Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Aysun Bay Karabulut’un, Üniversitenin en büyük ve en önemli bilimsel üretimi olarak pazarladığı, acı kayısı çekirdeğinden kayısı ekstresindeki siyanür miktarının, olması gerekenden tam 132 kat daha fazla çıkmasına ilişkin skandalın mahkeme kararıyla tescil edilmesi sadece Malatya değil, Türkiye gündemini de sarstı.
malatyahaber.com’un ortaya çıkardığı skandal ilişkin gelişmeler, Sözcü Gazetesi, Halk TV ve tarım sektörünün en çok okunan haber sitesi tarımdan.com tarafından malatyahaber.com’dan alıntılanarak geniş kitlelere aktarıldı.
Bakanlık "20 mg / kg aşılamaz" yazısı göndermişti
Malatya Turgut Özal Üniversitesi logosu ve Kayısır markası ile üretilen acı kayısı çekirdeğinden kayısı ekstresinde bulunması gereken maksimum siyanür miktarı Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, 7 Ağustos 2020 tarihli yazısı ile MTÜ Rektörlüğü'ne gönderilen yazıda, 20 mg / kg olarak bildirilmişti. MTÜ Rektörlüğü'ne hitaben Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirili adına Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü adına gönderilen yazıda, "Kayısı çekirdeğinin, "bütün, çekilmiş, öğütülmüş, kırılmış, dilimlenmiş veya ekstresi / ekstraktı hazılanmış kaısı çekirdeklerinden oluşan ürünlerde hidrosiyanik miktarının, 20,0 mg/kg'ı aşmaması..." talimatı verilmişti. Türk Gıda Kodeksi Takviye Edici Gıdalar Tebliği ve Bitki Listesi’nde de kayısı ekstresinde bulunabilecek siyanür miktarı maksimum 20 mg/kg olarak belirlenmişti. Malatya Sulh Ceza Mahkemesi, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı kontrollerde MTÜ yönetiminde bulunması gereken, ancak özel bir şirkete ait kılınan tesiste üretilen KAYISIR markalı kayısı ekstresi / ekstarktında siyanür miktarının 2652 mg/kg (132 kat daha fazla) ve 2472 mg/kg (123 kat daha fazla) olarak tespit edildiğini tescil etmişti.
Kayısır markası ile pazarlanan, Rektör Aysun Bay Karabulut’un kendi buluşu olarak lanse ettiği ve kanser tedavisinde oldukça etkili bir besin takviyesi olarak propagandasını yaptığı acı kayısı çekirdeğinden yapılan kayısı ekstresindeki siyanür miktarının standardın 132 kat daha fazla çıkması ve bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 36 bin TL para cezası kesmesi konusunda Rektör Aysun Bay Karabulut suskun kalmayı tercih ederken, Sözcü Gazetesi muhabirinin konuya dair sorularını, Üniversite ve Rektör adına cevaplayan elemanın nitelikleri, MTÜ Yönetimi’nin ‘kalitesini’ bir kez daha ortaya koydu.
Rektör sustu; MTÜ adına, ulusal basına, ‘yaşlı tırnak bakımı’ uzmanı eski temizlik işçisi konuştu
Sözcü Gazetesi’nin, “AKP’li vekil kardeşinin rektör olarak görev yaptığı üniversitede zehirli ürün skandalı” başlıklı haberinde, Sözcü Gazetesi Muhabiri Evren Demirdaş’ın sorularını, üç yıl önce geçici temizlik işçisi olarak MTÜ’ye alınan, daha sonra kadrolu işçi, ardından kadrolu memur yapılan, geçtiğimiz aylarda da yine üniversite tarafından düzenlendiği ileri sürülen ‘Yaşlı Tırnak Bakımı’ sertifikası ile öğretim görevlisi yapılan, bu yönüyle aylardan bu yana Malatya gündeminde olan ve en son ‘Rektör Danışmanı’ yapıldığı anlaşılan Ezgi Budak (yandaki fotoğrafta) adlı eleman cevapladı. Sektörle alakalı hiçbir eğitimi bulunmayan, ‘yaşlı tırnak bakım uzmanı’! elemanın, toplum sağlığını çok yakından ilgilendiren ve uzmanlık gerektiren böylesine bir konuda konuşması ayrı bir skandal olarak yorumlandı.
Kim bu Ezgi Budak?
Ezgi Budak isimli personel, 2019 yılında İŞKUR’un Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında 6 aylık süreli beden işçisi (temizlik işi için) olarak 1 Aralık 2018 tarihinde işe alındı. Daha sonra Malatya Turgut Özal Üniversitesinin sürekli işçi kadrosuna 4/D statüsünde “Temizlik işçisi” olarak alındı ve 23 Ağustos 2019 tarihinde resmi girişi yapıldı. Ezgi Budak “ön lisans (iki yıllık yüksek okul) mezunu” olarak Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin yayınlamış olduğu “4/B-Sözleşmeli Personel (Memur) Alım İlanı”ndaki 2 numaralı “Büro Personeli” özelliklerini taşıyan tek kişi olarak “sözleşmeli memur” oldu ve 10 Haziran 2020 tarihinden itibaren memur olarak görev yapmaya başladı. Budak, o arada açık öğretimde lisans eğitimini tamamladı.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin Resmi Gazete’nin 23 Ekim 2021 tarihli sayısında yayımlanan “Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Saç Bakımı ve Güzellik Uzmanı” anabilim dalına 4. derecedeki “Öğretim Görevlisi” için istenen şartları taşıyabilen tek aday olan Ezgi Budak, 19 Kasım 2021 günü yapılan sınavda, başarılı ilan edilerek, 2.5 yıllık üniversite kariyerinde temizlik işçiliğinden memurluğa, memurluktan sonrada öğretim görevliliğine atanmıştı.
Siyanür skandalı ile ilgili olarak üniversite adına ‘Rektör Danışmanı’ sıfatıyla açıklama yaptırılan, üniversite bünyesinde rektör adına her işe yetkili olduğu için ‘Rektör Vekili’ diye de adlandırılan Ezgi Budak'ın yükselişinin sürdüğü belirtildi.
Skandalı savunurken, yeni skandal bilgileri de açıkladı
‘Rektör Danışmanı’ sıfatıyla, Malatya Turgut Özal Üniversitesi ve Rektör Aysun Bay Karabulut adına Sözcü Gazetesi’ne konuşan ve ‘uzmanlık’ alanı ‘tırnak bakımı’ olduğu belirtilen MTÜ’nün eski temizlik işçisi Ezgi Budak; konuşmasında, skandalı normalleştirme çabası içine girerken, gerçek dışı bilgilerle mahkeme kararını da çarpıtma yolunu seçti. Doğu Anadolu Projesi (DAP) İdaresi Başkanlığı, acı kayısı çekirdeğinden mevzuata uygun biçimde besin takviyesi üretilmesi amacıyla 2019 yılında MTÜ’ye 500 bin TL aktarmıştı. Devletin 500 bin TL’si ile kurulan Kayısır markalı ürünün tesisi ve pazarlama haklarının MTÜ Yönetimi tarafından, İskenderiye İnşaat ve Kimya Ltd. Şti. adlı şirkete ait kılındığı ortaya çıkmıştı.
Rektör Aysun Bay Karabulut adına Sözcü Gazetesi’ne konuşan, ‘tırnak bakım’ elamanı Rektör Danışmanı Ezgi Budak, “Söz konusu özel şirket sadece ürün üretimi ile sorumlu olup; üretim yaptığımız tesis ve üretimde kullanılan cihazların kullanım hakkı tamamen üniversitemize aittir. Şirket ürün ile ilgili sürecin başından bu yana rektörlüğümüzün bilgisi dahilinde teknik destek sağlamaktadır” dedi.
Para devletin, patent MTÜ’nün ya da Rektörün değil özel şirketin
Oysa, MTÜ’nün yüzlerce dönüm arazisi, iki kampüsü ve bu kampüslerde çok sayıda binası olmasına karşın, DAP İdaresi’nin verdiği 500 bin TL ile kurulan acı kayısı çekirdeğinden Kayısır tesisi, akçeli konularda kuşku yaratacak şekilde, Altınkayısı Bulvarı’nda bir binada kuruldu ve bu tesis, MTÜ’nün değil, İskenderiye İnşaat ve Kimya Ltd. Şti.’nin tesisi olarak lanse edildi.
Rektör Karabulut adına konuşan eleman Ezgi Budak, söz konusu şirketin sadece üretim ile sorumlu olduğunu söyledi. Ancak, bu tümüyle gerçek dışı bir bilgi; çünkü, devletin MTÜ’ye verdiği 500 bin TL ile yürütülen projenin patenti MTÜ’ye ya da Rektörün iddiasına göre kendisine değil, İskenderiye İnşaat Kimya Ltd.Şti.’ne ait.
Bu durumda, mahkeme kararıyla adeta ‘zehir deposu’ olan KAYISIR markalı acı kayısı çekirdeğinden kayısı ekstresinin patentinin kendisine ait olduğunu katıldığı çok sayıda TV programında söyleyen ve bu iddiasıyla KAYISIR’a bilimsellik kisvesi giydirmeye çalışan Rektör Aysun Bay Karabulut’un da kamuoyuna gerçek dışı bilgi vererek, kamuoyunu ve özellikle bu besin takviyesinden medet uman kanser hastalarını yanılttığı ve kanser hastalarının umutlarını istismar ettiği ortaya çıkmış oldu.
Yalan rüzgârı!
Rektör adına konuşan, 3 yıl öncesinin geçici temizlik işçisi, bugünün ‘ yaşlılarda tırnak bakımı’ uzmanı ve ‘Rektör Danışmanı’ Ezgi Budak adlı eleman, açıklamasında birçok gerçek dışı ‘bilgi’ ile skandalı savunmaya çalıştı:
Sözcü Gazetesi’ne Rektör Karabulut adına konuşan ‘tırnak bakım’ elamanı Ezgi Budak’ın ‘zehir deposu’ niteliğindeki KAYISIR ve Bakanlığın KAYISIR için yazdığı cezaya dair gerçek dışı beyanları:
1. “2021 yılı Mart ayında haberlere konu olan üretimimiz, üretici firma tarafından bilgimiz dışında analize gönderilmiştir ve kontrolümüzden geçmeyen bu numune standart değerleri karşılamamıştır”.
GERÇEK: Olması gerekenden 132 kat daha fazla siyanür içerdiği için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 36 bin TL ceza yazdığı KAYISIR’daki bu skandal, üretici firmanın, ürünü analize göndermesi ile ortaya çıkmamıştır. Tam tersine, Tarım ve Orman Bakanlığı Müfettişleri tesiste yaptıkları denetim sırasında aldıkları numuneyi analiz ettirip, skandalı ortaya çıkarmıştır ve Malatya 3. Sulh Ceza Mahkemesi, analiz sonucunda üründe, yapılan iki analiz sonucunda önce 132 daha sonra 123 kat daha fazla siyanür bulunduğunun anlaşıldığını tescil etmiştir.
Ayrıca, KAYISIR’ın üretiminde MTÜ’nün denetimi söz konusu değildir. Tüm üretim süreci, pazarlama ve dağıtımı özel şirket tarafından yapılmaktadır.
Bu gerçeğin en net kanıtı; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yazdığı cezaya MTÜ’nün değil, şirketin itiraz etmesidir. Çünkü, KAYISIR devletin parasıyla yürütülen bir projenin sonucudur ancak mülkiyet ilişkileri ve patent hakları özel şirkette odaklanmaktadır.
2. “Söz konusu özel şirket sadece ürün üretimi ile sorumlu olup; üretim yaptığımız tesis ve üretimde kullanılan cihazların kullanım hakkı tamamen üniversitemize aittir. Şirket ürün ile ilgili sürecin başından bu yana rektörlüğümüzün bilgisi dahilinde teknik destek sağlamaktadır”
GERÇEK: Özel şirket sadece üretimle değil, üretimden dağıtıma, pazarlamaya ve satışa ilişkin tüm süreci yönetmektedir. Şirket, MTÜ’ye teknik destek sağlayan yan hikâye değil, devletin parasıyla kurulan tesisteki tüm süreci ve tüm yetkiyi kullanan konumundadır.
3. “Üretim sonrasında rutin kontrolleri sağlanan ürünlerimiz herhangi bir sorunla karşılaşıldığında standart kurallar uygulanmaktadır, söz konusu üretilen parti de bu doğrultuda satışa çıkmadan imha edilmiştir.
GERÇEK: “Ürünlerimiz” ifadesiyle KAYISIR ürünü üzerinde, MTÜ’nün sınai mülkiyet hakları olduğu imajı yaratılmaktadır. Oysa DAP İdaresi’nden yani devletten MTÜ’ye verilen 500 bin TL ile yürütülen KAYISIR projesinin patenti MTÜ’ye ait değil, özel şirkete aittir. Özel şirket MTÜ logosunu ve Rektör Aysun Bay Karabulut’un büyük bölümü para aktarılarak yapıldığı ileri sürülen TV programlarındaki propagandası ile MTÜ’nün kurumsal kimliğindeki devlet gücünü kullanmaktadır. Devletin parası ve devletin gücü, kanser hastalarının umutları istismar edilmek amacıyla kötüye kullanılmaktadır.
4. “Ürünün imha edildiği ve ilgili parti numaralı ürünlerin satışa çıkmadığına dair resmi beyanatımız İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne verilmiştir. Habere konu ceza sonrasında üretim süreçlerimizi güncelleyerek yasal standartlara uygun üretim çalışmalarımız devam etmektedir”.
GERÇEK: Önceki paragrafta, siyanür skandalının sadece 1 parti üründe ortaya çıktığı ve bu partinin imha edildiği belirtiliyor. Ancak, son paragrafta, mahkemenin cezayı onaylamasından sonra, tüm üretim süreçlerinin yasal standartlara uygun hale getirilme çalışmalarına devam edildiği ifade ediliyor. Bu derin çelişki, bir yandan, şimdiye kadar ki ürünlerin yasal standartlara aykırı biçimde yapıldığının itirafı olduğu gibi, diğer yandan yasa dışılık durumunun sadece bir parti ürüne değil, tüm ürünleri kapsadığının da itirafı anlamına geliyor.
malatyahaber.com