAKİD) Başkanı Rahmi Semiz, yeni yaptırılan Kayısı Ticaret Merkezi'nin pazar bütünlüğünü zedelediğini savunarak yerel esnafın yaşadığı sorunları dile getirdi. Semiz, Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi'nde küçük ölçekli esnafa yer verilmemesinin kayısı piyasasında kartelleşme riski oluşturduğunu ifade etti. Mevcut Battalgazi Şire Pazarı'nın modernize edilerek korunması gerektiğini belirten Semiz, kayısının marka değerinin tehlikede olduğu uyarısında bulundu.
Semiz'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:
"Malatya Şire Pazarı, yalnızca bir ticaret alanı değil; üreticiden dünyaya uzanan kayısı yolculuğunun başladığı en önemli merkezdir.
Şire Pazarı’ndaki esnafların önemli bir bölümü hem üretici konumundadır hem de kendi köyünün ürününün ihracatçı ile buluşmasını sağlayan fiilî bir köy temsilcisi görevini üstlenmektedir.
Şire Pazarı’nda işyeri kiralayarak ya da satın alarak kayısı ticareti yapan bu esnaflar, öncelikle kendi köylerinin kayısısını alıp satmakta; böylece köylerinin Şire Pazarı’ndaki temsilciliğini yürütmektedir. Bu esnaflar, Malatya kayısısının dünya pazarlarına çıkmadan önceki ilk biletini kesen, ticari yolculuğunu başlatan temel aktörlerdir.
Bu yönüyle Şire Pazarı esnafı; fiyatların oluşmasında, arz-talep dengesinin sağlanmasında ve pazarın sağlıklı işlemesinde hayati bir rol üstlenmektedir. Bu yapı yalnızca esnafın değil; üreticinin, Malatya ekonomisinin ve ülkemizin kayısı ihracat gücünün de güvencesidir.
Ancak Şire Pazarı’nın mevcut yapısı, yeni yapılan Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’nde yeterli sayıda işyeri bulunmaması nedeniyle korunamamış; pazar bütünlüğü zedelenmiş, üretici köylerin temsil görevini üstlenen esnaf grubu Battalgazi Şire Pazarı’nda ticaretine devam etmek zorunda kalmıştır. Bu durum, fiilî pazarın hâlen burada kurulmasına yol açmaktadır. Pazardaki dengeyi sağlayan bu esnafın yok sayılması, Malatya kayısısının marka değerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir kayıp oluşturmuştur.
Yeni açılan Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’nde bu gerçeklik yeterince dikkate alınmamış; küçük ölçekli kayısı ticareti yapan ve aynı zamanda köyünün temsilcisi konumunda bulunan esnaflar için, daha küçük ölçekli satış yeri olarak kullanılabilecek uygun alanlar planlanmamıştır.

Köyü ile ihracatçı arasında adeta bir köprü görevi görerek piyasayı dengeleyen bu esnaf grubu, mevcut uygulamalar nedeniyle ticaretin dışına itilme riskiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Bu durum, hem pazarın doğal işleyişine hem de Malatya kayısısının ticari yapısına zarar verme potansiyeli taşımaktadır.
Battalgazi Şire Pazarı’nda, çevresiyle birlikte binlerle ifade edilen esnaf, yaklaşık 37 dönümlük bir alanda Malatya kayısısını dünya pazarına çıkmadan önce ihracatçıların beğenisine sunmuştur. Buna karşılık, 170 dönüm alan üzerine kurulan Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’nde yaklaşık 500 işyeri yapılmıştır. Bu tablo, üretim ve temsil kapasitesi ile fiziki planlama arasındaki uyumsuzluğu açıkça ortaya koymaktadır.
Köy temsilcisi niteliği taşıyan bu esnafların sistem dışında bırakılması, sorunu daha da derinleştirmektedir. Oysa yapılması gereken; bu kesimi dışlamak değil, sistemin içinde güçlendirerek kartelleşmenin önüne geçmek olmalıdır.
Eğer yalnızca büyük ölçekli firmaların Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’nde faaliyet göstermesi, diğer esnafların ise kendi kaderine terk edilmesi öngörülüyorsa; bu durumda Battalgazi Şire Pazarı’nın daha modern, daha düzenli ve daha güçlü bir yapıya kavuşturulması için yetkililerin gerekli desteği sağlaması kaçınılmazdır.
Nasıl ki Gaziantep’te birden fazla fıstık pazarı, Adana’da birden fazla pamuk pazarı varsa, Malatya’da da birden fazla kayısı ticaret merkezinin varlığı kayısımıza değer katacak, rekabeti ve kaliteyi artıracaktır.
Öte yandan, Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’nin tanıtımı için ulusal medyada verilen reklam ve ilanlar pazarın maddi değerini artırmış; ancak kayısı ticaretiyle doğrudan ilgisi olmayan kişilerin yalnızca yatırım amacıyla işyeri satın alması, sektör açısından yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Kayısı ticaretinin özü, üretici–esnaf–ihracatçı zincirinin korunmasıdır.
Ben de yıllarca Şire Pazarı’ndan kayısı tedarik ederek işleyen ve satışa sunan biri olarak; bu yapının korunmaması hâlinde Malatya kayısısının geleceğinin zarar göreceğini düşünüyorum."
Bülten






