Türbanla ilgili kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra, Malatya İnönü Üniversitesi'nde türbanlı öğrenciler derslere alınmadı.
Malatya İnönü Üniversitesi'nde okuyan türbanlı öğrenciler başörtülerini çıkardıktan sonra kampüse alınırken, bazıları üniversite görevlileriyle tartıştı.
Başörtülü öğrenciler, kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasına rağmen türbanlı şekilde içeri alınmamalarına anlam veremediklerini dile getirdi.
10 civarında öğrencinin türbanla kampuse giremeyince geri döndükleri öğrenildi.
"YÖK BAŞKANI SUÇ İŞLİYOR.."
Bu arada İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu da, konuya ilişkin şöyle konuştu:
"Bu hem bizim hem de hukuk uzmanları tarafından da vurgulandığı gibi, bu başbakandan da Anayasa Komisyonundaki iktidar partili Prof.Dr. Burhan Kuzu tarafından da ve bu süreçte hükümetle birlikte davranan MHPnin yetkilileri tarafından defalarca söylendi. Anayasada yapılan iki maddelik değişiklik kafi değildir. Bunun uygulamaya girebilmesi için mutlaka 2547 sayılı YÖK kanununun geçici 17. maddesinde değişiklik yapılması lazım. Bu değişiklik henüz yapılmamıştır. Dolayısıyla mevcut uygulama aynen devam edecektir. Bu daha önce pek çok rektör tarafından da ifade edildi. Ancak bu değişiklik yapılmadı. Biz bu değişiklikle ilgili siyasilerden tavır beklerken, YÖK başkanından doğrudan kendi imzasıyla bir yazı geldi. Üniversitelerde türbanın artık yeni yasal düzenlemeye gerek kalmaksızın, anayasada yapılan 2 maddelik değişiklikle artık serbest olduğu şeklinde bir şey. Bu doğru değil. Kimse anayasadan almadığı yetkiyi kullanamaz. Bu tamamen YÖK başkanının kişisel bir tavrı olmuştur. Üstelik YÖK genel kurulu bile toplanmamıştır. YÖK Genel Kurulunda alınan karar da değildir. 20 üye bile toplanmadan, doğrudan YÖK başkanının imzasıyla üniversite rektörlüklerine bir ylazı gönderilmiş ve tamamıyla hukuk dışı bir tavır sergilenmiştir. Türkiye bir hukuk devletidir. İnsanların bireysel bir takım tutum ve davranışlarıyla kimse hareket etmez. Hepimizin hukuka uygun hareket etmemiz lazım. Ne yazık ki YÖK başkanı görev geldiğinden beri de mütemadiyen, efendim rektörler göz yumarsa bu kılık kıyafetle ilgili konuya, YÖK de buna göz yumanlarla ilgili bir işlem yapmazsa diye tamamıyla hukuk dışı beyanlarda bulundu. Şimdi bu şekilde bir yazıyla fiili durum yaratmaya çalışıyorlar. Bence YÖK başkanı hukuk dışına çıkarak anayasal bir suç işlemiştir."