SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Tek Tuşla Kalite Sorgusu

0
Güncellendi - 2018-10-09 05:22:32
Tek Tuşla Kalite Sorgusu
A- A+ PAYLAŞ

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yükseköğretimdeki tüm çıktıların kalite yönetim sistemi kapsamında değerlendirilmesi için dijital altyapıya sahip iddialı bir model kurduklarını belirterek, "Bu model vasıtasıyla Türkiye'deki tüm üniversitelerin eğitim öğretim ve araştırma süreçlerini nasıl yürüttüklerini bir tuşa basarak görebileceğiz." dedi.

Elmas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'a yıllardır konuşulan bağımsız bir Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun oluşturulmasına verdiği büyük katkı ve destek dolayısıyla teşekkür etti.

İdari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliğini haiz ve özel bütçeli Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun ilk başkanı olarak görevini 8 ayı aşkın süredir yürüttüğünü hatırlatan Elmas, bu konuda yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini özetledi.

Türkiye'de ve dünyada kalite akreditasyon süreçleri denildiğinde akla bürokrasi, kağıt yığınları, dosyalar geldiğini dile getiren Elmas, "Biz bunların hepsini dijitalleştirerek, sistemimizle iddialı bir hale gelmek istiyoruz. Hedefimiz bu. Bunu da 1-2 yıl gibi çok kısa süre içinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

Dünyadaki gelişmeleri de yakından izlediklerini aktaran Elmas, Amerika'dan Japonya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar kalite ajanslarının uyguladıkları yöntemleri detaylı şekilde ele aldıklarını söyledi.

Elmas, "Biz 'En kaliteli üniversite şu' demeyeceğiz. Kurumların eğitim öğretim, araştırma ve yönetim kalitesi bakımından bulundukları noktayı ve yıllar içinde ne kadar ileriye gittiğini ortaya çıkaracağız ve aldıkları mesafeyi ölçeceğiz. Eski üniversitelerimiz var, yeni kurulan üniversitelerimiz var. Hepsini bir potada değerlendirmek insafsızlık olur. Biz o kurumun bulunduğu yerden ne kadar ileri gittiğine bakarsak her kurum buna göre durumunu bilir ve bir motivasyon kazanır." ifadelerini kullandı.

Üniversite sıralamalarına bakıldığında her sıralamada ilk 3 üniversitenin aynı olduğuna işaret eden Elmas, "Kurduğumuz sistemle, raflarda olan, bakılmayan, ulaşılamayan raporlar yerine tuşa bastığınızda bir saniyede ulaşılabilen üniversitelerin durumunu ve ilerlemesini açık ve şeffaf şekilde ortaya çıkaran raporlar sunacağız." dedi.

Dijital dönüşüm hazırlığındayız

Kurul olarak üniversitelerin kalite süreçlerine ilişkin tüm bilgilerin yer aldığı dijital bir altyapı sistemi kurma hazırlıklarının devam ettiğini belirten Elmas, şu bilgileri verdi:

"Yükseköğretimdeki tüm çıktıların kalite yönetim sistemi kapsamında değerlendirilmesi için dijital bir altyapıya sahip iddialı bir model kuruyoruz. Bu tamamen ülkemize has web tabanlı bir model olacak. Bu model vasıtasıyla Türkiye'deki tüm üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma ve kalite süreçlerini nasıl yürüttüklerini bir tuşa basarak görebileceğiz. Süreçleri dijitalleştiriyoruz. Üniversitelerimiz öz değerlendirme raporlarını, 140'a yakın başlık altında buralarda yazıyorlar ve raporluyorlar. Bu raporları biz şu anda görebiliyoruz, kıyaslayabiliyoruz. Hedefimiz, kalite süreçlerinde dünyada örnek olacak çok iyi bir sistem kurmak. Dünyaya örnek bir model oluşturacağız."

Hangi parametreler var?

Elmas, YÖKAK tarafından tamamen ülkeye özgü belirlenen Kalite Yönetim Modeli'nde mezunların istihdam alanları, eğitim öğretim süreçleri, fiziki koşullar, öğretim üyelerinin ders anlatış biçimlerine kadar uzanan parametrelerin bulunduğunu anlattı.

Bu parametrelerden en çok önemsedikleri konulardan birinin üniversitenin iş dünyasına kolayca adapte olacak mezunlar yetiştirmesi olduğunu kaydeden Elmas, bu durumun o üniversitenin kalitesi ile yakından ilişkili olduğunu belirtti.

Parametrenin üniversitenin bulunduğu bölgenin koşulları ile birlikte ele alınmasının önemine işaret eden Elmas, şöyle devam etti:

"Üniversitelerimize, mezun ettiği kişilerin daha kolay iş bulabilmeleri, daha kolay istihdam edilebilmeleri, dünyadaki değişime göre kolayca dönüşebilmeleri, buna ayak uydurabilmeleri için gerekli bilgi beceri ve yetkinlikleri kazandırmaya çalışıyoruz. Raporlarımızda bunu ön plana çıkaracak hususlara önem gösteriyoruz. Hep birlikte ülkemizdeki üniversiteleri kalite konusunda belirli bir seviyeye çıkarmaya çaba gösteriyoruz. Bir üniversiteden mezun olanların yüzde 30'u 6 ay içinde işe girmiş olabilir ama bu oran bir sene sonra yüzde 35'e de çıkabilir, yüzde 25'e de inebilir. Üniversitenin gösterdiği gelişime bakacağız. Üniversiteler bu kapsamda bir yarışın içinde olacak. Bunun için de üniversiteler belirlenen kriterlere göre verilerini hazırladığımız sisteme girecek. Biz farklı parametrelerde her üniversitenin ne durumda olduğunu yıllara göre göreceğiz."

Dünyada "mükemmel hoca" ödülleri veriliyor

Öğrenciye değişen dünyanın ihtiyacı olan yetkinliği kazandırabilmenin, öğretim üyelerinin bu konudaki gerekli araçları kullanabilmesine bağlı olduğunun altını çizen Elmas, dünyada artık "mükemmel hoca", "altın", "gümüş hoca" gibi ödüllerin verilmeye başlandığını aktardı.

Dünyada öğretim elemanlarının öğrencisiyle ne kadar kaynak paylaştığı, ne kadar bilgi aktardığı ve öğrencisine ne kadar vakit harcadığı gibi konuların çeşitli araçlarla da ölçülmeye başladığını bildiren Elmas, "Dünyada öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerinde dönüşüme katkıda bulunacak kişiler, öğretim elemanları. Dolayısıyla, öğretim elemanlarının bu yetkinliğe sahip olmaları için onların da artık notlarını daha önceden paylaşmaları, sınıf içinde yalnızca bilgi aktarma yerine, öğrenci grup çalışması, karşılıklı iş yapma, rapor hazırlama gibi yöntemleri kullanmaları önemli. Öğretim elemanlarını da bu konuda destekleyecek farklı mekanizmalar kurulmalı. Geleneksel ders verme yöntemleri ve araçları da bu noktada dönüşmeli." diye konuştu.

YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bu yıl 45 üniversitenin kalite yönetim sürecine alınacağını, ayrıca ilk defa öğrencileri de değerlendirme takımlarına dahil ettiklerini sözlerine ekledi.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız