Saadet Partisi il başkanı Mehmet Asiltürk, daha önce dile getirdikleri iddialarına karşı AKP'den gösterilen tepkiyi yanıtladı ve Belediye Başkanı ile halkın önünde TV'de açık oturum yapma teklifinde bulundu.
Asiltürk, geçtiğimiz hafta yaptığı basın toplantısında imar ve şuyulandırma yolsuzluğu, Altın Kayısı Otelinin satışı ve yoğunluk kullanımına ilişkin 29 Mart yerel seçimlerinin diyetini ödüyorlar şeklindeki eleştirisine karşın Belediye Meclisi Nurettin Karaaslan imzasıyla yapılan açıklamaya yanıt verdi. Asiltürk, Kanıt, belge diyorsunuz. İmarda yapılan haksızlığın belgesini siz kendi ellerinizle savcılığa vermediniz mi? diye sordu.
Diyet ödüyorlar sözünü sadece Altın Kayısı için kullanmadığını, 29 Mart seçimlerinde bir milletvekilinin Çok uçuk bir rakamla seçimi kazandık sözlerine karşı söylediğini belirten Asiltürk, Karaaslan imzasıyla yapılan açıklamada yer alan Kamunun her kuruşunu, sayısı 500 bine dayanan Malatyalının hakkı bildik. Bütün bu hassasiyetlerimize rağmen sergilenen çamur siyasetine de sessiz kalmamız mümkün değildir ifadelerine karşılık Malatya Girişim Grubuna, belediye ve şirket yetkilileri ile birlikte memurları evlerinden alarak verdiğiniz gece yarısı ruhsatı ile 500 bin Malatyalının hakkından mı bahsettiniz? Madem kul hakkı yemediniz, savcılığa gönderdiğiniz dosyalar neyin nesi? dedi. Asiltürk, ayrıca Nurettin Karaaslanın Cemal Akına karşı tavrının Megsaştan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve geçen dönem ayakta alkışladığı Girişim Grubuna verilen imar tadilat değişikliği izninin 500 bin Malatyalının hakkı veya hak gaspı olup olmadığını sorularına da yanıt vermesini istedi.
YANLIŞ BİRŞEY SÖYLEDİYSEK GEREĞİNİ YAPSINLAR
Bir siyasi parti il başkanı olarak şehirde olup biten haksızlıklara karşı sessiz kalmalarının mümkün olmadığını söyleyen Asiltürk, Bu açıklamada eksik ya da yanıldığımız hususlar var ise olayların muhatabı tarafından kamuoyuna gerekli bilgi paylaşımı yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Konu ile birinci derecede muhatabımız olan Malatya belediyesi ve Belediye Başkanınından konu ile ilgili herhangi bir açıklama ve bilgilendirme yapılmamasını siz değerli basın mensuplarının ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum diye konuştu.
ALDATMACA VE KANDIRMACA PARTİCİLİĞİ OLMAZ
Aldatmaca ve Kandırmaca ile Particilik olmaz diye konuşan Asiltürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
Aldatan bizler değiliz. Sigortaları atmış gibi seviyesiz ve çirkin ifadelerle sağa sola saldırmakla aslında ne kadar rahatsız olduklarını ve içinde oldukları durumu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Adı Açılımcı partiye çıkan anlayışın mensupları kelimelerde de açılım yaparak makyevelist, oportünist, secaatin ve sirkatin gibi kelimelerin yer aldığı seviyeden yoksun bir uslup ile hazırlanan sözde açıklamaya cevap olarak Mevlananın Doğrudan nasihat, kişiyi yaralar sözünü hatırlatmak isteriz.
Açıklamamız da gerçekten hakaret, gerçek dışı ifade gibi durumlar varsa gereğini yapabilirler. Şimdi yaptıklarını hakaretle kapatmak isteyenlere soruyorum.
Altınkayısı oteli için alan şirket E-2 yoğunluk talebi getirmedi mi? Komisyona havale edilmedi mi? Komisyonda ret edilmedi mi? Ret şekli ile mecliste oylanmadı mı?
E-2 yoğunluk ret edildikten birkaç ay sonra şirket E-1,5 için müracaat etimi? Komisyonda kabul edilip şirkete E-1,5 yoğunluk meclisten geçmedi mi?
ŞİMDİYE KADAR NEDEN YOĞUNLUK TALEP EDİLMEDİ?
Altınkayıs Oteline, milletin malı iken neden yoğunluk talep edilmediğini kamuoyunun merak ettiğini söyleyen Asiltürk, Altın Kayısı, Malatya halkının malı iken, o zaman orasının çevre hak sahiplerine tanınan E- 1,5 hakkıydı da satılmadan neden yoğunluk verilmedi veya talep edilmedi? Yoğunluk talep edilseydi daha fazla para etmez miydi? Biz fiile bakarız, faile değil. Oteli bir başkası da alabilirdi. Biz alanı, yapanı suçlamıyoruz, buranın yoğunluğunun 1,5 olduğunu bilip milletin malı iken Özel idarenin kasasına hizmet için daha fazla para girecekken neden talep edilmediğini ve yapılmadığını soruyoruz ifadelerini kaydetti.
BUNLAR DA MI 500 BİN MALATYALININ HAKKI?
Kanıt belge diyenlerin, boğazlarına kadar haksızlık batağına saplandıklarını belirtern Asiltürk, söz konusu iddialarla ilgili Belediye Başkanı Çakırı da televizyon programında düelloya davet ederek şöyle konuştu:
Sözde bize cevap veren şahsa soruyorum. İmara gelen yoğunluk talepleri imar komisyonuna sevk edilmiyor mu? İmar komisyonu milleti temsil eden belediye meclis üyelerinden teşekkül etmiyor mu? Onların kararlar meclis toplantısında oylanmıyor mu? Şecaat, sirkat cahillik diyerek insanları kandırırsınız amma ALLAHI asla, kul hakkı yemeyecekler, yetim hakkı yemeyeceğiz diyenler savcılığa gönderdiğiniz dosyalar ne? Girişim Grubuna verdiğiniz ne? Gece onlarda, belediye de şirket sahipleri ile beraber memurları evlerinden alıp ruhsat vermeniz ne? 500 bin Malatyalının hakkından bahsedenler, bu mudur hak? Bu haksızlıkları konuşmanın Malatyaya zaman kaybettirdiğini söyleyen zavallılar bu yaptıklarınız zerre kadar hayrında, zerre kadar şerrinde sorulacağı bir hesap gününde önünüze konacak. Kanıt belge diyorsunuz siz elinizle haksızlık belgelerini savcılığa gönderdiniz. Çamur siyaseti yapıyor diyenler. Haksızlığın bataklığına boğazlarına kadar batmışlardır. Hiçbir makam ve mevki yalan söylemeyi, insanları aldatmayı, yapmadığını yapmış gibi göstermeyi gerektirmez. Bu konular hayal ürünü ve mesnetsi ise Malatya halkının huzurunda belediye başkanı ile TV programında açık oturum yapalım. Kim haklı vatandaşımız karar versin."