16.Adalet ve Demokrasi Haftası nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şubesi tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu ve basın açıklaması yaptı.
ADD üyeleri 16.Adalet ve Demokrasi Haftası dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde bir arayla geldiler. ADD üyeleri burada Anıta çelenk sundular ve karanfil bıraktılar. Daha sonra ADD Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir bir basın açıklaması yaptı.
Tunçdemir basın açıklamasında, şunları söyledi:
"Bilindiği gibi 24 0cak ile 31 Ocak tarihleri arası Devrim Şehitlerini Anma Haftası olarak değerlendirilmektedir. 31 Ocak 1990 tarihinde Atatürkçü Düşünce Sisteminin ideologu, bilim insanı, öğretim üyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer AKSOY, 24 Ocak 1993 tarihinde kalemini, beynini ve yüreğini Kemalizm'e adayan kalpaksız Kuvay-i Milliyeci gazeteci -yazar Uğur Mumcu, Atatürk devrim ve ilkelerine karşı yurt dışı ve yurt içi odakların yetiştirdikleri tetikçiler tarafından katledilmişlerdir. Kubilaylar, Muammer Aksoylar, Uğur Mumcular, Bahriye Üçoklar, Ahmet Taner Kışlalılar, Abdi İpekçiler, Turan Dursunlar, Çetin Emeçler, Tütengiller, Onat Kutlarlar, Gaffar Okanlar, Hablemitoğulları, Özbilgin ve daha nice cumhuriyet ve demokrasi şehidi katledilmiştir.
Aydınlanma yolunda ilerlerken, aydınlanmanın ışığının kitlelere ulaşması her devirde, hep engellenmek istenmiştir. Işığın getirdiği aydınlıktan, bilgiden ve gerçeklerden, karanlık ilişki ağlarını çıkar ilmekleriyle örüp, halkın yarınlarını çalanlar korkarlar. Bu korkuyla da sürekli baskı, zulüm yaparlar ve ölüm emirlerini yağdırırlar. Son otuz yıldır aydınlarımız, aydınlanmanın ışığını topluma aktarmak isteyen o güzel insanlar, bu korkakların verdikleri emirlerle baskı ve zulüm görmüşler, arkalarında dul eşler ve yetim çocuklar, acılı ana babalar bırakarak öldürülmüşlerdir.
Türk Devriminin yozlaştırılması ve Atatürk Cumhuriyetinin yok edilmesi için açıkça çaba harcandığı, bu çabaların her gün arttığı günlerden geçmekteyiz. Günümüzde yaşadığımız bu sıkıntılar; söyledikleri, yazdıkları ve yaptıklarıyla Türk Devriminin yılmaz savunucuları ve Cumhuriyetin aydınlık bekçileri olmuş devrim şehitlerimizin değerini her geçen gün yeniden ve daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Çünkü bugün yaşadıklarımız geçmişte onların söylemlerinin günümüze yansımasından, uyarılarının ve hassasiyetlerinin gerçek olduğunun anlaşılmasından başka bir şey değildir. Hatta bu güne ışık tutan bu söylemler ve uyarılar, o insanların katledilme sebebidir.
Her biri, bu ülkenin yurtseverleri olarak ürettikleri emekleriyle Türkiye'nin ışığı olmuşlardır. Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilecektir
Üniter devlet yapımızı bozmaya çalışanların, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini yok etmeye, toplumumuzun değerlerini yozlaştırmaya, gericiliğin ve baskıcı rejimlerin en büyük destekçisi olan sömürgeci güçlerin uygulamaya koyduğu senaryo ile, bir yandan ülkemizin laik duyarlılığını çökertmeye, öte yandan da etnik ayrıştırma yaratarak üniter devlet yapımızı bozmaya, yıkmaya çalışanların hedefi daima Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Ulasalcı aydınlar olmuştur. Kendilerini ulusun bilinçlenmesi ve halkının aydınlanması üzerine kuran bu aydınlar, çetelerin hedefi haline gelmiştir. ABD ve AB emperyalizminin yerli işbirlikçilerinin hedefi olan aydınlarımız hunharca öldürülmüş, katilleri bulunamamış bulunmamıştır. Mustafa Kemal Atatürkün de söylediği gibi Onlar için ölümü istemek bir cesaret değildi ama ölümden korkmak da bir ahmaklıktı.
Adalet ve Demokrasi Haftasında öldürülen aydınlarımızı anarak, adalet ve demokrasinin tam anlamıyla yerleştiği bir toplum, terörsüz ve savaşsız bir dünya özlemimizi, Kubilaydan bugüne kadar aramızdan ayrılan tüm demokrasi şehitlerini saygıyla, onurla anıyoruz ."