Türk müziğine "Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın", "Kalamış", "Sessiz Gemi" adlı eserleri kazandıran usta sanatçı, yüzün üzerinde bestesiyle unutulmazlar arasına girdi.
Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden bestekar, eğitmen ve koro şefi Münir Nurettin Selçuk'un vefatının üzerinden 41 yıl geçti.
Darülfünun İlahiyat Fakültesi Fars Edebiyatı profesörü ve Kadıköy Sultanisi Fransızca öğretmenlerinden şair Mehmed Avni Nureddin Bey ile Fatma Hanife Hanım'ın oğlu olan Selçuk, 1900'da İstanbul Sarıyer'de dünyaya geldi.
Çeşitli kaynaklarda doğum yılı 1899, 1900 ve 1902 olarak da belirtilen sanatçı, ilkokulu Beyazıt İbtida-i Mektebi'nde okuduktan sonra Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'nde, ardından Kadıköy Sultanisi'nde öğrenim gördü.
Henüz 10 yaşında sesinin güzelliği fark edilen Selçuk, 15 yaşındayken girdiği Kadıköy'deki Darülfeyzi Musiki Mektebi'nde üç yıl eğitim aldıktan sonra bu heyetle ilk konserine çıktı.
Selçuk, sınav sonucu elde ettiği başarıyla Darülelhan adıyla faaliyet gösteren İstanbul Belediyesi Konservatuvarına girmeye hak kazandı.
Şark Musiki Cemiyeti'nin kurucuları arasında da yer aldı
Şark Musiki Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer alan sanatçı, I. Dünya Savaşı'nın devam ettiği 1917'de, ailesinin isteği üzerine Macaristan'a tarım tahsiline gönderildi ancak musikiye olan sevdası nedeniyle babasını ikna ederek kısa süre sonra yurda döndü.
Münir Nurettin Selçuk, bir dönem Fenerbahçe'de futbol oynadı ve kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk'le de burada tanışma fırsatı buldu.
Musikiye ciddi şekilde bağlanan sanatçı, 1923'te askerlik hizmetini yapmak üzere teğmen rütbesiyle girdiği Muzıka-i Hümayun'da müezzinliğe tayin edildi.
Cumhuriyet ilan edilince aynı rütbeyle Ankara'daki "Riyaset-i Cumhur İncesaz Heyeti"ne dahil olan sanatçı, Atatürk'ün maiyetinde bulundu. Sanatçı, 1926'da Atatürk'ten izin alarak heyetten ayrılarak, İstanbul'a döndü.
Türk musikisinde bir ekol oldu
Selçuk, 1928'de İstanbul'da Sahibinin Sesi Plak Şirketi'yle anlaşma yaptı. Ardından musiki bilgisini arttırmak amacıyla Paris'e giderek bir yıl kalan sanatçı, Paris Konservatuvarında şan, piyano ve solfej dersleri aldı.
Enise Hanım ile 1928'de evlenen ve eşinin 1966'da vefatına kadar ayrılmayan usta sanatçının, bu evliliğinden Meral adını verdiği kızı dünyaya geldi. Şehime Erton ile evliliğinden ise oğulları Timur ve Selim doğdu.
Sanatçı, Beyoğlu'ndaki Fransız Tiyatrosu'nda 22 Şubat 1930'da ilk solo konserini verdi.
Türk musikisinde bir dönüm noktası olan konser, Tanburi Mesut Cemil, kemençeci Ruşen Ferit, udi Nevres, kanuni Artaki ve kemani Nubar'ın refakatinde ilk defa frak giyilerek, ayakta, yepyeni bir üslupla ve mikrofonsuz gerçekleştirildi.
Farklı formlarda 100'ün üzerinde beste
Münir Nurettin Selçuk, klasik Türk müziğinin sözlü icrasında, makam ve usül bilgisinde, ses perdelerinin doğru kullanımında, seyir hakimiyetinde zirve olarak gösterildi.
Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti'ne 1942'de giren sanatçı, heyetten 1943'te ayrıldı.
Usta sanatçı, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarında repertuvar dersleri verdi, 1953'te İstanbul Radyosunda müşavirlik göreviyle icra heyeti başkanlığı görevini üstlendi..
Solo konserleriyle Türk müziğinde çığır açan Selçuk, farklı formlarda 100'den fazla esere imza attı, yurt dışında da çok sayıda konser verdi.
Unutulmaz sanatçı, Mevlana, Fuzuli, Nedim, Ahmet Paşa, Şeyh Galip, Ziya Paşa, Süleyman Nazif, Tevfik Fikret, Vecdi Bingöl, Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Behçet Kemal Çağlar, Necdet Atılgan, Munis Faik Ozansoy, Cahit Sıtkı Tarancı, Ümit Yaşar Oğuzcan, İsmet Bozdağ ve Refik Ahmet Sevengil'in şiirlerini besteledi.
Selçuk, 1970'li yıllara kadar plak çalışmalarının yanında yurt içi ve yurt dışı konserlerine devam etti.
"Allah'ın Cenneti" ve "Kahveci Güzeli" filmlerinde oynadı
Tambur ve piyano çalan Münir Nurettin, kendinden sonraki kuşaklara örnek bir musiki adamı oldu, hemen hemen bütün beste şekillerindeki eserleri okuyabilen bir yorumcu oldu ve pek çok gencin yetişmesine katkı sağladı.
Cumhurbaşkanlığınca 1981'de takdim edilen "Atatürk Sanat Ödülü"ne layık görülen sanatçı, Muhsin Ertuğrul'un ilk müzikal film denemesi olan 1939 yapımı "Allah'ın Cenneti" filmiyle 1941 yapımı "Kahveci Güzeli" filmlerinde oynadı.
Selçuk, Kahveci Güzeli'nde Sadettin Kaynak'ın bestelediği "Ela Gözlerini Sevdiğim Dilber", "Aşığım Baharın Yeşil Gözüne", "Zeynebim Uçtu Gitti", "Garibiz, Gurbet Bize Artık Bir Sıla Oldu", "Çoban Kızı" ve "Yad Eller Aldı Beni" eserlerini yorumladı.
Arap filmlerine Sadettin Kaynak'ın yazdığı eserleri okuyan Selçuk, bazı müzikal filmler için eserler de besteledi.
Münir Nurettin Selçuk, 27 Nisan 1981'de Nişantaşı'ndaki evinde vefat etti ve Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.
Adına pul basılan sanatçının ismi, yaptığı besteler ve İstanbul'a olan sevgisi nedeniyle Kalamış'ın ana caddesine ve Bağcılar'da bir ilköğretim okuluna verildi.
Sanatı, konservatuvarlarda tez ve doktora konusu olarak çalışılan sanatçının yaşamı, Ayşe Kulin tarafından 1996'da "Bir Tatlı Huzur" adıyla kitaplaştırıldı.
Sanatçının bestelerinden bazıları ise şöyle:
"Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın", "Kalamış", "Aziz İstanbul (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)", "Söyle Sevgili", "Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül", "Safa-yı Metle Parıldasın Camımız", "Hülyama Doğan Son Güneşim", "Son Hevesimde", "Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek", "Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde", "Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız) (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)", "Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur", "Endülüs’te Raks", "Sessiz Gemi", "Rindlerin Ölümü", "Sen Şarkı Söylediğin Zaman", "Dumanlı Başları Göklere Ermiş", "Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar."
İstanbul, AA