Rusyanın saygın aylık ekonomi dergilerinden RBC, Türkiye ve Rusya arasındaki askeri işbirliğinin önemine dikkat çekerek, Moskovanın Ankara gibi bir müttefike ihtiyacı olduğunu bildirdi.
Derginin bu ayki sayısında Rus filosuna ait askeri gemilerin ekim ayında Aksaz-Karaağaç limanına gitmeleriyle başlayan askeri ziyaretin, Türkiye ile Rusyanın bu alandaki ortaklığının başlangıcını oluşturabileceği kaydedildi.
Gürcistandan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Güney Osetyada ağustos ayında meydana gelen 5 günlük savaş ve NATOnun buna karşı verdiği tepkinin ardından, eski Yugoslavyanın ardından sıradaki sıcak noktanın Karadeniz olabileceğini ileri sürüldü.
Haberde, 200 yıldan fazla bir süre Karadenizde söz sahibi olan Rusyanın günümüzdeki durumunun çok kaygan bir zemin üzerinde olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
"Rusyanın bu bölgedeki jeopolitik süreçlerden dışlanmaması, Karadenize sahili bulunan başka bir ülkenin vereceği siyasi kararlara bağlı. Tarih, beklenmedik bir dönüş yaptı. Asırlar boyunca Rusyanın rakibi olan Türkiye bugün bizim yeni stratejik müttefikimiz olabilir. Güney Osetyadaki ağustos krizinin ardından NATO gemilerinin Karadeniz sahillerine gelişine misilleme yapılacağını açıklayan Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev, Rusya Kuzey Filosunda bulunan birkaç askeri gemiyi Venezuela sahillerine gönderdi. ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi de buna karşılık Rusların bu kadar uzağa gidebilecek sadece bir kaç gemisi olduğu karşılığını verdi. Ve haklıydı."
Rus gemilerinin ABD sahillerine misilleme ziyaretinin Rusya yönetiminin bir blöfü olduğu kaydedilen haberde, "Çünkü Rusya tek başına ve sadece bir kaç gemiyle NATO gemilerinin değil Atlas okyanusuna, Karadenize bile gelmesini engelleyemez. Bunun için Rusyanın önemli bir ortağa ihtiyacı var" denildi.
Türkiyenin NATO üyeliğine rağmen ABDnin ilkelerine karşı çıkabileceğini artık kanıtladığı ifade edilen haber şöyle devam ediyor:
"Irak harekatı sırasında ABD uçaklarının topraklarından kalkmasına izin vermeyen Türkiye, Güney Osetya çatışmasının ardından da NATO gemilerinin boğazlardan geçişinin bir kaç gün geciktirerek Rusyanın Poti ve Batum limanlarında anahtar pozisyonlara sahip olmasına yardımcı oldu. Türkiyenin NATOnun emirlerini yerine getirmemesi bizim için çok ciddi bir yardımdır."
Adı Türkiyedeki Ergenekon terör örgütü ile de anılan Avrasya Hareketi Başkanı Aleksandır Dugin de dergiye yaptığı açıklamada, Türkiye ve Rusyanın bugün zor bir dönem yaşadığını belirterek, "Türkiye son yıllarda Rusya veya İran nezdinde yeni bir ortak aramakta. Çünkü ABDnin Iraka girmesi ve Kürt sorununun yeniden gündeme getirilmesi Türkiyeyi çok üzdüğü gibi toprak bütünlüğünü tehdit eder hale geldi" dedi.
Dugin, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Batının tutumundan Türkiyede "hiç kimsenin memnun olmadığını" belirterek, "Türkiye, Batı ve ABD ile ortaklığın kendisine yarardan çok daha fazla zarar verdiğinin kanaatine varmakta. Rusyadan ise hiç bir tehlike gelmediği gibi ikili işbirliğinin yaratacağı menfaatler çok büyük" diye konuştu.
Haberde, Güney Osetyadaki savaşın ardından Türkiyenin başta Bakü-Ceyhan boru hattı olmak üzere bir çok milyar dolarlık ekonomik programları Rusyanın katılımı olmadan gerçekleştiremeyeceğini anladığı ileri sürülerek, "Ankara zaman içinde Moskova ve (Rusyanın) ortakları olmadan boru hatlarının güvenliğini sağlayamayacağı kanaatine vardı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Ermenistan ziyareti, Kafkaslarda Güvenlik ve İşbirliği Platformu kurulması önerisi ve Güney Osetya senaryosunun Dağlık Karabağda gerçekleştirilmesini önleme girişimleri Ankaranın Moskova ile yakınlaşmasının bir kanıtıdır" ifadeleri kullanıldı.
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Uzmanı Aleksandr Vasilyev de dergiye yaptığı açıklamada, Batının Türkiyeyi Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarını Avrupaya ulaştıracak transit bir ülke haline getirmek istediğini belirterek, "Ancak bugün Türkiyede Şanghay Ekonomik İşbirliği örgütüne girmek isteyen güçler var" diye konuştu.
"TÜRKLERLE İLİŞKİLERDE ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR"
Rusyanın Bakü-Ceyhan boru hattının güvenli bir şekilde faaliyet göstermesi, Türkiyenin toprak bütünlüğünün korunması, Kıbrıs sorunun çözümünde ve hatta Türkiyenin AB üyeliği yolundaki sorunların çözümünde Türkiyeye yardımcı olabileceği belirtilen RBC dergisindeki haberde, şu görüşlere yer verildi:
"Peki Rusya bunun karşılığında ne istiyor? Rusya için önemli olan Kırım yarımadasındaki Sivastopol Limanında konuşlandırılan Rusya Karadeniz askeri filosunun mevcut konumunu korumasıdır. Bu filonun konuşlandırılacağı yer konusunda Sivastopoldan başka bir alternatif yok. NATOnun doğuya ilerlediği, Ukraynanın NATOya çekildiği bu dönemde, NATO üyesi Türkiyenin Rusyaya Sivastopol konusunda destek vermesi çok önemlidir. Ancak yine de Türklerle ilişkilerde Rusyanın çok dikkatli olması gerekiyor. Türklerin çok pragmatik halk olduğu unutulmamalıdır. Çok kısa bir geçmişte, yanı 90lı yıllarda Türkiyenin, Rusyanın Karadeniz bölgesinden tamamen çıkarılmasından yana olduğu unutulmamalıdır. Moskova ile Ankara arasında siyasi hareketliliğin yanı sıra Türkiyenin ABDye çok bağlı olduğu unutulmamalıdır. ABDnin elinde Ankaraya baskı yapmak için bir çok araç bulunmakta. Türkiye askeri kredilerin içinde batmış durumda. (Türkiye)Onlar NATO ile ilişkilerin tamamen kesilmesine razı olmayacak. Bunu unutmamak gerekir ve bu pozisyondan yola çıkarak ilişkiler kurulmalı."