Müzeler Haftası, bu yıl geçmiş yıllardan farklı olarak kutlanmaya başlandı. Daha önceki yıllarda konuşma ve plaket takdiminin yanı sıra müzenin gezilmesiyle sona eren kutlamalar bu yıl oldukça zengin bir programla başladı.
Kutlamalar İl Halk Kütüphanesi Salonunda başladı. Kutlamalara Vali Yardımcısı İnci Sezer Becel, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz,İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kılıç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay, İnönü Üniversitesi nden bazı öğretim üyeleri, öğrenciler ile davetliler katıldı.
Törende bir konuşma yapan Vali Yardımcısı İnci Sezer Becel, Müzeler, sanatı, bilimi, tarih ve kültürle ilgili eserlerin sergilendiği yerlerdir. Geçmiş yıllarda yaşayan insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve sanat anlayışlarını, bize bıraktıkları eserlerden öğreniriz. Geçmişi anlamak ve öğrenmek bugünümüzü anlamamıza yardımcı olur. dedi.
Vali Yardımcısı İnci Sezer Becel konuşmasında daha sonra şunları belirtti:
Günümüzde hemen hemen bütün illerimizde müze bulunmaktadır. Müzelerimizi dolduran tarihi eserler, yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılmaktadır. Anadolumuz, dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Eski medeniyet kalıntılarının büyük çoğunluğu hala toprağın altında gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir. Bu eserlerin yapılacak kazılarla gün ışığına çıkarılması ve insanların gezebileceği müzelerde sergilenmesi gerekmektedir. Bu eserlerin müzelerde sergilenmesi tek başına yeterli değildir. Maalesef müzeler ve kütüphaneler, okul gezileri ve ödevlerin yapılması dışında halkımız tarafından fazla ziyaret edilen mekanlar değiller. Çok yakınımızda olmasına rağmen eminim ilimizde birçok kişi müze ve tarihi mekanları ziyaret etmemiştir. Bu mekanların daha çok gezilebilen yerler olmasını sağlamak için bu haftaların bir vesile olduğunu düşünüyorum. Çünkü müzeler geçmişle aramızda kültür köprüsü vazifesi görmektedir. Bu köprünün sağlam olması, sağlam bir gelecek içinde çok önemlidir. Çünkü şu sözü hatırlamakta fayda var .Geçmiş, gelecek içinde
Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay da, müzelerin toplumun eğitiminde büyük önem taşıdığını kaydederek, şunları belirtti:
Binlerce yıldan bu yana sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış, bu nedenle Medeniyetlerin Beşiği unvanını fazlasıyla hak eden Anadolu toprakları bizleri yeryüzünde ender görülecek, gıptayla bakılacak düzeyde büyük bir zenginliğin mirasçısı yapmıştır. Bu olgu, kültürel ve tarihi mirasımızı korumada bizlere önemli sorumluluklar yüklemektedir. İnsanlık tarihinin ortak mirası olan zenginliklerimizi koruyacağımız mekanlar olan müzelerimizi çağdaş teknolojilerle donatmak ve yaşayan mekânlar olarak daha ileri noktalara taşımak öncelikli hedeflerimiz arasında olmalıdır.
Modern çağın insanı için müze, insanlık tarihinin eşsiz eserlerini bünyesinde barındıran ve geçmişle gelecek arasında bir kültür köprüsü olan yerlerdir. Ayrıca müzeler toplumun eğitiminde büyük önem taşımaktadır. Onlar bizlere hiçbir kaynaktan elde edemeyeceğimiz bilgileri sunar, görsellikleriyle bu bilgileri sindirmemize yardımcı olurlar.
Müzeler, turizm faaliyetlerinde de önemli bir rol üstlenmekte ve turizm gelirlerinin artışına katkı sağlamaktadır. Turizm sektöründe söz sahibi birçok ülke sadece müzeleri sayesinde yüz binlerce turisti kendine çekmektedir. Ülkemiz de eşsiz eserlere sahip müzeleriyle her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Başta Aslantepe Ören yerinde yapılan kazılarda bulunan eserler olmak üzere, Malatya ve ilçelerinde zaman içerisinde yapılan kazılarla günışığına çıkarılan eserleri müzemizde görme olanağı bulunmaktadır. Bu eserler, Malatyamızın tarihinin binlerce yıl geriye gittiğini, Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere çok sayıda önemli uygarlığa tanıklık ettiğini göstermektedir. Bu eserleri korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak bizlerin görevidir.
Maalesef özellikle geçmiş dönemlerde birçok eser yurtdışına kaçırılmıştır. Bunların önemli bir bölümü dönem içerisinde bakanlığımızın girişimiyle kaçırıldıkları ülkelerden geri getirilmiştir. Ata yadigârı ve birer kültürel tapu senedi olan bu eserlerin korunması ve yurtdışına kaçırılmasının önlenmesi sadece devletimizin alacağı yasal ve güvenlik önlemleriyle değil, insanımızın bilinci ve kendi kültürüne sahip çıkmasıyla mümkün olacaktır.
Müze Müdürü İzzet Esende yaptığı konuşmada, Müzeciliğin tarihine ilişkin bilgiler verdi ve Malatya Müzesindeki eserlerin özelliklerine değindi. Esen, hedeflerinin Malatya müzesini daha çok kişi tarafından ziyaret edilmesini sağlamak olduğunu kaydetti.
Törende daha sonra müzeye emeği geçen kişi ve kuruluş temsilcileri Hasan Ayaz, Funda Uludağ Aydın, Dr. Mehmet Çamurlu, Abdullah Kapusuz, Kasım Dayan, Görkem Kurt ile Müzeden emekli olan Mehmet Ali Boz ve Muharrem Perçine plaket verildi.
Kutlama töreni daha sonra Müze Müdürlüğünde devam etti. Buradaki törende İnönü Üniversitesi Anadolu Oda Orkestrası müzik dinletisi sunarken, İnönü Üniversitesi Dans Topluluğu da Dans gösterisinde bulundu.
Daha sonra Müze Bahçesinde geçici eğitim atölyesi açılışı yapıldı.