Malatya'da 6 Şubat 2023 depremlerinin yıkımından bir süre sonra, yeniden imar çalışmalarının yoğunlaştığı, rezerv alan adı altında haksızlık ve hukuksuzluk yapıldığına dair şikayetlerin arttığı bir dönemde gelen, atadan dededen kalan evinin, işyerinin sahipliği konusunda ortaya çıkan sorunlara tepki gösterenlere ‘parmak salladığı’ ve tehdit ettiği eleştirilerine muhatap olan Vali Seddar Yavuz, Mimarlar Odası Malatya Şubesi tarafından düzenlenen etkinliğe katılarak mimarlar ve meslek temsilcileriyle bir araya geldi.
Valinin, biten konut ve işyerlerinin dağıtım işlemlerinin sürdüğü bu dönemde, yapılan haksızlık ve hukuksuzlukların sonuçlarıyla karşı karşıya kalan vatandaşların tepkilerini artırdığı günlerin ardından, etkinlikteki “Sokağın şehri yönetmesine izin vermedik”açıklaması, haklarını ‘yüksek sesle’ arayan vatandaşlara karşı söylenmiş sözler olarak değerlendirdildi.
“SOKAĞIN ŞEHRİ YÖNETMESİNE İZİN VERMEDİK..”
Mimarlar Odası etkinliğine Vali Yavuz’un yanı sıra , Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel,Yönetim Kurulu Üyeleri ve ilimizde bulunan mimarlar katıldı.
Programda konuşan Vali Yavuz; “6 Şubat depremleri, asrın felaketi olarak tarihimize geçti. Bu büyük afet, kadim tarihi, güçlü kültürü ve derin hafızası olan Malatya’yı derinden etkiledi. Ancak şunu açıkça ifade etmek isterim:
Deprem yalnızca binaları değil, şehir hafızasını da zedelemiştir. Şehirler sadece yapılardan ibaret değildir. Sokaklar, meydanlar ve mekânlar insanın davranışını, kültürünü ve aidiyetini şekillendirir. Bu nedenle hafızayı korumak ve yaşatmak, yeniden inşanın en temel unsurudur.
Deprem sonrası en büyük risklerden biri kuralsızlık ve dağınıklıktır. Kurallar zayıfladığında; trafik, toplumsal düzen ve çalışma azmi zarar görür. Bu, bilimsel çalışmalarla da ortaya konmuş bir gerçektir.
Biz binaları yeniden yaparız. Çünkü biz; bin yıllık devlet geleneği olan, çağdaş medeniyet hedefiyle yol alan büyük bir milletiz. Bugün Malatya’da yaklaşık 120 bin konut ve iş yeri inşa edilmektedir.
Bu, devletimizin şefkatinin ve kudretinin açık bir göstergesidir. Şunun altını özellikle çiziyorum: Sokağın şehri yönetmesine hiçbir zaman izin vermedik. Şehir, heyecanla değil; akıl, plan ve istişareyle yönetilir. Rezerv alanlar kolay bir tercih değildi; ancak Malatya merkezinin geleceğini korumak için zorunlu bir adımdı. Aksi hâlde şehir, sosyal ve ekonomik olarak geri dönülmez bir sürece girerdi.
Bugün açıkça söylüyorum: Herkesin gurur duyacağı, şehir dışından gelenlerin hayranlıkla baktığı bir Malatya inşa ediyoruz. Bu şehir, bizim için değil; çocuklarımız ve gençlerimiz için yapılıyor.
Artık yeni bir aşamadayız. Yapılaşma büyük ölçüde tamamlandı, şimdi hayatı ve ticareti canlandırma zamanı. Önümüzdeki 5 yıl içinde Malatya’ya 500 bin ziyaretçi hedefliyoruz. Turizm, ticaret ve cazibe merkezi vizyonuyla; Malatya’yı bölgenin merkezi hâline getirmek istiyoruz. Malatya markası hepimizin ortak sorumluluğudur. Eleştiri olabilir; ancak şehrimizi yıpratmak yerine sahip çıkmamız gerekir.
Bu büyük dönüşüm; devletimizin, belediyelerimizin, tüm kamu kurumlarımızın ve Malatyalıların ortak başarısıdır.” dedi.
Program, karşılıklı değerlendirmeler ve sohbetin ardından sona erdi.
malatyahaber.com- Bülten







